Zonguldak Baro Başkanlığı&[#]8217;nın 13-14 Ekim 2012 tarihlerindeki Olağan Genel Kurulu öncesinde tek aday olarak kongreye giden mevcut Başkan İbrahim Kerem Ertem, Pusula&[#]8217;nın sorularını yanıtlayarak, hedeflerini açıkladı. Önümüzdeki 2 yılda 21 önemli projeye imza atmayı hedefleyen Baro&[#]8217;nun çok amaçlı hizmet binasının müjdesi ise, genel kurulda verilecek.

Pusula&[#]8217;nın sorularına samimi yanıtlar veren Ertem&[#]8217;le yeni dönemin nasıl şekilleneceğini, avukatların hukuki ve sosyal sorunlarını, yargılama süreçlerinde karşılaştıkları sorunlarını, Anayasayla ilgili düzenlemelere yönelik görüşlerini ve Baro binası projesini konuştuk.

İşte Ertem&[#]8217;in açıklamaları;

&[#]8220;SINIRLAMA KALKINCA 3&[#]8217;ÜNCÜ DÖNEMİ PEŞ PEŞE YAPMAK BİZE NASİP OLDU&[#]8221;

&[#]8220;Avukatlık Kanunu&[#]8217;na göre biz Ekim aynın ikinci haftası genel kurulu toplamak zorundayız. İki yıllık görev süremizi tamamlamış olacağız. Aslına bakarsanız, geçen hafta itibariyle ilk toplantımız vardı, ama çoğunluğu sağlayamadık. Geleneksel olarak da biz ikinci toplantıda çoğunluğu sağlıyoruz. Önümüzdeki Cumartesi ve Pazar günü genel kurulumuzu gerçekleştireceğiz. 2 yıllık dönemimiz sona erecek ve yeni bir dönem başlayacak. Avukatlık Kanunu&[#]8217;na göre; Baro Başkanı, Yönetim Kurulu, Üst Kurul Delegeleri, Denetleme Kurulu ve Disiplin Kurulu&[#]8217;nu seçiyoruz. Sadece Zonguldak Barosu değil, Türkiye&[#]8217;deki diğer barolarda hemen hemen aynı dönemlerde seçim yapıyorlar. Büyük Baroların ardından Barolar Birliği&[#]8217;nin Genel Kurulu&[#]8217;nun hazırlık çalışmaları başlayacak. Bu genel kurul da önümüzdeki yılın Mayıs ayında gerçekleşecek. Geçmiş dönemde seçimler birer yıl arayla yapılıyordu. Rahmetli üstat Burhan Karaçelik, aralıklarla da olsa 7 dönem Baro Başkanlığı yaptı. Fakat daha sonra sınırlama geldi, &[#]8216;2 seneden sonra yapılamayacak&[#]8217; diye. Ama 4 sene önce sınırlama kalkınca 3&[#]8217;üncü dönemi peş peşe yapmak bize nasip oldu. 3&[#]8217;üncü döneme de başladıktan sonra bazı projeleri hayata geçirme imkanı bulacağız. Çünkü 2 yıllık dönem çok sınırlı oluyor. Çevreye, her şeye çok yeni alışıyorsunuz. Her ne kadar bu mesleğin içinden de gelseniz, kendisinizi ifade etmek için yeterli olmuyor. Ama biz 4 senemizi bitirdik ve 2 sene için daha genel kuruldan müsaade isteyeceğiz. Onların onayına takdirine bırakacağız. Eğer genel kurul takdir ederse son dönemimizi yaşamaya çalışacağız.&[#]8221;

&[#]8220;ORTALAMA HER AY 1,5 SEMİNER YAPTIK&[#]8221;

&[#]8220;Görevimiz boyunca Zonguldak Barosu olarak yaptığımız eğitim seminerleri ve çalışmalarımızı gözden geçirdik ve ortalama ayda 1,5 seminer yapmışız. Bunun içinde kadın, çocuk, meslek içi seminerleri, şiddete yönelik birçok seminerler yapmışız. Dolayısıyla gücümüz yettiği kadar hem sosyal anlamda iz bırakmak, hem de uzmanların ilk defa buluşacakları bir ortam hazırlamak için çalışmalar yapmışız. Mesleki seminerlere çok önem vermişiz. Çünkü çok kanun değişti. Ceza kanunları hemen hemen her yıl değişime uğruyor. Bunları gün geçirmeden meslektaşlarımızın bilgisine sunmamız gerekiyor. Çünkü çok okumamız ve incelememiz gereken bir süreç geçiriyoruz. Bu anlamda dolu dolu bir dönem geçirmişiz.&[#]8221;

