Şerafettin Turpcu’dan flaş açıklamalar... "Neyin sarhoşluğunu yaşıyorsunuz?"

Şerafettin Turpcu'dan flaş açıklamalar..... paylaşan: pusula67televizyonu

Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu beraberinde belediye başkanları, ilçe ve belde başkanları, il genel meclis üyeleri, kadın kolları ve gençlik kolları üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek gündeme dair açıklamalarda bulundu. İl Başkanlığında düzenlenen toplantıya İl Başkanı Ahmet Altun Çanakkalede olması sebebiyle katılamazken yerine İl Başkan Vekili Mehmet Zeki Esen eşlik etti.

Turpcu yaptığı açıklamasında bu zamana kadar Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşı İsmet İnönüye iki ayyaş diyen AKPlilere alkollü bir örnekte bulunarak, Ne kadar içerseniz için sabah ayılırsınız, siz 14 senedir neyin sarhoşluğunu yaşıyordunuz ifadelerine yer verdi.

Turpcu darbe girişimi öncesi ve sonrası hakkında açıklamalarda bulunarak, Yıllardır devletin her kademesine sistemli şekilde yerleştirilen ve adeta bir kanser gibi bulaşan FETÖ örgütü devleti tamamen ele geçirmek için uğraştı. Din üzerinden siyaset yapma anlamında hareketler etmiştir ve bunun nelere mahal olduğunu görüyoruz. Cumhuriyet tarihinin en kritik günlerini yaşıyoruz. Cumhuriyetin ilk günlerinden bu güne kadar dile getirdiğimiz emperyalizmi artık ağızlarına almaya başladılar. 100 yıl geriden takip etseler de kendilerini kutluyoruz. Büyük devletlerle ilişkiye girmek ayıyla yatağa girmeye benzer. Dostta olsa ayıyla yatağa girilmemeli. Bir ayıyı dansa kaldırdığınızda ne zaman dansın biteceğine ayı karar verir. İki sarhoş ve iki ayyaş olarak Atatürk ve İnönüyü dile getirdiler. Ne kadar alkollüde olsanız sabah hatırlamazsınız. Siz neyin sarhoşluğunu yaşıyorsunuz da kandırıldık aldatıldık diyebiliyorsunuz. Sizin durumunuzun etkisi sabah geçiyor mu? Bu sorularımızı Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ediyoruz. Atatürkün akşam sofraları ünlüydü. İçinde rakı da vardı. O masada alınan hiçbir karar devlet için kötü karar değildi. AKP bu kadar bilinçsiz hareket etikti keşke olmasaydı bu durumda olmasaydık. Bugün ülke olarak bugüne gelmemizin sebebi bunların yaptıklarıdır. Köylerimizde 2-3 camii var. Ben 61 yaşındayım. Benim çocukluğumda köyde kuran kursları vardı. Ne baskı vardı ne de başka bir şey. Ülkemizde 3 tane fay kırığı var. Din, mezhep, etnik köken ve şimdide anti laik fay kırılması meydana geldi. Emperyalizm bu fay kırıklarını kullanmaktadır. Cumhurbaşkanı cemaate verdikleri değerlerin nedenini Allah diyor ve alnı secdeye değiyor diye açıkladı. Alnı secdeye değiyor diye güvendikleri kişiler vatandaşı kurşunladı meclisi bombaladı. Artık akıllanırlar da din ve devlet işlerini biran önce ayırırlar. Yoksa bizde Ortadoğuya döneriz. Esas tehlike bundan sonraki din yarışıyla ilgilidir. Türkiye IŞID en çok katılım olan ülkelerin arasındadır. Darbeyi imamın askerleri yaptı, Mustafa Kemalin askerleri polisleri ve halkın tamamı önledi. Atatürk dua esirgenecek birisi değildir. İki ayyaş dedikleri yere geri döndüler ve hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir diye yazı astılar. Müftü efendi bilmelidir ki şuan görev yapıyorsa Atatürk ve kurtuluş savaşı kahramanları sayesindedir.

Birçok insan gözaltına alınıyor. Mağdur aileler var. Saltukova Belde Başkanımızın kardeşi ve yeğeni tutuklandı. Beycumadaki bir binbaşı tutuklandı. Bunun dışında mağdur ailelerle görüşüyoruz. Yanlış uygulamalar oluyor. Ben burada devletin başı olarak valimize duyurmak istiyorum. O kadar çok fazla var ki 2 gündür Zonguldaktayım ve her gün bunla ilgili şikayet geliyor.

Bir de şehrin şikayetlerini alıyoruz. Zonguldakta seçilmiş bir belediye başkanımız vardır. Zonguldakın trafiği ve imarı belediye meclisimizin alacağı kararlarla yürütülür. Ben Belediye Meclisimizin ve başkanımızın bu kararları alabileceği yeterlilikte olacağına inanıyorum. Çekekler kaldırıldı tamam ama şimdi TIR Parkıyla ilgili çalışma başlatıldı. Ben bu konuda seçilmiş başkanımız ve Belediye Meclis üyelerini üstün görüyorum. Ben atanmışların seçilmişlerin üzerinde görmüyorum. Deniz kenarına cami olmaz. Ben mimarım. Milletvekilliği bir kenara mimar olarak bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Acılık Camiini güzelleştirebilirler ama halkın gezebileceği yerlere yapılmaması lazım. Belediye Meclisi ve başkanı varken bunlara geçit vermemelidir. Cami tabiî ki yapılacaktır ama sahile yapılmasının mantığı yoktur

‘Seni burada öldürürüm, sülalen gelse alamaz’