Küresel ısınma ve iklim krizini hepimiz dert edinmeli, önlemler için harekete geçmeliyiz"dedi.

Dereli konu ile ilgili yaptığı açıklamada;"Hiç düşündük mü? Binlerce yıllık kutuplardaki buzullar erimesi, deniz suyu seviyesinin yükselmesi ve kıyı kesimlerdeki toprak kayıplarının artması; Dünyamızın ve ülkemizin bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artarken bazı bölgelerde uzun süreli, şiddetli kuraklıklar ve çölleşmenin etkili olması; kışın sıcaklıkların artması, ilk baharın erken gelmesi, sonbaharın gecikmesi, yani iklimin değişmesi ve bu değişikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türlerinin ya azalması yada tamamen yok olması ve hayvanların göç dönemlerinın değişmesi ne anlama geliyor?

İnsanlık tarihinde eşine rastlamadığımız bir çağ içindeyiz ve 20.Yüzyılın sonunda "küresel ısınma"nın geleceğimizi nasıl tehdit edebileceği üzerine kurulan senaryoların gerçekleştiğini, iklim değişikliğinin artık gözle görebilecek kadar yakınımızda olduğunu ve yaşamımızda yeni normalimiz haline geldiğini görüyoruz. İnsanoğlunun tüketim biçimi; yiyecek, yakıt ve enerji kullanımındaki hataları ve belki de israfı, her gün kendini daha fazla hissettiren iklim değişikliğini tetikliyor. Her ne kadar küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişikliği, yüzyılda bir görülen pandeminin (Covit-19) gölgesinde kalsa da, artık yepyeni bir dünya var karşımızda.

KÜRESEL ISINMA VE İKLİM KRİZİ NEDİR?

İnsanların çeşitli aktiviteleri sonucunda meydana gelen sera gazlarının (karbon dioksit, diazotmonoksit, metan, su buharı, kloroflorokarbon) atmosferde birikmesi ile yeryüzü ve yeryüzüne yakın atmosfer tabakalarında sıcaklığın artmasına "küresel Isınma" ve Küresel ısınmaya bağlı olarak diğer iklim elemanlarının değişmesine de "İklim değişikliği" denmektedir.

Sera gazlarından karbondioksit; kömür, petrol ve doğal gaz kullanımı ile, halokarbonlar; buzdolapları, itici gazlar (aeroseller) ve klimalardan, metan ise; bataklık, çöp yığınları, hayvan gübresi ve pirinç tarlalarında, diazotmonoksit; egzos gazları, azotlu gübreler ve anız yakmadan kaynaklanmaktadır.

Küresel ısınma nedenleri; Hızlı sanayileşme, sera gazlarını fazla üretilmesi, ormanları yok edilmesi, yangınlar, denizlerdeki bitkisel planktonların kirlilik ile yok olması, çarpık kentleşme, yanlış tarım uygulamaları...

Küresel ısınmaya bağlı olarak meydana gelecek iklim krizi ile;

  • Gıda üretim düzeni bozulacak. Orta kuşak iklim bölgesinde bulunan buğday yetiştirme alanları kutuplara doğru kayacak. Belki de Anadolu'da artık buğday yetişmeyecek. Bu durum birçok ürün için de geçerli olacak.
  • Gıdaya erişim sıkıntısı başlayacak.
  • Geleceğimiz daha sıcak ve daha kurak olacak. Araştırmalara göre önümüzdeki 70 yılda sıcaklıkların 7,5 ◦C artması ve dünya nüfusunun %30'nun çöl ikliminde yaşaması ihtimali var.
  • Sıcaklık artınca önce yağış dengesi bozuluyor, sonra su kaynakları tükeniyor. Büyük bir su sıkıntısı ile karşı karşıya kalacağız.
  • Salgın hastalıklar artacak.

KÜRESEL ISINMA VE İKLİM KRİZİNE KARŞI NELER YAPILABİLİR?

Küresel ısınma ve İklim değişikliği ile ortaya çıkan İklim krizine adım adım yaklaşıyoruz. Hükümetler ve yerel yönetimler İklim krizine karşı duyarlı mı? İklim krizine karşı duyarlı stratejik planlar yapılıyor mu? Bireylerin neler yapması gerekiyor?

