Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, TBMM Genel Kurulu`nda devam eden Anayasa değişikliği teklifi görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Milletvekili Turpcu'nun açıklamaları şöyle: "ÜLKEMİZ ÇOKLU KRİZ YAŞIYOR" "Kuruluşundan bu yana çok badire ve kriz atlatan ülkemiz bugünlerde belki de en sıkıntılı dönemini yaşıyor. Bir taraftan ekonomi çöküyor, döviz başını almış gidiyor, 15 yıllık süreçte toplum ayrıştırılmış, eğitim çökertilmiş, işsizlik oranı çok yüksek ve ekonomik kriz var, dış politika çökmüş, terör Cumhuriyet tarihi boyunca görebildiği en üst noktaya ulaşmış, nice felaketlere imza koyulmuş ama tek dertleri Başkanlık Sistemi. Ülkemiz çoklu kriz içerisinde. OHAL sürecinde yangından mal kaçırır gibi çıkarılmaya çalışılan Anayasa ile karşı karşıyayız. Başkanlık Sistemine dair görüşmelerin TBMM`de görüşülmeye başlandığı 9 Ocak 2017 tarihi ülkemiz için dönüm noktalarından birisidir. Cumhuriyetimizin yaşadığı en ciddi tehlikedir. İşin daha da acı tarafı, bu dışarıdan değil, içeriden gelen bir tehlikedir. Bu teklifin TBMM`de tartışılmasının önerilmesi dahi Anayasaya aykırıdır, çünkü değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan 2. ve 4. maddeleri açıkça ihlal edilmekte, içini boşaltmayı hedeflemektedir. Meclis halkın %100'ünü temsil eder, %51`in, %49 üzerinde tam hüküm sürdüğü bir sistemde, muhalefeti etkisizleştirerek, denetim mekanizmalarını, yargı yollarını engelleyerek düzenlenmiş bir Anayasanın birlik sözleşmesi olması mümkün değildir. Teklifin içeriği incelendiğinde görülecektir ki; Hükümet, Meclis, Yüksek Yargı kavramları `Cumhurbaşkanı` olarak değiştirilmiştir. Başbakan Yıldırım, Meclis`te kendi makamının lağvedilmesini kabullenmiş, yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerin tek elde toplanmasını açıklamakta zorlanmasına rağmen, Türk Milletine de kendi tutumunu benimsemesini tavsiye etmiştir. Bu durum altında herkese Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Atatürk'ün "...milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır" sözlerini hatırlatmak istiyorum." "ÜLKENİN GELECEĞİNE KAST EDİLİYOR, CUMHURİYET ÇINARI KÖKÜNDEN DİNAMİTLENDİ" "Yapılan oylamada görüyoruz ki halkın vekili olarak Meclise gönderdiği insanlar kendi özgür iradeleri ile oy kullanamıyorlar, oyunun rengini belli etmeye zorlanıyorlar. Anayasanın çiğnenerek gizli oy ilkesinin ihlal edilmesi, hem Anayasa ve Hukuk düzenine olan saygılarını hem de yeni Anayasa paketinin getireceklerini açıkça ortaya koymaktadır. Milletin kaderini etkileyecek bu görüşmeler neden televizyonlarda naklen yayınlanmıyor, milletten saklanıyor ve canlı yayın teklifleri cevapsız bırakılıyor? AKP`lilerin Cumhurbaşkanına olan kişisel sevgisini anlayabiliriz ancak ülkeye olan sevgisizliklerini anlayamayız. Yapılan bu değişikliğe kişiler üzerinden değil, ülkemizin geleceği üzerinden bakmak gerekmektedir. Bu düzenlemeye `evet` oyu verecek olanlar kendi hayatlarını değil ülkenin geleceğini ve bundan sonra gelecek nesilleri de nasıl etkileyeceğini düşünmek zorundadır." "BAŞKAN YAPMAK İSTEDİĞİNİZ KİŞİ, OY VERDİĞİNİZ PARTİ HEP BAŞTA KALMAYACAK" "Bu teklif, mevcut Cumhurbaşkanına özel hazırlanmış olmasa ya da başka birinin seçileceğini bilseler, AKP`liler yine de bu kadar ateşli olarak savunacaklar mı bu yeni sistemi? Denetimsiz bir Başkanlık sistemiyle, Başkan yapmak istediğiniz kişi, oy verdiğiniz parti hep başta kalmayacak. Tek bir kişiye tüm yetkileri vermek ileride o koltuğa oturacak kişiye bu ülkeyi alt üst etme yetkisini tanıyor! Daha devlet içindeki FETÖ kadroları temizlenememiş iken bizi neler bekliyor? Gün gelecek tıpkı FETÖ'de olduğu gibi, açılımda olduğu gibi, Suriye politikasında olduğu gibi bu Anayasa Değişikliği`nde de büyük bir hata yaptıklarını anlayacaklar. Halkımızın bu değişikleri okuyup kendilerine sormaları gereken sorular şunlar olmalı; bu Anayasa değişikliği ile ülkenin mevcut hangi sorunu çözülecek? Anayasa değişikliği ülkenin geleceği için mi çıkarılıyor yoksa ülkeyi bu hale sokanların kendi geleceklerini güvence altına almak için mi çıkarılıyor?" "MİLLİ İRADEYİ TEMSİL EDEN TBMM KENDİ KENDİNİ FESHETMEYE ÇALIŞIYOR" "Milli iradeyi temsil eden TBMM neden kendi kendini feshetmeye çalışıyor? Meclisi devre dışı bırakan oylamada evet oyu verenlerin 15 Temmuz`da Meclis`in bombalanması ile ilgili görüşlerini öğrenmek isteriz. `Onların bomba ile yapamadığını biz oyla yaptık` mı diyecekler?" "PARTİLİ CUMHURBAŞKANI, TARAFSIZ CUMHURBAŞKANI YEMİNİNİN AYNISINI EDECEK!" "Dediğimiz gibi apar topar hazırlanmış bir teklifle karşı karşıyayız, zaten madde detayları bunu ele veriyor. Partili hale gelen Cumhurbaşkanı, tarafsız Cumhurbaşkanı'nın yeminin aynısını edecek. Yeminle ilgili maddede Cumhurbaşkanının ülkeyi tarafsızca yöneteceğini söylüyor, şuan bile durum ortadayken, peki bu durumda, partili bir Cumhurbaşkanı nasıl olacak da tarafsızca yöneteceğine dair yemin edecek?" "BU BİR PARTİ MESELESİ DEGİLDİR, ÜLKE VE GELECEK MESELESİDİR" "Ülkenin ve milletin kaderi tek kişi yönetimine uygun şekilde, bir oldu-bittiyle değiştirilmek isteniyor. Deniyor ki rejim değişmeyecek! Laikliği resmen kaldıramadınız ama laiklik ilkesini ne duruma getirdiğiniz ortada! 15 senede AKP hangi yasayı çıkartamadı? 15 senede istediği ne oldu da yapamadı? Her istediklerini yaptılar, istedikleri gibi at koşturdular. Memleketin her yeri yabancılara, ona buna peşkeş çekildi. Başkanlık gelince tüm bu dertler bitecek, terör bitecek, dolar düşecek gibi söyleniyor. Bütün yetkiyi tek kişiye verdikten sonra bunların olmama ihtimali hiç düşünülmüyor, ki ne yazık ki zaten olmayacak! Yetkinin tek bir kişiye verilemeyeceğini, hele hele Fethullah terör örgütünde kandırıldık, çözüm sürecinde yanıldık gibi özrü kabahatinden büyük insanlara hiç verilemeyeceğini, yaşanan örneklerle hatırlatacağız. Verdiğimiz mücadele Cumhuriyete sahip çıkma, demokrasi ve özgürlük mücadelesidir. Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberlik mücadelesidir. Türkiye Cumhuriyetinin demokratik, hukuk, sosyal, laik devlet olarak yaşadığı bir ülke mücadelesidir. Tüm bu yaşananlara rağmen, şimdi ümitsizliğe kapılmak yerine bunun artık parti meselesi olmadığını tane tane anlatma zamanıdır. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleri yolumuza ışık olsun; "Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim."