Zonguldak Baro Başkanlığı´ndan yazılı basın açıklaması yapılarak Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesi´nde onaylanmasını kınadıklarını açıkladı. ABD´nin uluslararası ilişkilerinde, kendi dünya algısı, iç politika arayışları ve tutarsız yaklaşımlarının bir sonucu olan bu kararın Türkiye´ye yansıması Türk tarih tezlerinin ve tarihi gerçeklerinin ortadan kaldırılması sonucunu doğurmadığı belirtilen açıklamada, "4 Mart 2010 günü ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde,<BR>1915´te gerçekleştiği iddia edilen sözde ermeni soykırım iddialarının kabulü kararını kınıyoruz. 1915 yılında Osmanlı Hükümetince alınan göç kararının, bir soykırım niteliğinde ele alınarak, gerçekleşmediği halde, hiçbir uluslararası belge veya geçerli bir mahkeme kararında dahi ispat edilememesine rağmen ve Türk tarafının meselenin bilimsel zeminde ortak olarak görüşülmesi ve tartışılması taleplerinin Ermenistan tarafından kabul edilememesine rağmen, ABD´nin iç politika gereklerine yönelik olarak böyle bir<BR>kararın alındığını görüyoruz. ABD´nin uluslararası ilişkilerinde, kendi dünya algısı, iç politika arayışları ve tutarsız yaklaşımlarının bir sonucu olan bu kararın Türkiye´ye yansıması Türk tarih tezlerinin ve tarihi gerçeklerinin ortadan kaldırılması sonucunu doğurmamaktadır. Ancak bu kararın uluslar arası zeminde Türkiye aleyhinde kullanılacağı da açıktır. ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesi´nin aldığı bu karar belli başlı alanlarda olduğu gibi dış politika alanlarında da birliktelik ruhunun ve<BR>ortak ve kararlı bir devlet politikası oluşturma gereğinin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından da çok önemlidir. Çünkü her yıl yeniden önümüze getirilen bu iddiaların ve oylamanın artık Türkiye Devletine karşı bir gözdağı malzemesi olarak kullanılmasının önüne geçilmesi gerekliliği apaçık ortadadır. Sonuç olarak sözde Ermeni tezlerinin Tarihçilerin ve Sosyologların ilgi alanı içinde kalınarak değerlendirilmesi gerektiğine ve Türkiye´nin bağımsız dış politika araçları ve değerlendirilmeleri ile<BR>daha kuvvetli ve etkin olarak bu konuya eğilmesi gerektiğine inanıyoruz" denildi. <BR>