'Emeğin Başkenti' konumundan 'Emeklinin Başkenti' konumuna düşen Zonguldak'ta yaşanan işsizlik sorunu her geçen gün büyüyor. Genç nüfusun bir kısmı kentten göç ederek başka illerde ekmeğinin peşinde düşerken, bir kısmı ise ekmeğini kaçak maden ocaklarında arıyor. Son dönemde Zonguldak Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı tarafından kaçak ocaklara yönelik düzenlenen operasyonlar da kentte dikkat çekiyor. ÖLÜMLERLE GÜNDEME GELEN KAÇAK OCAKLAR UMUT KAPISI OLDU Şehir en büyük geçim kaynaklarından birisi olan madencilik sektörü bitme noktasına gelince oluşan işsizlik ordusu kaçak maden ocaklarına akın etti. Özellikle Kilimli ilçesi, Merkez İlçe'de Dilaver, Rat, Kırat Mahalleleri ve Kozlu ilçesinin belirli kesimlerinde açılan kaçak ocaklar zaman zaman ölüm çukuru olmaktan öteye de gidemedi. Kaçak maden ocaklarında çalışan yüzlerce gençten çoğu meydana gelen göçük, patlama ve metan gazı zehirlenmelerinde hayatlarını kaybetti, yaralandı veya sakat kaldı. Yaşanan bütün felaketlere rağmen işsizliğin yoğun olduğu kentte işsizler ordusu kaçak ocaklarda çalışmaya ve kara deliklerde başlarında baret ve lambalarıyla umut aramaya devam ediyor. BOMBALANAN KAÇAK OCAKLAR VE HALKIN TEPKİSİ Zonguldak Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı tarafından kaçak ocaklara yönelik son dönemde gerçekleştirilen operasyonlar kentin en önemli gündem maddelerinden birisi oldu. Devlet, 'İnsanımız kaçak ocaklarda ölmesin' diyerek kaçak ocaklarla mücadele ederken, vatandaşlar ise işsizlikten yakınıyor. Kentte insanca yaşanabilir bir istihdam alanının olmadığına dikkat çeken vatandaşlar kaçak ocaklara yapılan operasyonlara da sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. "YERÜSTÜNDE AÇ ÖLECEĞİME YERALTINDA TOK ÖLMEYE RAZIYIM" Zonguldak'ta yaşanan işsizliğin boyutuna dikkat çeken kaçak maden işçilerinden M.K., "Devlet vatandaşı ölmesin diyerekten bugün kaçak maden ocaklarını bombalıyor. Ancak aynı devlet vatandaşım refah şekilde yaşayabilsin diye istihdam alanı oluşturamıyor. Yapılan uygulama doğru veya yanlış bunu asla tartışmadık tartılmıyoruz. Bugün valimiz, emniyet güçlerimiz bunla mücadele ediyorlarsa haklılar, kimse ölmesin. Ama o kara deliğe, ölüm çukuruna girenler başlarına gelecekleri bilmiyorlar mı sanıyorsunuz? Ben bu ocaklarda öleceğim, biliyorum. Ama ne yapayım iş yok... Ben maden işçisiyim ve iş bulamıyorum. Evime nasıl ekmek götüreceğim, aileme nasıl bakacağım? Devlet bana gel şu resmi ocakta çalış dedi de ben hayır kaçak ocakta çalışacağım mı dedim? Valiler, emniyet müdürleri veya bürokratlar eğer bu şehirde doğup büyümemiş ise bizi anlayamazlar. Bu kanayan bir yara... Ben yerüstünde aç öleceğime yeraltında tok ölmeye razıyım" ifadelerini kullandı. "SİZİN ÖLÜM ÇUKURU DEDİĞİNİZ YER BENİM İÇİN EKMEK KAPISI" Çözümün sadece kaçak ocakları imha etmek olmadığını belirten bir kaçak maden ocağı işçisi S.C., ise; "4 arkadaş kaçak bir maden ocağında çalışıyoruz. Bir sürü ocağa başvuru yaptık ama işe alınmadık. Çünkü alım güçleri yok. İşsiziz... Yaşımız olmuş 40, emeklilik yok, 4 de çocuk var... Bu ekmek mecbur eve gelecek. Hani siz gazeteciler ölüm çukuru diyorsunuz ya, ben oraya mecbur gireceğim. Sizin için ölüm çukuru olabilir bizim için ekmek kapısı. Kısacası kardeşim burada sorun işsizlik. Açsınlar maden ocaklarını, alsınlar gençleri işe kimse girmez buraya. Ya ben deli miyim? Şimdi adam gibi bir işim olsa bana trilyon versen ben buraya girmem. Hep devleti yazdınız bizi de yazın. Açız aç, işsiziz... Devlet bu ocakları imha ederken bizim ekmeğimizle de oynamasın. Bizlere de gerek siyasiler gerek bürokratlar iş ve istihdam sağlasın. Sayın Valimiz kaçak ocaklara savaş açtı. Haklı yüzlerce genç öldü ve belki de ben de öleceğim burada. Bu savaşı birlikte verelim ama bununla birlikte topyekun işsizlik için de savaş açalım" şeklinde konuştu.