ÖSS’ye gireceklere pratik öneriler

Aydın: "İlk dakikalarda yaşanan heyecanlanmalarda öğrenciler, kendilerini derin nefes alarak kontrol etmeliler. Paniğe kapılmamalı. Çünkü heyecanlanma çok doğaldır. Önemli olan kontrol etmektir."

Psikolojik Destek Birim Uzmanı Barış Aydın, 14 Haziran Pazar günü yapılacak Öğrenci Seçme Sınavı´na (ÖSS) girecek olan gençlere uyarılarda bulundu. Aydın gençlere, sınav günü rahat kıyafetler giymelerini ve beslenme düzenlerinin bozmamalarını, endişe, kalp çarpıntısı ve huzursuzluğa yol açan çay, kahve, kola cips gibi içecek ve yiyecekleri fazla tüketmemelerini önerdi. ÖSS´ye girecek gençlere sınav öncesi ve sınav anında almaları gereken önlerleri anlatan Aydın; "Yoğun bir yılın ardında öğrenciler Pazar günü ÖSS sınavına girecekler. ÖSS sınavına hazırlananların son günlere doğru ders çalışmayı bırakmaları gerekiyor. Özellikle Cumartesi günü hiç ders çalışmamaları gerekir. Çünkü bir gün dahi olsa beynin dinlenmesi gerekiyor. Beyin, bütün yılın yorgunluğunu bir gün dinlendirerek atabilir. Sınava birkaç gün kala çalışmaları bırakmak onlar için faydalı olacak. Ani değişiklikler yapmasınlar normal günlerini her gün ne yapıyorlarsa onları yapmaya devam etsinler. Beslenme değişikliği yapmasınlar. Pazar günkü sınavın doğal bir süreç olduğunu öğrencilere öğretmenleri ve aileleri anlatmaları gerekir. Heyecanlarını kontrol etmeleri ve heyecanlarını kontrol etmek için çeşitli denemeler yapsınlar. Sınava girerken en ideal ve rahat kıyafetlerini giysinler. Öğrencilere genelde beslenme türü üzerinden tavsiyelerde bulunuyoruz. Çünkü kahvaltı yapmaya alışkın olmayan bir öğrenci sınav sabahına özel ağır kahvaltı yaptığında sınavda sıkıntılar yaşar. Biz öğrencilere abartılmayacak şekilde ceviz, kuru üzüm ve kuru incir tüketilmesini öneriyoruz. Ağır yiyecekler tüketmemeleri gerekir.

Öğrencilerin 3 saat 15 dakikalarını çok iyi kullanmaları gerekiyor. Sınavın ilk dakikalarında yaşanan heyecanlanmalarda kendilerini derin nefes alarak kontrol etmeliler. Bunu yaşayan öğrenciler ben yapamayacağım diye paniğe kapılmamalı. Çünkü heyecanlanma çok doğaldır. Önemli olan heyecanı kontrol etmektir. O anlarda derin nefes almaları ve kendilerini telkinleşecek iç güvenlerini güçlendirmeleri gerekir. Bilen öğrenci her zaman heyecanlanır.

Heyecan bir güçtür. Bunu normal bir olay gibi düşünmeliler. Bunu engelleyici bir duygu olarak düşünürlerse kendilerine destek değil, köstek olur. Bu tür olaylarda bütün uzmanlar nefes egzersizi önerir. Derin nefes almaları hayatlarını değiştirebilir. Başarmak hayal etmekle başlar. Herkes yapabilirim düşüncesiyle kendine güven aşılamalıdır. Her sınava giren öğrencinin destek alması şarttır. Bunun sadece psikologdan veya bir doktordan alınması gerekmez. Bunu öğretmenlerinde, ailelerinde ve sevdiklerinden de alınabilir. Yarışmanın kızıştığı bu yıllarda mutlaka desteğe ihtiyaç var. Öğrenci psikolojisini yüksek tutmalı. Ama maalesef birçok çocuk okullardan ve ailelerinden destek göremiyor. Herkes geçim dönemine düşmüş. Ya da anne babalar çocuklarına destek olmaya istiyor ama bunu nasıl yapacağını bilmiyor. Aslında ne durumda olursak olalım. Okullarda öğrencilere sınavın hayatın parçası olduğu tabandan anlatılmalı. Hayatımız boyunca sınavlardan geçtiğimizin bilincinde olmaları, onlara zarardan çok yarar getirir. Her öğrenci kendi geleceği için mücadele eder. Aldığı kararlarla kendini mutlu ederse çevresindekileri de mutlu edebilir" dedi.

‘Seni burada öldürürüm, sülalen gelse alamaz’