Zonguldak Belediyesi eski Başkanı İsmail Eşref, pazaryerinin çatısının çökmesi sonucu 2 kişinin hayatını kaybetmesi ile ilgili olayda eski belediye başkanları Muharrem Akdemir ile Secaattin Gonca'nı kast ederek isim vermeden onların da yargılanacaklarını ifade etti. 7 yıl önce, pazar yeri çatısının çöküp 2 kişinin ölümüne, 20 kişinin de yaralanmasına neden olmasıyla ilgili görülen davada, Zonguldak eski Belediye Başkanı İsmail Eşref'in de aralarında bulunduğu 6 sanığa 6'şar yıl 8'er ay hapis cezası verilmişti. Eski Belediye Başkanı İsmail Eşref, konuyla ilgili açıklama yaparak suçlunun sadece kendisinin olmadığını ifade etti. Mahkeme yeni bir dava açılmasını talep ederek 2008 ve 2012 yılları arasında pazaryeri çatısını kesen ve pazar yerini kapatmayan belediye yönetimlerinin de yargılanması için Savcılığa suç duyurusunda bulundu. EŞREF: "O GÜNÜN BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİ PAZAR YERİ ÇATISININ 3'TE 1'İNİ KESTİLER VE OTOPARK YAPTILAR" Eski Başkan Eşref, pazaryeri ile ilgili yeni bir dava açılacağını belirterek şunları söyledi; "Dün yaklaşık 5 yıldır süren 2012 yılının 18 Ocak tarihinde gerçekleşen çatı çökmesi ile 2 can kaybı birden fazla yaralının olduğu bir hadisenin soruşturmasıydı. 2014 yılında dava açıldı devam etti, ancak dün yerel mahkemede sona erdi. Bu yerel mahkemede sona eren duruşmaların ve mahkemenin sonucu anlamını taşımıyor. Dün verilen karar benim ve diğer arkadaşlarımın hak etmediği karar, beraat talep ettiğimiz halde 6 yıl 8 ay hükme varılan bir karar sonrasında bizim yargı yollarımız devam ediyor. Biz suç işlemedik. Bunu üst mahkemelerde ve yine mahkeme kararı onaylanırsa temyizde yasal haklarımızı arayacağız. Bu iş burada bitmedi. İlk duruşma günü karar açıklanınca, 'her şey bitmiş gibi hüküm kesinleşmiş gibi anlaşılmasın' diye bu açıklamayın yapıyorum. Pazaryeri inşaatı benim 2'inci dönemimde yani 2000 yılında bitti. Bu çatı 2008 yılına kadar ayakta durdu. Hatta 2012 yılına kadar ayakta durdu. Fakat 2008 yılında bir şey oldu, benim görevde olmadığım dönemde o günün başkan ve yöneticileri pazar yerinin arkasına dükkan ve otopark yapma kararı aldılar. İhale ettiler, pazaryerini yapacakları tarihte mevcut çatıyı kesmek zorunda kalarak çatının 3'te 1'ini kestiler ve otopark yaptılar. Kesme sebebi ile yapılan tamiratların bilirkişiler tarafından yetersiz olduğu tespiti yapıldı. "ÇATI İÇİN GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMAYIP PAZARYERİ DE BOŞALTILMADI" "Brandaların sökülüp çivilerin takıldığı konusunda eleştiriler yapıldı. Yani çatı 2008 yılında ellendi, çatının statiği bozuldu. Düşünün 30 metrelik bir çatı 10-15 metresi alınmış, geriye kalan kısım nasıl ayakta durur. Ve buna ek olarak kar yükü binerse ayakta durması mümkün değil. Sistemi bozulan bir çatı var ortada. 2009 yılında göreve geliyorum, 2 sene görevde kalıyorum. 2011 yılına kadar bu konu ile ilgili bana pazara gittiğim de 'Efendim güneş sorunu var, çatının bir kısmından aydınlık almamız gerekiyor' diye bilgi aktarıldı. Çatıdan sesler geldiği yönünde bazı ifadelerde bulunuldu. Benim dönemim bitti, benim dönemimde hiçbir şey olmadı. Hasar da olmadı ciddi bir şikayet de gelmedi. Ben 2011 yılında milletvekili adaylığı için görevden ayrıldığımda, 1 sene sonra pazaryeri çöktü. Ama bu çöküşün öncesinde 1 ay kar yağdı. Sürekli kar yağdı, çatının üzerindeki kar yüksekliği 70 cm çıktı. O gün şiddetli tipi hızı saatte 70 km. hıza ulaştı. Tüm bu etkenler birleşince statiği bozulan çatının dengesi bozuldu. Bir şey daha var, çatıya branda gerilmesi yani çatıya gererek 70-80 km hızla esen rüzgarı yelken gibi çatıyı çekmesi konusunda tedbir alınması gerekirken alınmadı. Bilirkişi raporların da bunlar sabit. Yine o günden bir gün önce pazar esnafının belediyeye giderek, Belediye Başkanı ve Yardımcılarına çatının tipi ve karda çatının hasar gördüğünü, yıkılma tehlikesi olduğunu, sallandığını risk olduğunu anlattıkları, başkan ve yönetimi pazaryerine gidip bu çatının bu rüzgar ve tipide ayakta durabileceğini ifade ederek geri döndükleri şahit ifadelerinde bulunuyor. Bilirkişi raporları sabit ve bu tipide rüzgara rağmen bu çatının böyle kalması yönünde tedbirleri almadan geri dönüp, ertesi gün akşam çatı çökmeden evvel pazarın boşaltılarak tedbir alınması gerektiği halde, bu işlemlerin yapılmaması durumunda çatı çöküyor ve iki kişi hayatını kaybediyor."