Bu siyasileri, milletvekillerimizi, milletin adına Ankara’ya gidenleri, milletin derdine, tasasına, duygusuna tercüman olması gerekenleri, bazen gerçekten anlamakta zorlanıyoruz.

Ankara ne derse, tek bir kelime edemeden paşa paşa gidip teslim ediyorlar kenti…

Bu kentin geleceğini…

Bu kentin değerlerini…

Bu kentin kıymetini…

Bu kent üzerinde, bu kent üzerinden siyaset yapanların iki dakikada sırt çevirebilmiş olmasının pek mantıkla açıklanabilecek tarafı yok.

Neden mi bahsediyorum?

Diyor ya, AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar:

“Zonguldak’a yeni enerji yatırımları yapılacak. Gerekirse bu alanları boşaltacağız.”
İşte ondan bahsediyorum.

[*] [*] [*] [*]

Geçtiğimiz Cumartesi günü Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı tarafından Filyos Projesi’nin hayata geçirilmesi için görüş alışverişinde bulunulması amacıyla “Filyos Projesi Ortak Akıl Toplantısı” düzenlenmişti.

Toplantıya; AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar, Vali Yardımcısı Hüseyin Ergi, Çaycuma Kaymakamı Serkan Keçeli, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık, Zonguldak Havalimanı Müdürü Hasan Özşahin, AK Parti Çaycuma İlçe Başkanı Ahmet Çolakoğlu, Belde Belediye Başkanları, Özel İdare Genel Sekreteri Recep Demirtaş ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katılmıştı.

Toplantının başında BEܒden Yrd. Doç. Ferdi Kesikoğlu, Zonguldak’taki ekonomik ve sosyal göstergelerin analizini ve yapılması gerekenleri anlatmıştı.

Toplantı önemliydi.

Ama eksik kaldı.

CHP Milletvekilleri Şerafettin Turpcu ve Ünal Demirtaş’ın kurultay nedeniyle katılamadığı toplantı, başka bir tarihe ertelenmeliydi.

Ama yenisi yapılabilir.

Hatta mutlaka yapılmalı.

[*] [*] [*] [*]

AK Parti’nin üç milletvekilinin toplantıya katılması önemliydi.

Teşekkür etmek gerekir.

Çünkü bu sayede “aslında” ne yapmak istediklerini de anlayabiliyoruz.

Toplantıda en önemli konu, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’ya yapılan çağrıydı.

Şu meşhur, “Davanı geri çek” çağrısı…

O zaten ayrı bir komedi.

Milletvekilleri rica ettiler.

Kantarcı, katılırsınız veya katılmazsınız, ortaya bir gerekçe koydu.

Tartışmalar da bu yönüyle ele alınıyor.

Ama yeterince üzerinde durulmayan başka bir şey var.

O da yukarıda paylaştığım sözler.

Ulupınar’ın sözleri…

[*] [*] [*] [*]

Üç milletvekili de benzer şeyler söyledi aslında.

Hatta aynı diyebiliriz.

Mesela, Ulupınar dedi ki:

“Ya bu davaların sonlanması ya da ilgili Bakanlar Kurulu kararının alınması lazım.

İki kez Bakanlar Kurulu kararı alındı.

Bu Filyos’u başarmak zorundayız.

TTK alternatif olmaktan çıktı.

Tersanelerle ilgili kriz var.

Tarımı kalkındırmamız lazım.

Hayvancılığı teşvik etmek lazım...

Kısacası, Filyos’u yapmak zorundayız.

Eğer Sayın Başkanımın açtığı dava projeyi etkiliyorsa, geri çekmesini rica ediyorum.

Eğer etkilemiyorsa, ben kendisinden özür dileyeceğim.

Bununla ilgili hukukçu arkadaşlarımız açıklama yapabilir.

Proje başladığı andan itibaren istihdam başlayacak, binlerce insan çalışacak.

Fabrikaların buralara geldiğini düşünün.

İşsizlik sorununu ortadan kaldırabilecek projedir.

Başka seçeneğimiz yok.

Tarım ve hayvancılığı kalkındırmak için ise, proje istiyoruz.

Ben arkama döndüğüm zaman Filyos’u konuşabilmem lazım.”

Bu gidişle Milletvekilimizin arkasından çok konuşacağız!

[*] [*] [*] [*]

Ve bu konuşmaya başka bir şey daha ekledi.

Söz, Çatalağzı ve Muslu’daki termik santraller olduğunda bir şey daha ekledi.

Dedi ki:

“Ülke enerjisinin yüzde 7’si Zonguldak’tan karşılanıyor.
Bu yüzde 10’a çıkacak.

Yeni enerji yatırımları yapılacak.

Gerekirse, bu alanları boşaltacağız.”

[*] [*] [*] [*]

Bazen gerçekten şaşırmamak mümkün değil.

Ulupınar, gerçekten Zonguldak’ın milletvekili mi yoksa aydan mı geldi?

Önce uzay boşluğuna, sonra mı Devrek’e düştü?

