Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Tünelleri ve Kilimli Sahil Yolu açılışına, İstanbul'dan canlı bağlantı yaptı. Madenci Anıtı'nda toplanan Zonguldaklılara seslendi. Sonra açılışı gerçekleştirdi.
Programla ilgili eleştiriler var.
"Müjde" verilmediği, Zonguldak'ın kazanım elde edemediği şeklinde...
Bu "müjde " işi baydı!
TTK'ya işçi meselesi baydı!
Kamuoyunda beklenti yaratıp, gerçekleşmeyince, iktidarı eleştirme işi de iyice baydı!
İktidar kanadından bir müjde beklentisi yapılmadı.
TTK'ya işçi alımı konusunda da bir söz duyulmadı.
Cumhurbaşkanının kente geleceği söylentisi bile yetti aslında.
Valilik önündeki karlar temizlendi.
Yollardaki çukurlar dolduruldu.
Artık "kurtarıcı" beklemekten kurtulalım.
Bizim, bizden başka dostumuz yok.
Zonguldak, Zonguldaklıların çabasıyla ayağa kalkacak.
O tüneller ve sahil yolu bizim için yapılmadı.
Filyos Projesi için yapıldı.
Filyos Projesi, Türkiye'nin ihtiyacı olduğu için yapıldı.
İhtiyaç olmasaydı, yapılmazdı.

Alan olmayınca! Avcı olmalıydı!
AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu ile İl Başkanı Zeki Tosun, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz başkanlığında bir araya geldiler. Kentteki son gelişmeleri değerlendirdiler. İlginç olan, toplantıda Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın bulunmamasıydı. Oysa Ömer Selim Alan'sız toplantı olmazdı! Neyse, Vali Mustafa Tutulmaz, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ı, yaptıkları görüşme ve aldıkları kararla ilgili olarak bilgilendirir!
Yalnız toplantıda AK Parti İl Başkan Yardımcısı Muammer Avcı'nın bulunmaması büyük eksiklik!
Çünkü Zonguldak'a yapılacak programları, ziyaretleri ve yatırımları, Muammer Avcı duyuruyorsa, bu toplantıda Muammer Avcı'nın olması gerekirdi!
Muammer Avcı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın ilişkisini Vali Bey bilmiyor herhalde!

Tünel protestosu...
"Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Tünelleri"nin adını beğenmeyen CHP'liler, sosyal medya hesaplarında paylaşım yapıyorlar.
Bazıları "Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Tünelleri" yazan tabelanın üzerini karalayıp "Hüseyin Öztek" yazıyorlar.
Kabul etmeyebilirsin... Benimsemeyebilirsin...
Vakti zamanını beklersin, değiştirme gücü eline geçince değiştirirsin.
Çocukça şeyler yapmanın anlamı var mı?
Yarın biri çıkıp o tabelayı gerçekten karalayıp üstüne "Hüseyin Öztek" yazarsa, şaşırmam.
Bir de bazı gazeteciler vardı, adlarının tünele verilmesini isteyen!
İnşallah onlar böyle bir şey yapmaz!
Kişisel kanaatimi sorarsanız, bu tür isimler halka sorularak verilmeli.
Ama öyle olmuyor işte...
Gücü ele geçiren, dediğini yaptırıyor.

Ön tekerlek, arka tekerlek!
Zonguldak'ta bir belediyenin, kendi şirketine 10 milyon liranın üzerinde borcu olmuş!
Başkan, belediyeden yapamadığı harcamaları şirketten kolayca alıyormuş!
İhale yok, encümen yok, muhalefet yok!
"Ama iş yakında patlar" diyorlar!
Çünkü eskiden sığır güden çocuklar, arabaya binmeye başlamış!
Faturaları kesiliyor, para hesaba geçiyor, başkan payını, bizim çoban payını alıyormuş!
Çoban ama akıllı çoban!
Parayı verirken kayıt yapıyormuş!
"Başkan beni silkeleyemez" diyormuş!
Rahatlığı ondan!
Sürüye yanaşan kişileri, elinde sopayla kovalaması da ondan!
Evler-arabalar ondan!
Yakında bir de milletvekili olursa, deyme keyfine!
"Ön tekerlek nereden giderse, arka tekerlek oradan gider" diye bir söz var!
Ön tekerlek öyle gitti!
Bu tekerlek de öyle gidecek gibi görünüyor!