Zonguldak ve Bartın Havalisi Komutanı Yüzbaşı Cevat Rıfat Bey'in hatıralarından... Yıldırım hızıyla Bartın'a gelip yerleştik. Zonguldak'taki Fransız işgal kuvvetleri ilerlemeye hazırlanmaktaydı. Etraf ve civardan delikanlıları silah altına çağırdım. Çaycuma istikametine ilerledim. Vefakar Çaycuma'ya geldiğimiz vakit Fransızların ileri harekete hazır olduklarını öğrendim. Orada bulunduğumuz vakit memleketin sayılı alimlerinden Erzurumlu Nusret Efendiye Fransız işgal kuvvetlerinde bulunan müslüman askerler için bir beyanname yazdırdım. Arapça Beyanname sudur: Aziz din kardeşlerimiz Afrika'nın cesur ve mümin evlatları.... Uzun süredir güzel vatanlarınızı işgal etmiş olan Fransızların obur mideleri doymayarak buralara kadar adi menfaatleri için ayak basmışlardır...... Allah'ın izniyle bu ayakları kıracağız. Sizler silahlarımıza hedef olmayınız. Gerçi bizim saflarımıza geçmeniz büyük fedakarlıktır... Bu İslam ülkesi size yeni bir vatan olacak ve burada aradığnız bütün şefkat ve kardeşliği bulacaksınız.... İslam Askerlerinin Kumandanı Esseyit Ahmet Cevat Rıfat. Beyannamelerin dağıtılmasından 3 gün sonra Sapça geçidindeki (Zonguldak Sapça tünelinin üst tarafiında) karakoldan bir telefon gelir: "Düşman hatlarından bir grup tekbirler ve Allahuekber sesleri ile üzerimize geliyorlar. Sakın onlara ateş etmeyiniz. Onlar din kardeşlerimizdir ve saflarımıza iltica ediyorlar. İki müslüman bu millet tekbir sesleri arasında ağlayarak kucaklaştılar. Bu manzaranın azamet ve ulviyetini tariften aciz buluyorum.