Diğer Milletvekillerimiz için de aynı eleştirileri getirmek mümkün.

Ama bunları söyleyen Ulupınar ise, orada iki kez durmak gerekiyor.

Diyor ki:

“Fabrikaların buralara geldiğini düşünün.
İşsizlik sorununu ortadan kaldırabilecek projedir.

Başka seçeneğimiz yok.

Tarım ve hayvancılığı kalkındırmak için ise, proje istiyoruz.”

[*] [*] [*] [*]

Affedersiniz!

Bilim insanlarının, araştırmacıların onca öngörüsünü dikkate almadan konuşan, canı istediği gibi kakalayanlar hakkında neyi düşünelim?

Bunları yazınca, “yatırımlar engelleniyor” politikası yaparak, topu taca atanlar hakkında neyi düşünelim?

[*] [*] [*] [*]

İyi düşünelim…

Peki, neyi düşünelim?

Bugün Çatalağzı ve Muslu’yu yaşanmaz hale getiren ve buralardan başlayarak yakın çevresi Zonguldak kent merkezi ve uzak çevreyi olumsuz etkileyen termik santralleri mi?

Çatalağzı, Muslu ve Kilimli’den başlayan ve hızla devam eden zorunlu göçleri mi?

Bunca santralin yerine yapılmak istenen yeni santralleri mi?

Mesela, Filyos Projesi içinde bulunan santral projelerini mi?

Artık sayısı kaç ise?

Mevcutlarla birlikte bölgeye yapılmak istenen 14 santralin gölgesinde hangi tarımı yapacak, hangi hayvanı besleyeceksiniz?

Gidin, sorun bakalım;

Çatalağzı ve Muslu bölgesinden başlayarak, yakın çevrede son 3-4 senedir incirler dallarında neden kuruyor?

Neden olgunlaşamadan dökülüyor?

Kestane ağaçları neden bu hale geldi?

Bahçeler neden verimsizleşti?

Kanser vakaları neden arttı?

İnsan yaşamı neden kalitesini kaybetti?

Sordunuz mu hiç?

Sorabilir misiniz?

[*] [*] [*] [*]

İktidar Partisinin Sayın Milletvekilleri…

Siz bu kafayla ancak ve ancak “iktidarın milletvekili” olursunuz.

“Zonguldak’ın milletvekili” olamazsınız.
Size düşen görev, iktidarın dediklerini olduğu gibi yapmak değil, yanına Zonguldak’ın hassasiyetlerini, değerlerini, endişelerini, geleceğini de koymaktır.

Hatırlatmaktır.

Eğer şimdiden bunları unuttuysanız, vay haline memleketin…

Milletvekili olmuş Özcan Ulupınar’ın Filyos Vadisi’ne kurulması gündemde olan devasa santrallerin bacalarından çıkacak ve diğer bacalardan çıkacak atıklarla oluşacak hava kütlesinin vadi üzerinden Devrek’e kadar uzanacağını, Eğerci istikametine devam edeceğini bilmiyor olması önemli…

Cem Yılmaz’ın dediği gibi, “ortaya karışık” politika bunlar.

Herkesi memnun etme veya öyle bir algı yaratma çabası…

Yazık…

[*] [*] [*] [*]

Kentte zaten muhalefet namına bir şey yok.

Bir de “muhalefet” dediğin sözünü dinletir.

İnandırabilir.

Muhalefetin derdi; kentten, kentin geleceğinden çok, tek derdi muhalefet yapabilmek olduğu için onların da tuzu kuru!

Hükümetin iki Bakanı Zonguldak’a gelmişken, onlarla beraber madene inmeye tenezzül edemeyen muhalefet milletvekillerimiz varken, söylenecek fazla bir şey de yok aslında.

[*] [*] [*] [*]

Bu durumda sorunu yine İktidar Milletvekilleri Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu ve Özcan Ulupınar ile çözebiliriz.

Kent olarak da bunun bilinciyle hareket etmeliyiz.

Kendilerine de kentin hassasiyetlerini hatırlatmak zorundayız.

Bu sözlerin de amacı budur.

Şimdi Milletvekillerine düşen en birinci görev, Filyos Projesi içinde ve dışında yeni termik santrallere “dur” diyebilecek bir irade ortaya koyabilmektir.

Filyos Projesi, zaten her yönüyle bir muamma…

Hadi onları da bir yana koydunuz.

Neden, “Biz yeni santraller istemiyoruz” diyemiyorsunuz?

Neden, “Filyos’a otomotiv ve uçak yan sanayi gibi sektörler istiyoruz” diyemiyorsunuz?

[*] [*] [*] [*]

Burada detayına giremediğimiz pek çok konuyu dikkate almadan, “Zonguldak’a yeni enerji yatırımları yapılacak. Gerekirse, bu alanları boşaltacağız” diyen Ulupınar, hala aynı görüşteyse, o zaman şunu söylemek gerekiyor.
Boşaltmaya Devrek’ten, Ulupınar’ın baba evinden başlayalım!

Hatta yetmez…

Devrek’te çay üzerine de termik santraller yapalım!