ÇAYCUMA BELEDİYESİ İKLİM KRİZİNE DUYARLI

Bizler Çaycuma'da yaşayan bireyler olarak Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı'nın iklim krizine karşı duyarlı olduğunu ve bir yerel yönetici olarak üstüne düşen görevi yapmak için çalıştığını görüyoruz; araçların trafikte daha az kalması için trafik ışıklarını kaldırarak dönel kavşak yapılması, toplu taşımacılığa belediyenin öncülük etmesi, bisiklet yolları, yenilenebilir enerjiden elektrik üretme projesi, otoparkların mıcırla kaplanarak yağan yağmurların yer altı suyunu beslemesi, konutlarda yağmur suyunu toplama projesi, çarpık kentleşmeye son verecek planlı uygulamalar yapılması iklim krizi ile mücadelede önemli uygulamalar. Çaycuma Belediyesi iklim krizine karşı hazırlığını yapıyor. Çaycuma iklim değişimi ile uyumlu bir kent haline geliyor. Ancak iklim krizi ile mücadele Belediyenin tek başına yapabileceği bir şey değil. Belediye ile sınırlı kalamaz. İzole adalar halinde yaşamıyoruz. Sadece Çaycuma'nın değil, diğer ilçelerimizin, illerimizin, ülkemizin ve tüm dünya ülkelerinin mücadeleye katılması gerekiyor.

KÜRESEL ISINMA VE İKLİM KRİZİ İLE MÜCADELEDE BİREYSEL ÇABALAR DA ÇOK ÖNEMLİ!

İklim krizi ile mücadelede yönetimler kadar, yeryüzünde yaşayan her bireyin yapması gereken şeyler var. Yaşadığımız kenti ele alırsak; Belediyemiz iklim krizine karşı hazırlığını yaparken kentte yaşayan her bireyin de yapabilecekleri var ve bazıları çok basit uygulamalar;

  • Fosil yakıtların (petrol, kömür, doğalgaz...) kullanımını sınırlandıralım.
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarına ( güneş, rüzgar, jeotermal...) önem veren projeleri destekleyelim.
  • Ağaç dikelim, ormanları koruyalım ve miktarını arttıralım.
  • Plansız ve çarpık kentleşmeye karşı duyarlı olalım.
  • Enerjiyi tasarruflu kullanalım; Buzdolabınızın kapağının iyi kapanıp kapanmadığını kontrol edelim. Televizyon, bilgisayar, yazıcı gibi elektronik aletleri "bekleme durumunda" (stand-by) bırakmalı; Bu tip enerji tüketimine sızıntı adı verilmektedir ve aletin açık iken harcadığı enerjinin yaklaşık % 5'i kadardır. Normal ampulleri tasarruflu ampullerle değiştirelim. Böylece yılda 1.5 ton sera gazı üretmemiş oluruz. Sıcak günlerde klimayı açmak yerine daha hafif, bol giysiler giyelim ve vantilatör kullanalım.
  • Geri dönüşümü mümkün olan şişe ve kutulardaki yiyecek ve içecekleri tüketelim. Ambalaj atıklarını geri dönüşüm kutusuna atalım; Çöplerin yüzde 50'si geri dönüşüme uğrasa, daha az karbondioksit gazı açığa çıkar.
  • Suyu değerli bir hazineymiş gibi koruyalım, tasarruflu ve bilinçli kullanalım.
  • Binaların yalıtımı ısı kaybını önler; Pencereler ve kapılar, ısının dörtte birinin kaybına neden olmaktadır. Çift cam veya ısıcam ısı kaybını yarı yarıya azalmaktadır.
  • Araçlarımızı gerekmediği zamanlarda kullanmayalım. Toplu ulaşım araçlarını ve bisiklet kullanalım, yürüyelim.
  • Mevsim sebze ve meyvesi tüketelim. Yerli malı kullanalım. Dış ülkelerden ithal edilen ürünler çok yakıt tüketilmesine neden olur.

Çaycuma Kent Konseyi olarak tüm halkımızı iklim krizine karşı duyarlı olmaya, Belediyemizin iklim politikalarını izlemeye ve katkıda bulunmaya yani birer "İklim Elçisi" olmaya çağırıyoruz"dedi.