&[#]8220;İNSANLAR HAKLARINI BİLSİNLER İSTİYORUZ&[#]8221;

&[#]8220;Biz istiyoruz ki, sosyal anlamda insan haklarına vurgu yapalım. İnsanlar kendi temel haklarını bilsinler. Bu bizim için çok önemli ve önümüzdeki dönem bu eğitimi vermek istiyoruz. Hatta karakollarda haklarını okuyabilecekleri büyük levhaların duvarlara asılmasını talep ediyoruz. Bakanlıkta böyle bir talebimiz var. Buna bir cevap aldık ve değerlendireceklerini söylediler. 2 sene evvel İnsan Hakları Kurulu talebimiz vardı. O kurul oluşturuldu ve bu anlamda güzel gelişmeler yaşanıyor.&[#]8221;

&[#]8220;SOSYAL HAKLAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ&[#]8221;

&[#]8220;Bir de meslektaşlarımızın sosyal anlamda haklarının yeterince iyi noktalara gelmediğini düşünüyoruz. Hâkim, savcı ve avukat aynı işe ortak olan kişiler olarak düşünüyoruz, ama hakim ve savcıların özellikle emeklilikte aldığı aylığı avukatlar olarak alamıyoruz. Sağlık politikaları açısından bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Bununla ilgili ilerleyen dönemlerde hem Türkiye Barolar Birliği ilgili kurumuna hazırlık amacıyla, hem de ilgili Bakanlıklara teklif olarak götürmeyi düşünüyoruz. Çünkü biz bu mesleği yaşayarak, bu işi yapıyoruz. Bunun çözümü noktasında ortak bir birliktelik, duygu oluşturabildiğimize inanıyorum.

Çözülemeyecek olanların da Türkiye Barolar Birliği ve ilgili Bakanlıkların nezdinde çözme yoluna gideceğiz. Çünkü, &[#]8216;her sorunu çözeceğiz&[#]8217; diye bir bakışımız, vizyonumuz olamaz. Bu anlamda özellikle kamu avukatlarının özlük haklarında büyük sıkıntılar var. Kamu avukatları teknik personelle arasında özlük hakları açısından büyük uçurumlar var. Teknik personele son zamanlarda büyük oranda zamlar verildi, iyileştirmeler verildi, ama kamu avukatları biraz geride tutuldu. Biz emir-komuta uygulamalarının da artık son bulmasını istiyoruz. &[#]8216;Kamu avukatları ne kadar özgür çalışırlarsa, müvekkilleri olan kamu kuruluşlarını da daha iyi temsil ederler&[#]8217; diye düşünüyorum.&[#]8221;

&[#]8220;BARO&[#]8217;NUN ÇOK AMAÇLI BİR HİZMETEVİ OLACAK&[#]8221;

&[#]8220;Bunun yanı sıra bir hizmetevi yapma niyetimiz var. Bunun için Türkiye Barolar Birliği, Mayıs ayı sonunda bir karar aldı. Zonguldak&[#]8217;ta bölgesel nitelikli bir eğitim merkezi yapacağız. Biz bunu çok iddialı dile getirmiştik. Bu amacımıza biraz gecikmeli olarak ulaşacağımızı düşünüyorum. İlerleyen süreçte bu konuda, özellikle Aralık ayı içersinde netlik kazanmasını bekliyoruz. Çünkü Barolar Birliği bütün masrafını karşılayacak ve Zonguldak&[#]8217;ın bütün kamu kuruluşlarına, derneklerine, sendikalarına hizmet verebilecek salonlarımız olacak. Bu konuda 4 sene boyunca yoğun çabalarımız oldu. Zonguldak&[#]8217;ın bütün arazilerini taradık ve nasip olursa imza atmayı düşünüyoruz. Projeler bitmiyor. Sadece mesleğin daha iyi yapılabilmesi için sıkıntıları tespit etmek değil, çözümüne ilişkinde girişimlerde bulunmamız lazım. Örneğin katma değer planı problemimiz vardı. Çok canı yakan bir problemdi. Ankara&[#]8217;daki çalışmalarımızda bu sorunu hallettik. Bundan sonrada bu tespit ettiğimiz ve yüklenen kurulda tespitini yapacağımız çalışmalara hız vereceğiz. Yeni 21 projemiz var ve bunu kongremizde de dağıtacağım. Aslında hepsi sıkıntılarımıza temas eden, sorunlarımızın çözümüne yönelik bize en azından çözemesek de atılım sağlayacak projelerdir.&[#]8221;

