TTK'ya Zonguldak, Bartın ve Karabük'ten bin 500 işçi alınacağı açıklandı.

Sosyal medya ve bir kısım medyada kıyamet koptu: "Karabük ve Bartın'dan neden alınıyor?"

Sorunun muhatabı ben değilim. Ama kamu adına görev yapan bir gazeteci olarak yanıt vereyim:

Karabük'ten değil, Yenice'den alınacak. Siz bilir misiniz, madene en çok şehit veren ilçelerden biri Yenice'dir? Yenice'yi Zonguldak'tan ayrı düşünmek neyin nesidir? Zonguldak'taki Yeniceliler Dernek Başkanı Yaşar Karaman bu konuda neden sessizdir? Bartın'dan işçi alınmasına karşı çıkanlar, Amasra'da TTK'nın bir müessesesi olduğunu nasıl unuturlar? Karabük ve Bartın bizim için ayrıldığımız sevgili gibidir. Ama Yenice'nin Zonguldak madenciliğindeki yeri çok ayrıdır.

Kozlu'da 3 Mart 1992 yılında, 263 maden işçisinin hayatını kaybettiği grizu faciasında Yenice'nin Tır Köyü kaç şehit verdi bilir misiniz?

Zonguldak, Bartın ve Karabük, ne kadar ayrılsalar da bütündür.

Acıları, kaderleri birdir. Aynı habere ağlamış, aynı habere gülmüşlerdir.

Başarısızlığın hesabı sorulmalı

Amelebirliği'nin Ankara'daki misafirhanesi tadilat bahanesiyle aylardır kapalı.

Başkan Osman Balamir; Mısır Valisi gibi inşaat işine heveslenince, olan Zonguldak insanına ve Amelebirliği'ne oldu. Ankara'ya giden Zonguldaklıların evi olan Amelebirliği misafirhanesi, Osman Balamir'in beceriksizliği yüzünden hala açılmadı.

Bu sürede hem Amelebirliği gelirden oldu; hem de Zonguldak insanı, Ankara'da başka tesislere daha fazla para ödedi.

Zonguldak Merkez'deki Amelebirliği'nin eski binası, kız öğrenci yurdu yapılacağı gerekçesiyle yıkıldı. İnşaata hala başlanamadı.

Peki Osman Balamir'e bu başarısızlığın hesabını soran var mı?

Zonguldak'ta kime hesap sorulmuş ki, Osman Balamir'e sorulsun!

Günün Fıkrası: Tazminat

Bir kadın, kocasını ameliyat eden hastane hakkında tazminat davası açar! Dava dilekçesine şunları yazar: "Kocam hastanede ameliyat geçirdikten sonra benimle seks yapmıyor. Gayet düzenli seks hayatımız mahvoldu. Bu nedenle hastanenin tarafımıza 1 milyon lira tazminata mahkum edilmesi..."

Hakim, davalı hastane yönetiminden konu ile ilgili olarak açıklamalı bir rapor ister. Hastane yönetiminden bir cümlelik yanıt gelir: "Davacı hanımefendinin kocası, hastanemizde katarakt ameliyatı geçirmiş ve yüzde 95 olan görme kaybı yüzde 5'e indirilerek gözleri açılmış bir halde sağlıklı olarak taburcu edilmiştir... "

Kıssadan Hisse: Herkesten öğrenilecek bir şey var

Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktadır. Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır. Sonunda köpek, susuzluğa dayanamayıp kendini gölete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer. O anda bilge düşünür; "Benim bundan öğrendiğim şu oldu" der.

"Bir insanın istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa, istediklerini elde edebilir."

Ama biraz daha düşününce aslında gerçek öğrendiği şeyin bundan farklı olduğunu görür. Asıl öğrendiği şey, insanın bir bilge bile olsa bir köpekten öğrenebileceği bilginin var olduğudur.

Her insanın bir hikayesi ve söyleyecek bir sözü mutlaka vardır. (Alıntı)