Ben diyorum ya hep!
‘Makarna yiyen bozkurt mu olur?’ diye.
Bizim Bozkurt,
Makarna yiyerek arttırdığı paralar ile,
Umre’ye gitti.
Dedim ki ona, “Dikkat et kafana veya vücuduna taş gelebilir”.
“Umre’de Şeytan taşlama yok” dedi.
“Senin gibisini gören Müslümanlar bu fırsatı kaçırmaz” dedim.
Biz de,
Bu köşe yazısıyla,
Şeytan taşlamış olduk.
Zonguldak’tan,
Mekke’ye,
Taş atma,
Taşlama fırsatımız da oldu.
Çok şükür Allahım.
Dönüşte,
İki tane hurma ile gönül almaya çalışacak.
Yediğimiz hurmalar,
Bir süre sonra,
Bir yerlerimizi tırmalayacak.
İnsan şeytan derken,
Biraz büyük bir şey düşünüyor.
Ama bizim şeytan,
Bir otuz boylarında,
Milli bir şeytan.
Allah’tan pinti de,
Yazıyı Kabe’de okuduktan sonra,
Beni arayamaz.
Yurtdışı tarifesini ödeyecek yürek yok onda.
Belki,
Kabe’den evler falan alır.
Ya da ucuza gelsin diye,
Devre Mülk alabilir.
Her sene,
Hacı olup olup Zonguldak’a gelir.
Sinan Oğan hayranlığından dolayı,
Hurma yerine,
Kars kaşarı da getirebilir.
Hiç belli olmaz.
Bir de,
Şeytan taşlamak için kullanılan taşlar,
Tekrar paketlenip satılıyor ya!
Belki yüzde kırk kırım ile,
Şeytan Taşı ihalesine girebilir.
Bizim iddia oranı gibi boyu olan şeytanımıza,
Umre öncesinde,
Üstü düzey ziyaretler gerçekleştirilmiş.
Ziyaret eden heyete tavsiyemiz,
Ne olur ne olmaz!
Bir Kelime-i Şahadet getirmeleri.
Umarım Kabe’den bu yazıyı okuyordur.
Çok güzel taşladım bu sefer.
Keyifli oldu.
* * * * * * * *
Yazmayayım,
Etmeyeyim diyorum.
Şu çenemi tutamıyorum.
Hani diyoruz ya.
Son Hak dinin İslamiyet olduğuna inanmasak,
Son Peygamberin Hz. Muhammet olduğuna inanmasak,
Vallahi,
Akın Kavi peygamberliği ilan edecek.
Öyle bir yazı yazıyor ki!
Vergi Yüzsüzleri listesinde biri varmış!
Naylon fatura kesiyormuş!
Falan filan!
Peki Akın Kavi’nin,
Zonguldak Belediyesi’ne olan,
15 Milyon’a yakın borcunu ne yapacağız?
Bu olayı nereye koyacağız?
Vergi Yüzsüzleri olduğu gibi,
Borç yüzsüzlerini ne yapacağız?
Bir de,
İntihar ile ilgili bir yazı yazmış.
Aman Akın Ağabey!
İntihar meselelerine çok girme.
Çırak çıkarsın!
Bu vesile ile,
Günü,
Yaşar Ümit Oğuzcan’ın ‘Darağacı Şiiri’ ile bitirelim.
*
Alacakaranlıkda olsun ölümüm
Kısın lambaları kısın
Alın götürün umutlar mı?
Kederim dünyada kalsın
*
Ölüm fermanımı okusun savcı
Toplansın iki üç dost beş on yabancı
Gün doğmadan kurulsun darağacı
Beni hayallerimin bittiği yere asın