'Eskiden Devrek'te havaalanı vardı' desem şaşırır mısınız?

Bu havaalanına öyle uçaklar iniyordu ki!

Aynı anda iki, hatta üç uçağın indiği zamanlar oluyordu!

Uçaklardan biri pisti çakıldı! Biz öyle sandık meğer pilot intihar etmiş!

Sonra banka reklamlarında oynayan bir çocuk vardı! O da bu piste iniyordu! Bir gün pistin güzelliğine dayanamadı! Kalp krizinden öldü!

Pisti kullanan iki pilot ölünce 'Tehlikeli' diye kimse bu piste inmedi! Sadece uçuş meraklısı pazarcılar iniyordu!

Avrupa'da uçan bir pilot geldi bu piste indi! Daha önce bu kadar güzel bir piste inmediği için "Bu pist kaymak gibi' dedi!

Uçağı binip gideceğine, piste binip gitti!

"Devrek'te havaalanı mı var? Devrek zaten ne kadar?" diyeceksiniz!

Olmaz olur mu? Uçak Goca Meşe'nin oradan aşağıya iniyordu!

O piste inenler oldu!

Gruba girenler oldu!

Pist başına gelmeden!

Vurulup ölenler oldu!

Eskiden Devrek'te mekik dokuyan biri. Şimdi Avrupa'da mekik dokuyor! Bunu Devrek'te 'gara mancarım' diye seviyorlardı. Şimdi Avrupa'da 'Brüksel lahanam' diye seviyorlar!