İstanbul'da bir öğrenci tarafından öldürülen Öğretmen İbrahim Oktugan için, Çaycuma’da eğitim sendikaları iş bıraktı. Basın açıklamasına; Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim İş venAnadolu Eğitim Sen temsilci ve üyeleri katıldı.

Eğitimde şiddete karşı Çaycuma'da eğitim sendikaları yürüyüş yaptıktan sonra basın açıklaması gerçekleştirdi. 4 sendika adına yapılan açıklama şöyle: "Milli Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği, mesleğimizin itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir.

Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failinuyruğu ile ilgilidir.

Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşıbir sopaya dönüştürülmesi, MEB'in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerineöğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugünyaşananlara zemin oluşturmuştur.

Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığınıhepimiz çok iyi biliyoruz.

Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her firsatta tehdit ederek hedef halinegetiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. "Bir toplumun uygarlık düzeyi,öğretmene verdiği değerle ölçülür."

Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık birgeleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.

Buradan Milli Eğitim Bakanı'na soruyoruz;

Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor?

İktidarın ve MEB'in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi riskaltındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz?

Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Her suç gibi bu suçun da azmettiricileri olduğunu biliyorve onları çok iyi tanıyoruz.

-Daha önce defalarca yaşadığımız cinayetler gibi bu son bu cinayetin de azmettiricileri;öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır.

Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler; liyakatsiz şekilde atandıklarıkoltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülkiamirlerdir. Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir.Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamaktaısrar edenlerdir,

Bizleri hedef haline getirenler; her fırsatta emeğimizi küçümseyenler, mesleğimizitibarsızlaştıranlardır.
Bugün eğitim emekçilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması işte bunlarıneseridir. Bunun için atılması gereken ilk adım bu zihniyetin kökten değişmesidir.

Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can

güvenliği sağlanmalıdır.

Okulda şiddetin son bulması için MEB'i acilen harekete geçmeye ve önlem almayaçağırıyoruz.

Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce

eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır.

Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somutönlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır.

Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekildecezalandırılmalıdır.

Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır.

Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK'ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip,mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.

* İçinebir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetinçağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programlarıhazırlanmalıdır.

Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, cangüvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz!".

Yönetim düştü: Olağanüstü kongreye gidiyorlar Yönetim düştü: Olağanüstü kongreye gidiyorlar

77673Dda 6E85 46C9 Baac 69076Afe64D1

Muhabir: Yeliz Alagöz