Muslu: Başımız dik, mücadelemizi sürdüreceğiz

GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu, madencileri ziyaret edip, Tekel işçilerine desteklerinden dolayı teşekkür etmeye devam ediyor. Karadon Yeni Kuyu başında maden işçisine hitap eden Muslu, &[#]8220;Bizler maden işçisi olarak mücadelemizi kesintisiz sürdürmek zorundayız. Günü ve yeri geldiğinde maden işçisine yakışır şekilde Karadon&[#]8217;dan Gelik&[#]8217;e, Üzülmez&[#]8217;den Kozlu&[#]8217;ya, MTA&[#]8217;dan Amasra&[#]8217;ya, Merkez servislerinden Armutçuk&[#]8217;a kadar hep birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz. Aç kalabiliriz, açıkta kalabiliriz ama yılmadan, kararlılıkla ve başımız dik mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün Tekel işçilerine verdiğimiz desteği yarın şeker işçisine, enerji işçisine vereceğiz. Ülkemiz işçi sınıfının birliğini ve beraberliğini güçlendireceğiz. Biz mücadele etmezsek böl, parçala, yönet anlayışıyla istedikleri şartları hayata geçirirler, bizler de film izler gibi izleriz&[#]8221; dedi. Muslu şöyle konuştu: &[#]8220;Biliyorsunuz, dünya ve ülkemiz bir süreçten geçiyor. Küresel ekonomik kriz hem dünyayı hem de ülkemizi etkiledi. Binlerce işçi işsiz kaldı. Sigortalı-sigortasız, sendikalı-sendikasız binlerce işçi işlerini kaybetti. Böylesine bir süreçte 2009 yılı başında 3 bin yeni arkadaşımız işbaşı yaptı. 2006 yılında 1200, 2009 yılında 3 bin arkadışımı işe başlatarak TTK&[#]8217;nın kapanmasının önüne geçtik. Elbette yeterli değil, daha iyisini yapabilmek için birlik ve beraberlik içinde, işimize, işyerimize sahip çıkmamız, omuz omuza mücadele etmemiz gerekiyor. TTK&[#]8217;nın hedeflediği üretimi 2010 yılında tutturmamız gerekiyor. Ülkemizin yeraltı zenginliklerini yür üstüne çıkarırken öncelikle dikkat etmemiz gereken ise iş güvenliği. İş güvenliği önlemlerimizi eksiksiz uygulayarak ülkemizin zenginliklerini üretmeye devam edeceğiz.&[#]8221; &[#]8220;TEKEL İŞÇİLERİNE SELAM OLSUN&[#]8221; 64 gündür Ankara&[#]8217;nın ayazında ekmek mücadelesi veren Tekel işçilerine selam gönderen Başkan Muslu, &[#]8220;Türk işçi sınıfına selam olsun. Bu mücadele ekmek mücadelesidir, iş, aş mücadelesidir. Siz maden işçisi arkadaşlarımıza Tekel işçilerine verdiğiniz destek için teşekkür ediyoruz. Tekel fabrikaları elden çıkarıldı, tütün depoları kapatıldı&[#]8221; diyerek 2 yıldır bu şartları oluşturan Hükümetin, Tekel işçilerini bugün oturdukları yerden maaş almakla suçladığını vurguladı. Muslu, ayrıca, &[#]8220;Aylık maliyetlerinin 40 trilyon olduğundan bahsediyorlar. Kendimizden pay biçelim. Siz maden işçisi arkadaşlarıma nezaretçileriniz tertip yapacak, şurada çalışacaksın, şu işi yapacaksın diyecek, siz de gidip işinizi yapacaksınız. Tersi durumda çalışma şansınız var mı? Yok. Tekel işçisine tertip yapılmamıştır, fabrikaları kapatılmıştır. Tekel işçisine iş gösterilmemiştir. Bunun kusuru Tekel işçisinde değildir&[#]8221; dedi. &[#]8220;125 BİN İŞÇİNİN DAHA 4/C&[#]8217;YE GEÇİRİLMESİ PLANLANIYOR&[#]8221; 2004 yılında çıkarılan 4/C Yasasının, sendikaların üzerine atılmaya çalışıldığını söyleyen Başkan Muslu, &[#]8220;Keşke Hükümet, yasa yapma yetkisini sendikalara verse. Bırakın yetki vermeyi Hükümet, sendikaların önerilerini bile görmezden gelmektedir. 