İstanbul Terörle Mücadele Şübesi´nin yönetiminde Istanbul
merkezli 22 ilde düzenlenen operasyonda "tevhid-i selam örgütü"
soruşturmasını yürüten dönemin emniyet görevlilerini kapsayan operasyon
başlatıldı. Operasyonlarda şu ana kadar 55 kişi gözaltına alındı.
Gelişmeler cemaatin Zonguldak kanadında da merakla izleniyor.
İlk operasyonda aralarında eski Terörle Mücadele Şube
Müdürü Yurt Atayünün de bulunduğu 40 kişi gözaltına alındı. Gözaltına
alınanlar arasında dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse, müdür
yardımcıları emniyet amiri Kazım Aksoy,
emniyet amiri Ramazan Candan, emniyet amiri Gafur Ataç´da bulunuyor. Gözaltına
alınan kişilere casusluk, usulsüz dinleme, resmi belgede sahtecilik, suç
uydurma, özel hayatın gizliliğini ihlal, konut dokunulmazlığını ihlal,
soruşturma gizliliğini ihlal, delil üretmekle suçladıkları belirtildi.
Türkiye bu
sabaha, Ergenekon, Balyoz ve KCK soruşturmalarının dalga dalga sürdüğü
dönemlerdekini hatırlatan haber ve görüntülerle uyandı. Geçtiğimiz yıl kasım
ayında, hükümetin dershaneleri kapatma planının ortaya çıkmasının ardından,
AKP ile Gülen Cemaati arasında baş gösteren gerilim, aralık ayındaki yolsuzluk,
ocak ayındaki TIR operasyonlarının ardından had safhaya çıkmış, Başbakan
Erdoğan paralel bir devlet kurmakla itham ettiği Gülen Cemaati mensuplarına
yönelik operasyon için, neredeyse her fırsatta inlerine gireceğiz diyerek
işaret vermişti. İşte o operasyon, kasımdaki dershane geriliminden tam 8 ay
sonra, dün gece yarısı emniyetin bir dönemine damga vurmuş isimlere yönelik
gözaltı furyasıyla başladı.
Peki bu
operasyon, bir yandan herkesin beklediği büyük cemaat operasyonu mu? Gözaltına
alınan polislerden bazılarının, muayeneden çıkarken söylediği gibi siyasi
saiklerle intikam mı alınıyor? Operasyonlar başka alanlara yayılarak sürecek
mi? Arkasında hükümetin siyasi iradesi mi var? Bu gibi sorular etrafında, bu
sabah başlayan operasyonu 6 temel başlıkta ele almaya çalıştık
1.
OPERASYONU KİM, KİMLERE YAPIYOR?
İstanbul 2.
Sulh Ceza Hâkimi Hulusi Pur´un kararı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın
talimatıyla başlayan operasyon, emniyetin iki şubesi tarafından yürütülüyor:
Terörle Mücadele ve Organize Suçlar
Operasyon
düğmesine basan Sulh Ceza Mahkemeleri yeni kuruldu. Her türlü tutuklama, arama,
el koyma, tutukluluğa itirazları karara bağlayacak olan bu mahkemelerin
hâkimleri ise HSYK tarafından 5 gün önce, 16 Temmuz gününde atanmıştı.
Çağlayan´daki İstanbul Adliyesine atanan 6 sulh ceza hâkiminden biri olan
Hulusi Pur, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Halkbank´ın
eski genel müdürü Süleyman Aslanın tahliyesine karar veren hâkimdi.
Operasyonun,
aralarında, Antalya, Ankara , Diyarbakır, Erzurum, Malatya gibi illerin de
bulunduğu 22 ili kapsadığı belirtiliyor. Ancak merkezinin İstanbul olduğu
anlaşılıyor. İstanbul Başsavcılığının verdiği bilgiye göre, İstanbulda 76
polis hakkında Terörle Mücadele, 39 polis hakkında da Organize Suçlar
Şubesi´nin gözaltı ve arama kararı var.
Gözaltına alınanlar
arasında yakın dönemin belli başlı davalarına dönüşen soruşturmaları yürüten
polis müdürleri yer alıyor. El Cezire Türkün haberine göre gözaltı listesinin
ilk sırasında, Emniyetin eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat
Yılmazer var. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi´nin eski müdürleri Yurt Atayün
ve Ömer Köse, Müdür Yardımcısı Hayati Başdağ ile Mali Şube´de görevli Kazım
Aksoy gözaltına alınanlar arasında.
2. GÖZALTINA
ALINANLAR NEYLE SUÇLANIYOR?
Başsavcılık
açıklamasında, gözaltına alınanlar için ´amaçlarının casusluk olduğu belirlenen
emniyet görevlileri´ ifadesi kullanılıyor.
Operasyonda
dikkat çeken odak noktalarından biri de ´Selam-Tevhid´ örgütüne yönelik
soruşturma
Gözaltına alınan polislerin birçoğunun, 17-25 Aralık operasyonlarının
ardından el değiştiren ve takipsizlikle sonuçlanan 3 yıllık Selam örgütü
soruşturmasında görev aldığı belirtiliyor.