&[#]8220;KENTİN SORUNLARINA DUYARLI BİR BARO OLMALIYIZ&[#]8221;

&[#]8220;Biz 2009 yılında ilk defa Zonguldak Barosu olarak, &[#]8216;nasıl bir kent istiyoruz?&[#]8217; açıklamasını yaptık. Kentin imarından tutun, sosyal hayatına kadar bir perspektiften bakmaya çalıştık. Avukatlar olarak, Baro olarak nasıl bir kent istiyoruz? Fakat bunu yaptıktan sonra bazı tepkiler geldi. Avukatların kentle ilgilenmesinin çok da uygun olmayacağı, bunu yapacak başka mesleklerin olduğu söylendi. Bu çok yadırganıcı bir yorum oldu. Daha sonraki bu eleştirileri de ben üzerime aldım. Biz o zaman açıklamamızı yaptık ve bundan sonrada durmayacağız, açıklamamızı yapacağız. &[#]8216;Kentle ilgili neler düşünüyoruz?&[#]8217; söyleyeceğiz. Hatta ben zaman zaman fırsat bulduğumda seminerlerde bunu söylüyorum. Bu kentte yaşayan herkesin bir söz söylemeye hakkı vardır. Saçma sapan bir şey de söyleyebilir. Kentin olmaz bir hayalini de dile getirebilir. Ama bunu söylemek isteyen herkes söylemelidir. Demokrasinin de özü budur. Konuşan bir kent yapmalıyız. Ama bunu yaparken de tabii ki, bu konuda tecrübe, bilgi sahibi kişilerinden fikrini almak ve olgunlaştırmak gerekir. Ben zaman zaman Kent Konseyi&[#]8217;ne de bazı projeler sunmuştum. Sağ olsunlar, dikkate aldıkları da olmuştur. Bu kenti hep beraber bir noktaya getireceğiz. Önümüzde yerel seçimler var ve çok dikkatli söylemlerde bulunmak gerekiyor.&[#]8221;

&[#]8220;BAROLAR ÇEVRE SORUNLARIYLA İLGİLİ DAVA AÇAMAZ, AMA&[#]8230;&[#]8221;

&[#]8220;Biz çevreyle ilgili bir arşiv oluşturamadık. Çevre sorunlarının tespiti ve bunların hukuki yönden takibi konusunda Zonguldak Barosu biraz eksik kaldı. Bizim Ereğli&[#]8217;deki meslektaşlarımızdan Yakup Okumuşoğlu Türkiye Barolar Birliği&[#]8217;nin Çevre Komisyonu üyesi ve bütün Türkiye&[#]8217;de çevre davaları açan bir arkadaşımız. Çevre davası açan 25 arkadaşımızı geçen sene Aralık ayında ağırladık. Tecrübelerini anlattılar. Ama bunun dışında pek fazla bir şey yapamadık. Çevre ve imar konusunda bir arşiv oluşturmak niyetindeyiz. Bu bilgi birikimlerini toparlamak ve hukuki yönden çevre yansımalarını görmek istiyoruz. Fakat karşımızda şöyle bir sorun var; Danıştay 14&[#]8217;üncü Dairesi&[#]8217;nin bir kararı var. Diyor ki; &[#]8216;Barolar çevre sorunlarıyla ilgili dava açamaz.&[#]8217; Dolayısıyla biz Baro olarak böyle bir dava açamıyoruz, bir davaya taraf olamıyoruz. Danıştay sadece Avukatlık Kanunu&[#]8217;nun &[#]8216;insan haklarıyla ilgili çalışma yapar&[#]8217; ibaresini meslek ve hukukla sınırlandırmıştır. Bizden bu yönde talepte bulunan birçok kesim oldu. Ama biz hukuk desteği verebileceğimizi, onun dışında kamusal bir destek veremeyeceğimizi ifade ettik. Ama önümüzdeki dönem çevre ve imar konusunda ciddi çalışmalar, komisyon raporları oluşturmayı düşüyoruz.&[#]8221;