2001 ekonomik krizinin ardından binlerce işçi işsiz kalmıştı. Onların bu mağduriyetini gidermek için geçici bir önlem olarak 4/C Yasası&[#]8217;nın uygulanması uygun görüldü. Ama bugün gelinen noktada işçiler işsiz bırakılmakta, sosyal haksız, sendikasız, iş güvencesinden yoksun kalacakları bir uygulama dayatılmaktadır. Bugün Ankara&[#]8217;da, kamuda çalışan 125 bin işçinin daha 4/C statüsünde çalıştırılacağı konuşuluyor. 2009 yılında biz 260 bin kamu çalışanı olarak toplu sözleşme imzaladık. 4/C&[#]8217;ye geçmesi öngörülen işçi sayısı ürkütücü boyuttadır. 4/C statüsünde çalışanlar ne işçidir, ne memurdur. Hiçbir iş güvencesi yoktur. Düşük ücretlerle çalışan 4/C&[#]8217;lilerin durumunun düzeltilmesi gerekirken şimdi işçilerin bu statüde çalıştırılması planlanıyor » dedi. « TEKEL İŞÇİSİNDEN BANA NE DİYEMEYİZ » Muslu, « Tekel işçisinden bana ne, Şeker işçisinden bana ne, enerji işçisinden bana ne deme durumunda değiliz. Bugün Tekel işçisine dayatılan şartlar, yarın şeker ve enerji işçisine, öbürgün maden işçisine dayatılacaktır. Eylem, üç günde bir yapılan bir iş değil. 3 yılda 5 yılda belki 10 yılda bir yapılan bir iş. 1990 ve 1991 grevini yaptık. Aradan 20 yıl geçti. O günkü şartlar ve koşullar, maden işçisinin karşı karşıya kaldığı durum bu eylemi yapmayı gerektiriyordu. O mücadele iş, aş, ekmek mücadelesiydi. Bu mücadeleyle işimizi, işyerimizi, TTK&[#]8217;yı bugünlere taşıdık. Bugün bizler burada size hitap edebiliyorsak, sizler çalışıyorsanız bunu o günden bugüne sürdürülen mücadele borçluyuz » dedi. « MÜCADELEDE YEVMİYE HESABI YAPILMAZ » Mücadelede bir yevmiye, iki yevmiye hesabı yapılamayacağını söyleyen Başkan Ramis Muslu, « Biz 37 gün sokaklarda, 4 gün kar-kış Mengen yollarında yürümüş, 59 gün grev yapmış ve işine, aşına sahip çıkmış bir Sendikalız. Siz destek olduğunuz eylem nedeniyle kesilen iki yevmiyenizi Tekel işçilerine hediye ettiğini varsayın. Bizler de sizlerin önderleri Sendikacılar olarak iki yevmiyemizi hediye ettik. Bizler maden işçisi olarak mücadelemizi kesintisiz sürdürmek zorundayız. Günü ve yeri geldiğinde maden işçisine yakışır şekilde Karadon&[#]8217;dan Gelik&[#]8217;e, Üzülmez&[#]8217;den Kozlu&[#]8217;ya, MTA&[#]8217;dan Amasra&[#]8217;ya, Merkez servislerinden Armutçuk&[#]8217;a kadar hep birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz. Aç kalabiliriz, açıkta kalabiliriz ama yılmadan, kararlılıkla ve başımız dik mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün Tekel işçilerine verdiğimiz desteği yarın şeker işçisine, enerji işçisine vereceğiz. Ülkemiz işçi sınıfının birliğini ve beraberliğini güçlendireceğiz. Biz mücadele etmezsek böl, parçala, yönet anlayışıyla istedikleri şartları hayata geçirirler, bizler de film izler gibi izleriz. Bu nedenlerle maden işçisinin işçi sınıfına öncülüğünü bilerek, bilinçli bir birlikle omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz&[#]8221; dedi.

‘Seni burada öldürürüm, sülalen gelse alamaz’