Kızılay Kan Merkezi Zonguldak Şubesi´nde 56. kez kan veren Hasan Yokuş, bütün vücudunu insanlık için bağışladığını açıkladı. Yokuş´un, altın, bronz, gümüş madalyalarının yanı sıra en fazla kan bağışlayan donör unvanı nedeniyle bir de plaketi bulunuyor.
Yaklaşık 20 yıldan beri kan bağışlayan Hasan Yokuş, amacının insanların hayatlarını kurtarmak olduğunu belirtti. Sağlıklı bir insanın her yıl bir defa kan vermesi tavsiyesinde bulunan Yokuş, sözlerine şöyle devam etti: "Ben 1980 yılından bu yana kan veriyorum. Bu güne kadar 50 üniteyi geçmiştir. Kan vererek başka bir insanın hayatını kurtarmak benim için çok önemli bir olay. Bu cana can katmak gibi bir olay. Bu belki bir çocuk olabilir belki de bir hasta olabilir. Sağlıklı bir insanın her sene bir defa
kan vermesini isterim. Buradaki görevli arkadaşlara da teşekkür etmek lazım. Çok yardımcı oluyorlar, sanki kendimi evimde hissediyorum. Bütün doktorlara ve hemşire arkadaşlara yürekten teşekkür ederim. Benim bronz madalyam, altın madalyam ve gümüş madalyam ile bir de plaketim var. Şu an ikinci bronz madalyaya gidiyorum."
Kadavrasını da Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi´ne bağışlayan Hasan Yokuş, görevini yaptığını söyledi. Öldükten sonra bedeninin 5 yıl süreyle öğrenciler tarafından inceleneceğini söyleyen Yokuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadavramı da Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi´ne bağışladım. Ben öldükten sonra kadavram bilimin hizmetinde olsun. Ben görevimi yaptım. Tek istediğim diğer insanların da benim gibi böyle görevini yapmasıdır."
Hasan Yokuş, gazetecilerin, "Kendinizi öldükten sonra neden kadavra olarak bağışladınız?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Ben öldükten sonra bedenim ne işe yarayacak. Toprak altında çürüyeceğine hiç olmazsa tıptaki öğrenciler 5 yıl boyunca kadavra olarak kullanır. Benim için önemli olan odur. Hastaneye gidiyoruz, doktorlarla hemşireler ile kavga ediyoruz. Neden? Bu insanlara ne yaptınız ki? Bu insanlara sağ iken ne yaptınız? Bedenim gidip orada çürüyeceğine beş yıl boyunca çocuklar beni inceleyecekler."
ORGANLARINI DA BAĞIŞLADI
Bütün organlarını bağışladığını söyleyen 56 yaşındaki Hasan Yokuş, organlarıyla hayat kurtaracağına inandığını anlattı. Kan vererek sağlıklı olunduğunu aktaran Yokuş, sözlerine şöyle devam etti: "Belki bu kolum ilerideki dönemlerde kolsuz bir hastaya takılacak. Belki de bacağım bacağı olmayan bir insana takılacak. Bütün organlarımı bağışladım. Belki organlarımla 7 kişinin hayatını kurtaracağım. İnsanların bu konuyu iyice düşünmesini istiyorum. Ben çok sağlıklıyım bu da kan vermekten ileri geliyor."
Yaklaşık 20 yıldan beri kan bağışlayan Hasan Yokuş, amacının insanların hayatlarını kurtarmak olduğunu belirtti. Sağlıklı bir insanın her yıl bir defa kan vermesi tavsiyesinde bulunan Yokuş, sözlerine şöyle devam etti: "Ben 1980 yılından bu yana kan veriyorum. Bu güne kadar 50 üniteyi geçmiştir. Kan vererek başka bir insanın hayatını kurtarmak benim için çok önemli bir olay. Bu cana can katmak gibi bir olay. Bu belki bir çocuk olabilir belki de bir hasta olabilir. Sağlıklı bir insanın her sene bir defa
kan vermesini isterim. Buradaki görevli arkadaşlara da teşekkür etmek lazım. Çok yardımcı oluyorlar, sanki kendimi evimde hissediyorum. Bütün doktorlara ve hemşire arkadaşlara yürekten teşekkür ederim. Benim bronz madalyam, altın madalyam ve gümüş madalyam ile bir de plaketim var. Şu an ikinci bronz madalyaya gidiyorum."
Kadavrasını da Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi´ne bağışlayan Hasan Yokuş, görevini yaptığını söyledi. Öldükten sonra bedeninin 5 yıl süreyle öğrenciler tarafından inceleneceğini söyleyen Yokuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadavramı da Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi´ne bağışladım. Ben öldükten sonra kadavram bilimin hizmetinde olsun. Ben görevimi yaptım. Tek istediğim diğer insanların da benim gibi böyle görevini yapmasıdır."
Hasan Yokuş, gazetecilerin, "Kendinizi öldükten sonra neden kadavra olarak bağışladınız?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Ben öldükten sonra bedenim ne işe yarayacak. Toprak altında çürüyeceğine hiç olmazsa tıptaki öğrenciler 5 yıl boyunca kadavra olarak kullanır. Benim için önemli olan odur. Hastaneye gidiyoruz, doktorlarla hemşireler ile kavga ediyoruz. Neden? Bu insanlara ne yaptınız ki? Bu insanlara sağ iken ne yaptınız? Bedenim gidip orada çürüyeceğine beş yıl boyunca çocuklar beni inceleyecekler."
ORGANLARINI DA BAĞIŞLADI
Bütün organlarını bağışladığını söyleyen 56 yaşındaki Hasan Yokuş, organlarıyla hayat kurtaracağına inandığını anlattı. Kan vererek sağlıklı olunduğunu aktaran Yokuş, sözlerine şöyle devam etti: "Belki bu kolum ilerideki dönemlerde kolsuz bir hastaya takılacak. Belki de bacağım bacağı olmayan bir insana takılacak. Bütün organlarımı bağışladım. Belki organlarımla 7 kişinin hayatını kurtaracağım. İnsanların bu konuyu iyice düşünmesini istiyorum. Ben çok sağlıklıyım bu da kan vermekten ileri geliyor."
GÖNÜLLÜ KAHRAMANIMIZ
Gönüllü kan bağışçısı Hasan Yokuş´un 20 yıldan bu yana 56 kez kan bağışladığını anlatan Kızılay Kan Merkezi Doktoru Ömer Selim Alan, kanın önemini vurguladı. Kanın yapılamayan tek ilaç olduğunu hatırlatan Alan, şöyle dedi: "Hasan bey 20 yıldan bu yana düzenli olarak 56 kez kan bağışladı. Kanını ihtiyaç sahibi kişilerle paylaşıyor. Biz çok şanslıyız çünkü ilimizde Hasan bey gibi kahramanlara sahibiz. Hiçbir karşılık beklemeden tamamen gönüllü şekilde gelip kan bağışlayarak hayat kurtaran vatandaşlara
sahibiz. Amacımız Hasan bey gibi gönüllü bağışçıların sayısını artırmaktır. İnsanlarımızın 15-20 dakikalarını ayırıp kan bağışlamalarını istiyoruz."
Evli olan Hasan Yokuş, çocuğunun olmadığını söyledi.
Editör: Pusula Gazetesi
