Alaplı ilçesi 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Rafet Arslan, sonbahar ve ilkbahar aylarında yağışların bol olduğu mevsimlerde, ağaçlıklar arasında, kırlarda, kendiliğinden yetişen mantarların zehirsizlerini zehirlilerinden ayırmanın çok zor olduğunu belirterek vatandaşlara uyarılarda bulundu. Vatandaşların doğada yetişen mantarları kesinlikle yememeleri gerektiğini ve zehirlenme vakalarına, kişilerin zehirli mantarları tanımamaları veya çok iyi tanıdıklarını zannetmeleri ve halk arasındaki bazı yanlış yaygın inanışların sebep olduğunu belirten Arslan, "Zehirlenme belirtileri mantarda bulunan zehrin niteliğine göre değişir. Belirtiler, bazı mantar türlerinin yenmesini takiben bulantı, kusma, ishal, ateş, nabız artışı, karın ağrısı ile daha sonra karaciğer ve böbrek bozuklukları ile bu organların bozukluklarına bağlı belirtiler şeklindedir. Sonuçta koma ve ölüm de söz konusu olabilmektedir&[#]8221; dedi.<BR>Mantarın pişirilince zehrinin kaybolmadığını belirten Arslan, "Zehirlenme vakalarının fazla olmasına kişilerin zehirli mantarları tanımamaları veya çok iyi tanıdıklarını zannetmeleri ve halk arasındaki bazı yanlış yaygın inanışlar sebep olmaktadır. Yoğurtla yenen mantarın zehirlemediği doğru değildir. Pişirilince mantarın zehri kaybolmaz. Sirkeli ve tuzlu suda kaynatmakla mantarın zehri alınmaz. Kurutulmuş mantarın yenmesiyle de zehirlenme olur. Fındık diplerinde, çayırlarda ve ağaçlarda yetişen mantarlar da zehirli olabilir. Zehirlenmelerin önemli bir kısmı çok basit önlemlerle engellenebilecek niteliktedir. Zehirlenmenin engellenmesindeki tek çare doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi, bunun yerine kültür mantarının tercih edilmesidir. Kültür mantarları bünyelerinde zehirli maddeleri bulundurmadığından bir zehirlenme görülmesi mümkün değildir. Mantar alırken ambalajlı olanlar tercih edilmeli, ayrıca, ambalajda tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik bazı bilgilerin yer aldığı etiketlerin olup olmadığına da dikkat edilmelidir" diye konuştu.<BR>Arslan, ayrıca tüm halkı doğa mantarlarını yememeleri, kendilerinin, eş ve çocuklarının hayatlarını tehlikeye atmamaları konusunda uyarı da bulundu.<BR>