Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, TBMM'de görüşmelerine dün başlanan Torba Yasa Tasarısı ile maden sahalarının ruhsatlarının parçalanarak, özelleştirmenin önünü açan madde üzerinde bir konuşma yaptı. İlgili maddenin tasarıdan tamamen çıkarılması gerektiğini söyleyen Milletvekili Turpcu, aksi halde 'Havza Madenciliği' kavramının parçalanarak, bitirileceğini vurgulayarak bu durumun daha önce yarattığı ve gelecekte yaratacağı tehlikelere dikkat çekti. Milletvekili Turpcu'nun, 7 Kasım 2017 Salı günü, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma şöyle: "Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, 502 sıra sayılı Torba Yasa Tasarısı 1. Maddedeki önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. "MADENCİLERİMİZ KENDİLERİNİ MADENE KİLİTLEDİLER" Takip ediyor musunuz bilmiyorum ama Zonguldak'ta madencilerimiz kendilerini madene kilitlediler. Torba yasaya eklenerek, maden sahalarının ruhsatlarını parçalayarak, bu sahaları özelleştirmenin önünü açan maddenin geri çekilmesini talep ettiler. Dün gece itibariyle kendilerine ilgili maddenin değiştirilme sözü verilmesi sonrasında madenden çıktılar. Değerli Milletvekilleri, Plan Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen ve Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek olan torba yasa maddesiyle, '3213 Sayılı Maden Kanununda değişiklik yapılarak, 'Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkili kılınmaktadır' ifadesi getiriliyor. Durumun gizlenmesi için "özelleştirme kelimesi yerine", "ihale etme yetkisi" adı altında yeni kavramlar üretilerek Kanun metni TBMM`den geçirilmeye çalışıldı. "BU ŞEKİLDE HAVZA MADENCİLİĞİ KAVRAMI BİTİRİLECEKTİR" Madencilerimizin yaptığı eylem sonrası söylenen, ilgili maddede değişiklik yapılarak "TTK'nın devlet eliyle işletilen sahaları hariç tutulacak" ibaresinin eklenmesi, sorunu çözmez! Bu maddenin tamamen tasarıdan çıkarılması gerekiyor. Çünkü bu şekilde 'havza madenciliği' kavramı bitirilecektir. Yani, bir göz boyama ve "ölümü gösterip sıtmaya razı etme" durumuyla karşı karşıyayız. "BİRİLERİNİ ZENGİN ETMEK İÇİN, BU SEFER ZONGULDAK FEDA EDİLMEK İSTENİYOR" Daha önce benzer gerekçe ile Türkiye Kömür İşletmeleri darmadağın edildi. Parçalanarak taşerona verildi. Maden işçileri üzerinden birileri zengin oldu. Birileri zengin oldu ama Soma faciasında 301 madenci hayatını kaybetti. Ermenek'te benzer bir facia yaşadık! Özel kömür işletmelerinin üretim anlayışlarına, çalışma şartlarına, iş sağlığı ve iş güvenliği konusundaki tavırlarına acı biçimde şahit olduk. Hükümette buna seyirci kaldı! Bu kazaların nedeni havza madenciliği kavramının parçalanmasıydı! Yine birilerini zengin etmek için, bu sefer Zonguldak feda edilmek isteniyor. Bugüne gelirken TTK'ya gerekli yatırımlar yapılmamış, daraltılmış, işçi sayısı giderek azaltılmış, zararın artmasına göz yumulmuş, adeta kendiliğinden kapanması hedeflenmiştir. Hükümetin yıllardır yürütmüş olduğu kömür politikası, kömür sektöründe üretimi artıramadığı gibi ithalat rekor seviyeye ulaşmış, istihdam edilen işçi sayısını da sürekli olarak azaltmıştır. "42,5 MİLYON TON TAŞKÖMÜRÜ İTHAL EDİYORUZ" Bakanlıktan son aldığım verilere göre yılda 42,5 milyon ton taşkömürü ithal ediyoruz, bunun karşılığında 4 milyar dolar para ödüyoruz. Bu para yabancı şirketlere ve onların ülkemizdeki iş ortaklarına gidiyor! TTK'nın üretimi 1 Milyon tonun altına düşürülmüştür. Yani madencilerimiz, ekmek kavgası verirken, aynı zamanda da halkın servetini de korumaya çalışıyorlar! Kendilerini madene kilitleyerek, madenlerin parçalanarak satılmasına olanak tanıyacak olan yasaya karşı duruyorlar. "MADENCİLERİMİZ, EKMEK KAVGASI VERİRKEN, AYNI ZAMANDA DA HALKIN SERVETİNİ DE KORUMAYA ÇALIŞIYORLAR!" Selam olsun hak arayan, karanlıkta yıllar boyu sessizce kazma sallayan onurlu madencilere! Selam olsun madenci ailelerine! Hükümetin yaptığı özelleştirme hamlesi arkasında başka planları da barındırmaktadır. Özelleştirme adı altında her müessese bir holdinge termik santral yapma hakkıyla verilecektir. Sonrada zarar ediyoruz diyerek ithal kömürlü termik santrallara yöneleceklerdir. Zaten Zonguldak'ta fazlasıyla ithal kömürle çalışan çevreyi mahveden termik santrallar var! "ÖZELLEŞTİRMENİN ÖLÜM DEMEK OLDUĞUNU BİLİYORLAR" Kendilerini madene kapatan emekçilerimizin talepleri çok net. Özelleştirmenin onlar için ölüm demek olduğunu biliyorlar, çünkü bunu yaşayarak gördüler! Biz Zonguldak için, iş, aş, gelecek istiyoruz, hükümet ise elimizdeki avucumuzdaki son kalan parçamızı da almak için çabalıyor. Reçete bellidir; TTK`nın işçi açığı acilen giderilerek, yatırım yapılarak yeniden ayağa kaldırılması zorunludur. "TTK'YI SADECE ZONGULDAK İÇİN DEĞİL, STRATEJİK DEĞERİ OLAN TAŞ KÖMÜRÜ İÇİN, TÜRKİYE İÇİN SAVUNUYORUZ" TTK'dan bahsedilirken sürekli zarar öne sürülüyor! Hasta garantili hastanelerin, yolcu garantili havaalanlarının, araç garantili köprülere verdiğiniz garantilerin, paraların akıtıldığı rantçılar hariç herkesin zarar hanesine yazıldığını hatırlatmak isterim. Biz TTK'yı sadece Zonguldak için değil, stratejik değeri olan taş kömürü için, Türkiye için savunuyoruz. Madencinin onurunu, geleceğini koruma mücadelesinde, elinizi vicdanınıza koyarak bu konuyu yeniden değerlendirmenizi talep ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum."