Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'in, Başkan Yardımcılığı görevinden aldığı CHP Belediye Meclis Üyesi Şenol Şanal, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. İşte o suç duyurusu: "30 Mart 2014 yerel seçimleri sonucunda Cumhuriyet Halk Partisinden Zonguldak Belediye Meclis Üyesi olarak seçildim. 02 Temmuz 2014 tarihinde ise Belediye Başkan Yardımcısı olarak atamam yapıldı ve görevden alındığım 10 Temmuz 2017 tarihine kadar bu görevimi sürdürdüm. Zonguldak, bilindiği üzere tarihinin en büyük konut inşasına TOKİ vasıtasıyla ev sahipliği yapmaya başlanmıştır. Burada faaliyette bulunan Çakırlar İnşaat şirketi ihtiyaçlarına göre dairemize müracaat ile su aboneliklerini yaptırmış ve görevden ayrıldığım zamana kadar kayıt altına alınmış olan belediye suyu kullanmıştır. 14.06.2017 tarihinde başlamak üzere Zonguldak'ta yayınlanan tempo isimli dergi ve bu derginin internet sayfalarında TOKİ'DE KAÇAK SU başlığı altında uzun süreli ve gerçeğe aykırı olarak yayınlar yapılmıştır. Şikayetçi olduğum tüm bu yayınlar doğruyu ve gerçeği yansıtmadığı için tarafıma bağlı Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü personeli ile şahsım üzerinde çok büyük üzüntülere sebep olmuştur. Bir karalama kampanyası şeklinde planlı olarak sürdürülen bu yayınlar aynı zamanda bizleri kamuoyu nezdinde zan altında bırakmış, telafisi güç manevi zararlarımıza neden olmuştur. TOKİDE KAÇAK SU içerikli yayınların tamamı bir komplodur. Bu komplonun arkasında beni kendisine siyasi rakip olarak gören Muharrem AKDEMİR vardır. Doğru ve gerçeği yansıtmayan tüm bu yayınlar AKDEMİRİN yönlendirmesi ile yapılmış, şahsımı kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılmak amacıyla ve kast ile hareket edilerek gerçekleştirilmiştir. Zonguldak Belediyesinde bulunan tüm müdürlüklerin görev tanımlamaları yapılmış haldedir. Böyle olduğu halde bir takım çıkarlar elde etme amaç ve çabaları dahilinde hareket eden kötü niyetli bazı kişiler birlikte hareket ile özellikle şahsım, su ve kanalizasyon dairesi müdürüm Yüksel Sevimli ve kaçak su tespit işleri ile yetkili daire şefim Ali Bayır'ı hedef seçilmiştir. Belediye Başkanı AKDEMİR zabıta müdürlüğü bünyesinde olmayan bir kadroda unvan kullandırdığı ve müdür yardımcısı olarak kendini lanse eden Ayhan MERCAN isimli memuru, beraberinde bir ekip oluşturarak anılan bölgeye göndermiştir. Burada Çınar tepe Mahallesi muhtarı Okan GİRGİN ile buluşan ekip yaptıkları plan dahilinde bir takım fotoğraflar çekmiş ve bu fotoğrafları yine aynı ekiple birlikte hareket eden Gazeteci Alev UZUNBAŞ' servis etmek sureti ile yukarıda sözünü ettiğim yayın yolu ile hakkımızda bir karalamasına kampanyası başlamışlardır. Şikayetime konu hadiseler kısaca şimdi arz ettiğim şekilde cereyan etmiştir. 14.06.2017 günü akşamı 21.30 sularında arayan gazeteci Alev UZUNBAŞ, TOKİ de kaçak su varmış, size ihbar geldi mi diye tarafıma bir soru yöneltti. Bende telefonda kendisine; Bana bu anlamda hiçbir ihbarın gelmediğini, TOKİ de kaçak su hadisesinin olmadığını, abone işlemlerinin daha önce yapılmış olduğunu, ihtiyaç halinde taleplere cevap verdiğimizi, muhtelif nedenlerle her hafta alanda olduğumuzu ve inşaat şirketinin büyük bir şirket olduğu, böyle bir şeye tevessül etmeyeceğini düşündüğümü söyledim. Gazeteci de bana siz yok diyorsunuz ama Belediye Başkanı ısrarla kaçak su var diyor, hangisi doğru dedi. Ben yok diyorum, başkan var diyorsa sende ona sor dedim. Bu görüşmeden yaklaşık bir saat sonra bu konudaki gerçek dışı yayınlar hızla yayınlanarak aleyhimize adeta bir karalama kampanyası başlatıldı. Belediye Başkanı Akdemirin, dairemiz tarafından her hangi bir tespit yapılmadan, rapor hazırlanmadan ve kendisine bu konuda her hangi bir bilgi verilmeden açıklama yapması doğru bir eylem değildir. Ayrıca, gerçeği yansıtmayan bu sözde tespit tutanağını düzenleyen Ayhan Mercan'ın bu tespiti yapmak için bilgi, donanım ve yetkisi olmadığı için, Akdemir'in kaçak su konusundaki açıklamasını buna dayandırması da doğru bir davranış değildir. Bu gerçek dışı yayınlardan bir gün sonra Başkan Akdemir, daire müdürüm Yüksel Sevimli ile birlikte görüşmek üzere beni makama davet etti. Makam odasında hiçbir şey konuşulmadan ilk sözü, TOKİ de kaçak su varmış, bu tutanağa cevap yazın dedi. Ben kendisine bizim bu konuda her hangi bir bilgimiz yok, bize her hangi bir ihbar gelmedi, siz nerden biliyorsunuz diye sordum. Bunun üzerine Akdemir " 6 aydır kaçak su ihbarları alıyorum dedi ". Bunun üzerine ben, kendisine tepki göstererek madem 6 aydır ihbar alıyorsunuz bize bu güne kadar neden tek bir cümle dahi etmediniz, hiçbir talimat vermediniz diye çıkıştım. Bu tepkim üzerine Şenol Bey süreye takılmayın, sürenin ne önemi var dedi. Ben yine tepki göstererek, ne demek süreye takılmayın, ne demek ne önemi var, diye cevap verdim. Bunun üzerine Akdemir " 2 aydır ihbar geliyor" dedi. Ben yine aynı tepki ile ne demek, karar verin 6 ay mı, 2 ay mı? Siz neden bu güne kadar bize bu konuda hiçbir şey söylemediniz, hiçbir talimat vermediniz diye sordum. Bunun üzerine Akdemir, son derece rahat bir tavırla siz bu yazıya cevap verin, işimize bakalım dedi. Bu cevap üzerine artan tepkimle, Siz bizi ne ile suçluyorsunuz diyerek, Usulsüz ve gerçek dışı düzenlenen bu yazıya dairemin her hangi bir cevap vermeyeceğini, zabıtanın esas işi ile ilgilenmesini, sokakları işgalden kurtarmasını, ruhsatsız işyerleriyle ilgili işlem yapmasını, kaçak yapılardaki yıkımları gerçekleştirmeye refakat etmesini, bu tutanağın yetkisiz ve bu konuda bilgisi olmayan kişilerce tutulduğunu, bu nedenle her hangi bir işlem yapmayacağımı söyledim. Devamla, hiçbir dayanağı olmayan asılsız iddialarınız ve uydurma bir yazıyla dairemi ve beni kaçak su kullandığını iddia ettiğiniz kişilerle birlikte hareket etmekle suçlamanızı asla kabul etmem. Bu bir komplodur. Ben bu komplonun arkasında kimlerin bulunduğunu ortaya çıkartacağım, siz derhal bir soruşturma açın ve Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunun diyerek odayı terk ettim. Aradan yaklaşık 15 gün geçti. Belediye başkanının ısrarla yazıya cevap verin talebi üzerine, kendisine bu usulsüz belgeyi hazırlayan zabıta personelleri, Su İşlerinin bu konudaki yetkin personellerinden kurulacak bir ekiple, başkanlığınızda ve refakatinizde alanda yapılacak incelemeler soruna bir çözüm getirecektir talep ve açıklamasını içeren bir resmi yazı gönderdim. Başkan Akdemir bu yazıyı almamış, iade etmiş. Ancak bu yazı daire kayıtlarda vardır, bir sureti de bende bulunmaktadır. Tüm bu açıklamaya çalıştığım hususlar dairesinde Belediye Başkanlığı makamının yetkilerini haksız, hukuksuz ve insan onurunu rencide eden bir şekilde kullanarak üzerimizde bir insanlık suçu olan "MOBBİNG" eylemini gerçekleştiren, maneviyatımızı rencide eden, gerçekte olmayan bir durumu varmış gibi göstermek suretiyle tüm daire personelimin üzüntülerine sebep olan, tüm bu işlemleri usule aykırı düzenlenmiş, hiçbir değer ihtiva etmeyen uydurma bir tutanak ile gerçekleştirmek üzere kast ile hareket eden Muharrem Akdemir'den davacı ve şikayetçi olduğumu beyan ediyorum. Şahsımı ve daire çalışanlarımı bu asılsız iddialar ile mağdur eden Muharrem Akdemir'in, eğer kendi beyanı doğru ise 2 ay ya da 6 ay gibi bir süre içerisinde kendisine iletildiğini söylediği kaçak su ihbarlarıyla ilgili hiçbir işlem yapmayarak "GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMAK", suçunu işleyerek açıkça "KAMU ZARARINA" sebep olmuştur. Ayrıntılarıyla izah etmeye çalıştığım şekilde, şahsıma ve daire çalışanlarıma yukarıda isimlerini açıkladığım kişilerle birlikte "KOMPLO" kuran ve üzerimizde "MOBBİNG" uygulayan Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'den davacı ve şikayetçiyim. Savcılık makamınca yapılacak araştırmalar ve değerlendirmeler sonrasında gerçeğin ortaya çıkarılarak ihmal ve kusuru olanların en ağır şekilde cezalandırılmaları hususunda gereğini saygılarımla arz ve talep ederim."