İstanbul'da yaşayan ve 11 ay önce hayatını kaybeden Zonguldaklı İşadamı Yavuz Kabadayıoğlu'nun eşi Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ceylan Kabadayıoğlu, bugünkü köşe yazısında TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube binasını yazdı.

Ceylan Kabadayıoğlu'nun köşe yazısı şöyle

Yavuz Kabadayıoğlu anısına Zonguldak maden mühendisleri odası binası

"Sen bir Cumhuriyet Gazetesi yazarısın. Sana zaten Cumhuriyetin ilk şehri olan Zonguldaklı biriyle evlenmek yakışır" demişti düğün dansımızda bana. Kaç kişi düğün dansında böyle bir şeye vurgu yapar ki demiştim o anda. Ama O YAVUZ KABADAYIOĞLU idi. Cumhuriyet sevdalısı, Zonguldak tutkunu, benim güleç yüzlü, merhametli, melek eşim.

Her zamanki gibi yine son derece haklıydı. TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN İLK İLİYDİ ZONGULDAK.

Çünkü hem ülkenin ağır sanayi tesislerinin bulunduğu pilot bölge idi, hem de Cumhuriyet dönemine damga vuran isimlerin yetiştiği en önemli illerinden biriydi Zonguldak. Öyle ki; 10.Yıl Marşı'nın, "Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan" dizeleri bile şair Behçet Kemal Çağlar'ın Zonguldak'ta yaşadığı dönemin tesirlerini taşımaktaydı. O mısraları yazarken birebir şahit olduğu 8bin km'lik demiryolu ağı oluşturma çalışmalarından ilham almıştı Behçet Kemal Çağlar.

Eşim Yavuz beni Zonguldak'a ilk götürdüğünde karış karış gezdirdi bana güzel memleketini. İlk işi beni Zonguldak Maden Mühendisleri Odasına götürmek oldu. Çünkü TARİHİN KÜLTÜR EMANETİYDİ orası. "Bak" dedi. "Atamızın ilk ayak bastığı yerler buralar. İyi bak buralara. Zonguldak sanayi hayatının en önemli unsuruna, kömüre sahipti ama maalesef ki kömür havzamız yabancıların yönetimindeydi. Ne zaman ki Cumhuriyet kuruldu, işte o zaman Zonguldak Cumhuriyetin ilk ili oldu. Ama Zonguldak'ın aynı büyüklükteki bir diğer mutluluğu "Atatürk'ün Zonguldak kömür havzasına ziyarete gelmesiydi." dedi.

Maden Mühendisleri Odası'nın yan tarafındaki tarihi iskeleye indirdi beni. Ata'mızın memleketine ayak bastığı yerleri bana anlatırkenki hal hareket ve tavırları adeta öğrencisine ilk dersini veren heyecanlı, hevesli bir tarih öğretmeni gibiydi.

"26 Ağustos 1931de Atatürk'ün Zonguldak'a geleceği haberi geldiğinde tüm Zonguldak halkı ve işçiler akın akın gelip toplandığı yer tam burası Ceylan" dedi. "Bir hayal et. Deniz tekneler ve sandallar ile dolu ve hepsinde Türk bayrakları var. Sabırla saatlerce denize bakarak Atatürk'ü bekliyor hepsi. Hava da nasıl sisli. Saat sabahın 9u ve ufuktan Ertuğrul Yatı görünüyor. Sandallar tekneler marşlarla teknenin etrafını sarıyor. Tam şurada gümbür gümbür top atışları."

Memleketine gururla bakarak anlatmaya devam etti Yavuzum o gür sesiyle.

" Şu baktığın tarihi iskele eskiden E.K.İ'nin iç limanındaki iskelesiydi. Atatürk gelecek diye buraya halılar döşenmiş. Atamız halılarla döşenmiş olan bu cemiyet merdivenlerinden çıkarak Zonguldak'a ayak basmış. Sonra yanındakilerle birlikte arkanda duran şu kaldırımın oradan arabalara binerek -Üzülmez Kömür Ocakları- bölgesine gitmiş. Babam Hüseyin Kabadayıoğlu o günlerde çekilen fotoğrafları ve gazete haberlerini saklardı. Bak bende buraya geleceğiz diye yanımda getirdim resimleri.Keşke köşende yazsan bu hikayeyi"

Yavuzumun gözleri yine dolu dolu olmuştu. Zaten ne zaman Atatürk'ten bahsetsek gözleri dolar, dudakları titrerdi. Türkiye'nin dört yanında Atamızı anlattığım tüm konferansların ilk ve tek provasını Ona yapardım. Her provam Onun gözyaşlarıyla biterdi. "Keşke" derdi, "Keşke!" "Keşke bir gün de Zonguldak'ta söyleşi yapsan. Öyle iftihar ederim ki."

"Ama bir gün Zonguldak'ta söyleşi yaparsan 2 şartım var. İlki şu: Söyleşini Atatürk'ün Zonguldak'a ilk ayak bastığı Maden Mühendisleri Odasında yapacaksın. İkinci şartım ise; konuşmana Zonguldak gelini olduğunu söyleyerek başlayacaksın.
Ne mutlu bana ki Yavuzumun en büyük 2 dileğini 2 sene önce yerine getirdim. ZOKEV Zonguldak Kültür Eğitim Vakfı, ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği ADD Zonguldak Şubesi ve ÇYDD Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zonguldak şubesinin ev sahipliğinde gerçekleşen Köy Enstitüleri konulu panel Zonguldak Maden Mühendisleri Odası'na gerçekleşti ve ben kürsüdeki konuşmama "Ben Cumhuriyet Gazetesi Yazarı bir Zonguldak geliniyim" diyerek başladım. Atamızın ayak izlerinin silinmediği Zonguldak Maden Mühendisleri Odası binasının hınca hınç dolan salonunda o an kopan alkışlar ve panelin devamındaki tezahüratlar Cumhuriyet sevdalısı ve Zonguldak tutkunu Yavuzumun isteğini fazlasıyla yerine getirmişti. Panelin sonunda "Emekli Öğretmenler Korosu"nun söylediği Cumhuriyet marşlarının göğe yükselen sesi bundan 80 yıl önce "Yaşa varol" haykırışlarıyla Mustafa Kemal Paşayı uğurlayan maden işçilerinin nidalarına karışmıştı dimağımızda. Atamızın ilk ayak bastığı yerde olağanüstü güzellikte ve duygu selinde gerçekleşen ve belki de hayatımın en güzel ve en özel günlerinden biri olan o panel hepimizin Atamıza minnetini anlatır gibiydi.