KCK,
Ergenekon, Balyoz gibi çok sayıda kişinin gözaltına alındığı, tutuklandığı
soruşturmaları yürüten polisler de bu sabah gözaltına alınanlar arasında. Bu
polislere, "casusluk", "usulsüz dinleme", "resmi
belgede sahtecilik", "suç uydurma", "özel hayatın
gizliliğini ihlal", "konut dokunulmazlığını ihlal",
"soruşturmanın gizliliğini ihlal" ve "delil üretmek" gibi
suçlamalar yöneltiliyor.
3. BU
OPERASYONUN ARKASINDA HÜKÜMET Mİ VAR?
Adalet
Bakanı Bekir Bozdağ operasyonlarla ilgili bir bilgiye sahip olmadığını ve
gelişmeleri basından takip ettiğini söyledi. Adalet Bakanının, olası bir
hükümet operasyonu algısını uzaklaştırmak istediği anlaşılıyor. Başbakan
Erdoğan ise bu konuda daha inisiyatifli bir tutum aldı ve Mecliste kendisine
Yapılan operasyon başka alanlara sıçrayabilir mi diye soran gazetecilere
"Tabi tabi" diyerek yanıt verdi.
Öte yandan,
İstanbul istihbarat şubesinde görevli 39 şüpheli hakkında verilen arama,
yakalama ve gözaltı talimatının gerekçesi çok sayıda kişinin özel amaçla
dinlenip kayda alındığı iddiası
Bu, geçtiğimiz ocak-mart ayları arasında
kamuoyunun gündemini sık sık sarsan ve hükümetin yolsuzluklarının belgesi
olarak sunulan tapelerin de soruşturma kapsamında olabileceğini gösteriyor.
4. BU
OPERASYONLAR, ÖNCEKİLERİN RÖVANŞI MI, DEVAM EDECEK Mİ?
Terörle
Mücadele Şubesi´nin eski müdürü Yurt Atayün, Emniyet Müdürlüğü´ne götürülürken
gazetecilere, "Teslim olduk, arkadan kelepçelediler gördüğünüz gibi.
Tamamen siyasi saiklerle..." dedi. Bu, en azından gözaltına alınan
polislerin, operasyonu, kendilerine yönelik bir intikam olarak
algıladıklarını gösteriyor.
Eski Terörle
Mücadele Şubesi Müdürü Ömer Köse, MİT krizi sırasında MİT´e koordinatör
Emniyet Müdürü olarak görevlendirilen Hayati Başdağ ile yolsuzluk
operasyonlarında rolü olan Mali Şube´de görevli Kazım Aksoy gibi rütbeli
polislerin de kelepçelenmesi dikkat çekti.
Erdoğanın
operasyon başka alanlara sıçrayabilir mi sorusuna derhal olumlu yanıt
vermesi, operasyonların başka alanlara da sirayet ederek devam edebileceğini
gösteriyor. Hükümetin yargı bürokrasisindeki paralel dayanışmadan da sıklıkla
rahatsızlık bildirmesi, yeni adres yargıdaki unsurlar olabilir mi sorusunu akla
getiriyor.
5. GÖZALTINA
ALINAN POLİSLER OPERASYONDAN HABERDAR MIYDI?
İstanbul
Mali Şube eski Müdürü Yakup Saygılı, bu sabah başlayan gözaltılardan yaklaşık
24 saat önce, sosyal medya aracılığıyla Havada operasyon kokusu var başlıklı
bir metin paylaşarak, operasyonu adeta saati saatine haber vermişti.
Twitterda
Fuat Avni mahlasıyla kullanılan hesaptan da, dün akşam saatlerinde, operasyona
ilişkin pek çok ayrıntılı bilgi paylaşıldı.
Savcılık
kaynaklarından gelen, operasyonun, sabah erken saatlerde yapılacakken,
dışarıya sızdığı gerekçesiyle gece yarısına çekildiği ve sızdıran polisin de
gözaltına alındığı bilgileri, operasyonun önceden bilindiği iddialarını
destekler nitelikte.
6.
ZAMANLAMANIN SİYASİ AÇIDAN BİR ANLAMI VAR MI?
Başbakan
Erdoğan, yolsuzluk operasyonlarıyla birlikte Hükümet-Cemaat arasındaki iplerin
kopmasının ardından siyasi söylemini paralel yapı olarak adlandırdığı cemaate
karşı kurmuştu. 30 Mart seçimlerindeki başarı, iktidar çevrelerinde bu söylem
ve karşıtlığın başarısı olarak da algılandı. Süreci yakından takip eden bazı
isimler, Gülen cemaatine yönelik fiili bir operasyonu Cumhurbaşkanlığı
seçimleri öncesinde beklemiyordu
Ancak bu sabah gerçekleşen operasyon,
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de kampanyasında sık sık paralel yapı
vurgusu yapan Başbakan Erdoğanın, 10 Ağustos öncesi bu tür bir restleşmeden
çekinmediğini gösteriyor.