Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) özelleştirilmek istenmesine tepki amacıyla gerçekleştirilen eylemle ilgili açıklamada bulundu. Feyzioğlu'nun açıklaması şöyle: "Meclisteki torba (!) kanunun bir maddesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Türkiye Kömür İşletmeleri'nin sahip olduğu ruhsatları devredebilecekleri yazıyor. Yani devlet, işlettiği kömür madenlerini taşerona devretmeye hazırlanıyor. İhalede daha yüksek teklif veren madeni alacak. Verdiği parayı çıkarmak için madende kim bilir hangi tasarrufları yapacak. Yapılan her tasarrufun bedeli 'insan hayatı' olacak. Soma'yı biliyorum. Şırnak'ı biliyorum. Zonguldak'ı biliyorum. Madenlerin en derinlere kadar indim. Madenci dostlarım var. Şehit annesi ablalarım var. Devlet, mümkün olan en yüksek güvenlikle işletiyor. Piyasaya giren türedi şirketler fırsat bu fırsat diyerek, büyük şirketleri alt etmek için yüksek fiyat veriyor, ihaleyi kapıyor. Sonrasında, denetim dediğin hak getire. Kaçınılmaz trajedi olunca da mazeretin bini bin para. Adına da kaza deniyor sonra. Ocağa inip tepkisini gösteren binlerce madenci işte bunu duyalım istiyor. Türk-İş Başkanı Sayın Atalay'ın yaptığı açıklamaya göre, torba kanun Meclis Genel Kurulu'na inerken bu madde çıkarılacakmış. Umarım bu, şimdilik kaydıyla bir "geri adım" olmaz da, insan hayatının değerini bilen bir ileri adım olur. İlk fırsatta bir punduna getirilip işçilerin canları taşeronun insafına terk edilmez. Çünkü; Türkiye'de kömür madenciliği sadece bir enerji meselesi değildir. Aynı zamanda devletin uhdesindeki sosyal sorumluluktur. Sosyal devlet torba kanunlarla taşerona ihale edilemez."