&[#]8220;SAVUNMA HAKKINA SINIRLAMAYI KABUL ETMİYORUZ&[#]8221;

&[#]8220;Avukatların duruşmalardaki rolü, katkısı ülke geneline damga vurmuş bazı davalarda gündeme geldi. Ergenekon ve Balyoz davaları gibi&[#]8230; Bu davalarda avukatların savunmalarını yeterince yapamadıklarını, söz haklarını yeterince kullanamadıklarını ve sundukları delillerin mahkeme tarafından dikkate alınmadıkları, sözlerinin kesildiği gibi bize de intikal eden bazı yakınmalar oldu. Hatta bazı sanıkların bile bana mektup yazdığı oldu. Hukukun üstünlüğü herkes için geçerlidir. Bütün vatandaşların sığınacağı en son liman hukuktur. Dolayısıyla kendileri ifade etmek noktasında bir sınırlamaya maruz kalacakları inancını en baştan duyuyorlarsa, dolayısıyla avukatlarda baştan sınırlandırılacakları duygusuyla duruşmaya giriyorlar. Böyle bir olay hukukun gerçekleşmesine engel olur. Avukatlar savunmalarını yapar, delillerini sunar, delillerin toplanmasını ister. Ama gördük ki, adil yargılanmalar, hukukun üstünlüğü o mahkemelerde işlenmedi. Biz avukatların halkın içinin bir sesi olduğunu, yargının bir uzantısı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bizim sesimiz kesilirse, vatandaşın yapabileceği hiçbir şey yok. Biz yargılama içersinde daha çok rol almak istiyoruz. Sözümüzün karşılık bulmasını istiyoruz. Ama bu sorun yakın zamanda çözülecek bir sorun olarak gözükmüyor. Çünkü tarih boyunca bu çatışma yaşandı. Devletin iradesi, güçlülüğü karşısında vatandaşı korumak için avukatların rol almasının önündeki engellerin kalkması lazım. Devlet zaten yeteri kadar güçlü&[#]8230; Ama vatandaşın kendisini korumasında sınırlı imkânlar var. İşte öyle bir sistem oluşturmalıyız ki, vatandaş avukatları aracılığıyla haklarını rahatça ortaya koyabilsin. Kesinlikle kısıtlanmasın.&[#]8221;

&[#]8220;YENİ ANAYASADAN TALEPLERİMİZİ AKTARACAĞIZ&[#]8221;

&[#]8220;Biz bir anayasada neler olması gerektiği noktasındaki raporumuzu Türkiye Büyük Millet Meclisi&[#]8217;ne gönderdik. Ama bu sadece sözle ya da raporla yapılacak bir iş değil. Şimdi anayasanın yazımı süreci başladı. Biz ilerleyen günlerde yönetim kurulumuz ve etkili kurumumuzla tekrar nasıl bir anayasa istediğimize dair ve geleceğe umutla bakan bir sistemi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.&[#]8221;

&[#]8220;YARDIMLAŞMA SANDIĞIMIZ DEVREYE GİRECEK&[#]8221;

&[#]8220;Meslektaşlar arasında dayanışmanın daha da sağlamlaştırılması için yardımlaşma sandığı projemiz var. Bu projemizi aslında 2 yıl evvel yürürlüğe koyacaktık, ama Barolar Birliği benzer bir projeyi başlatacağı için biraz bekledik. Bütün altyapısı hazır... Meslektaşlarımız arasında yardımlaşma sandığımızı kurarak, dayanışmayı ortaya koymak istiyoruz. Kaza, hastalık veya geçici iş görmezlik halinde zaten barolar birliği yardım yapıyor. Bizde o yardımı yapmak istiyoruz. Böyle bir projeyle kalıcı bir iz bırakmış olacağımızı düşünüyorum.&[#]8221;

Editör: Pusula Gazetesi