CHP Kadın Kollarının en genç üyesi olan Aleyna Engin, en deneyimli ve en yaşlı üye 82 yaşındaki Yaşare Yılmaz'ın elini öperek Yılmaz'dan nasihatlar aldı. Kır, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;"Bilindiği gibi Türk kadını; 1930 itibariyle belediyelerde, 1933 yılı ile birlikte de köy heyeti ve muhtarlıklarda seçme ve seçilme hakkını elde etmişlerdi. 1923'ün Cumhuriyet ile beraber getirdiği çağdaşlaşma yolunda, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, geleceği emanet etme noktasında en önemli güvencelerinden biri olan Türk kadını, 5 Aralık 1934 tarihinden itibaren de milletvekilliği için seçme ve seçilme hakkını kazandı. Her kadınımız 22 yaşında seçme ve 30 yaşında da seçilme hakkına erişti, Türkiye Cumhuriyeti'nin altına imza attığı bu karar tüm dünya için örnek bir karar olarak tarihteki yerini alırken, kadınımız ilk olarak 8 Şubat 1935 tarihinde gerçekleştirilen 5. Dönem Milletvekilliği Seçimleri'nde bu haklarını kullandılar. Böylelikle de Seçim Kanunu'nda yapılan bu değişiklikle kadınlar en demokratik haklarına kavuşmuş oldular. 5 Aralık 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde Anayasa ve Seçim Kanununda yapılan değişiklik ile birçok Avrupa ülkesinden de önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanıdığı gururlu ve onurlu bir gündür. Ne var ki günümüz şartlarına bakıldığında, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında büyük bir önemle korunan bu hak, günümüz Türkiye'sinde siyasilerin "kota" kelimesinin arkasına sığındığı bir ayrıcalık olarak kabul edilmektedir. Bu hakkın, Atatürk gibi, dünya tarihinin en büyük devlet adamı olarak kabul edilen bir deha tarafından armağan edildiği gerçeğini unutan zihniyetler sayesinde, 85 yılda bir arpa boyu bile yok kat edemediğimiz ortadadır. Birçok Avrupa ülkesinde meclislerin yarısına yakını kadın milletvekillerinden oluşurken ülkemizde ise bugün 600 milletvekilinden sadece 102'si kadın ise, bu farkın çok iyi düşünülmesi gerekmektedir. Türk toplumunun gelişmesi, kalkınması ve ilerlemesinde büyük ve birinci rol oynayan biz kadınlar için zaferi temsil eden bu anlamlı günde ne yazıktır ki hala "kadın hakları, kadına şiddet, kadın cinayetleri ve kadının yerinin ne olduğu" tartışmaları yapılmakta ve bundan 85 yıl önce verilen hakkın mücadelesi daha eşitlikçi bir toplum yaratılmasını sağlamak için hala verilmektedir. Bizler güçlü Türk kadını olarak bu var olma mücadelesini hiçbir zaman bırakmayacak ve ulu önder Atatürk'ün bize açtığı bu yolda, gösterdiği tüm hedeflere varmak için durmadan, yılmadan onurlu Türk kadınına yakışır şekilde yürüyecek ve 85 yıl önce bize verilen bu meşaleyi hiçbir zaman söndürmeyeceğiz.Daha ileri, demokratik ve çağdaş bir toplum için kadınların etkinlik alanlarının genişletilmesi ve her alanda eşit fırsat ve olanaklardan yararlanmalarının sağlanarak güçlendirilmesi için çabamız ve mücadelemiz devam edecektir. Siyaset dünyasında da hoşgörünün, saygının ve etiğin egemen olması hayalinde en büyük güvence olarak kabul edilen kadınımızın en önemli demokratik hakkının elde edilmesinin yıldönümünde de bu gerçeği en iyi şekilde haykırmak hepimizin temel görevidir. Bu duygu ve düşüncelerle, toplumsal ve siyasal yaşamda Türk kadınına hak ettiği değeri 85 yıl önce sunan Atatürk'ü, O'nun ve dava arkadaşlarının verdiği hak ile ülkemizin ilk kadın milletvekili olan Satı Çırpan'ı rahmet ve saygıyla yad ediyor, şanlı bir geçmişe sahip onurlu kadınlarımızın bu önemli günlerini tebrik ediyorum."