Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Sekreteri Satılmış Uludağ, Adalet ve Kalkınma Partisi Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır'ın hastane yeri için yaptığı açıklamalara şiddetle tepki gösterdi. Uludağ, "Zonguldak'a kaç tane fabrika kurdunuz, kaç kişiye istihdam sağladınız da yüzyıllık kurum olan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Maden Makinaları Fabrikası'nı (Merkez Atölyeleri) kapatmaktan söz edebiliyorsunuz?" dedi. Uludağ, 30 Ocak 2017 tarihinde TTK Maden Makinaları Fabrikası'nı ziyaret ederek gelişmeler hakkında bilgi verdi. Maden Makinaları Fabrikası çalışanları da fabrikalarının yaşaması için kararlılıkla mücadele edeceklerini vurguladılar. Ziyaret sonrası bir açıklama yapan ve eylem sinyali veren Uludağ, devlet memuru olarak Zonguldak'a gelen ve milletvekili olan Özbakır'ın gidecek çok yerinin olduğunu ancak fabrika çalışanlarının gidecek yerlerinin bulunmadığını belirtti. Uludağ açıklamasında şunları söyledi; "Adalet ve Kalkınma Partisi Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, mahalli basına yaptığı bir açıklamada hastane yeri için "-Hem Sağlık Bakanlığı hem Enerji Bakanlığında girişimlerimiz var. Daha çok şehir içinde bir yer olsun istiyoruz. Daha karar çıkmadı ama Merkez Atölyesinin üzerinde duruyoruz-" diyor. HASTANEYE GİDECEK KİMSE KALMAYACAK Sanki Zonguldak'ta başka sorun yokmuş gibi, sanki Zonguldak'ta hastane yapacak başka bir yer yokmuş gibi iki de bir bu konuyu gündeme getirip maden işçisini tahrik ediyorlar. Zonguldak 2009'dan bu yana göç veriyor. Nüfus artış hızı dikkate alındığında bir ilçe nüfusu kadar göç verdik. Çünkü Zonguldak'ın en önemli istihdam kaynağı olan TTK'ya 2009 yılından bu yana işçi alınmıyor. TTK'da çalışan sayısı 16 binlerden 8 binlere düştü. Yani TTK'a küçüldü, Zonguldak göç verdi. Böyle sürerse Zonguldak'ta hastaneye gidecek kimse kalmayacak. Zonguldak'ın değerlerine sahip çıkması gereken siyasi iktidarın il başkanı, Sağlık Bakanlığı yetkililerine atölye alanının reklamını yapmıştır. Bu tutum kabul edilmez. Şiddetle kınıyoruz. İl Başkanı ve siyasetçiler, Maden Makinaları Fabrikası'nın geliştirilmesi, yeni yatırımların yapılması için politika üretmelidirler. ATEX BELGELİ TEK MADEN MAKİNALARI FABRİKASIDIR 100 yıllık üretim kültürüne sahip Maden Makinaları Fabrikası'nda yani Merkez Atölyelerinde ve aynı alandaki Türkiye'nin umudu, kurtarma ekibi Tahlisiye başta olmak üzere Yüksek Gerilim, Makine İkmal, Satın Alma, Ulaştırma ve İş Makinaları işyerlerinde çalışan işçi ve memur sayısı 500 kişidir. Sadece TTK ve Zonguldak madenlerine değil ülke madencilik sektörüne katkı verecek teknik donanıma, tecrübeli elemanlara sahip ve son dönemde yapılan yeni yatırımlarla maden ocaklarında mekanize üretim sisteminde kullanılan teçhizatın da yapıldığı fabrikanın üzerinde oyunlar oynamaya kimsenin hakkı yoktur. 2008 yılından bugüne bugünkü fiyatlarla bu fabrikaya yapılan yatırım miktarı 10 milyon TL'ye ulaşmıştır. Zonguldak'ta talaşlı imalat ve makine yatırımının en fazla yapıldığı kurum da Maden Makinaları Fabrikası'dır. Türkiye'de uluslararası alev sızdırmazlık belgesi olan ATEX ile üretim yapabilen tek fabrikadır ve uluslararası firmalarla rekabet edebilecek düzeye gelmiştir. Yeraltı maden ocaklarında kullanılan ve ithalat yoluyla büyük paralar karşılığı getirilen çok sayıdaki maden makinası, uygun maliyetlerle Maden Makinaları Fabrikası'nda üretilebilmektedir ve Türkiye'nin dört bir yanından imalat talepleri gelmektedir. Zonguldak'a başka bir fabrika kurulmadığı, yeni istihdam alanları yaratılmadığı için Zonguldak göç ediyor. Yıllık 5 milyon ton üretim kapasitesine sahip TTK, işçi açıkları nedeniyle 1 milyon tonun altında üretiyor ve göz göre göre zarar ettiriliyor. HER FIRSATTA UYARIYORUZ Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her fırsatta uyarıyoruz. Türkiye'de çalmadık kapı bırakmadık. Ancak belirtmeliyim ki iktidar partisi milletvekilleri ve il başkanı hiç bir dönem bu kadar etkisiz olmadı. Cumhurbaşkanımıza yakın olduğu gerekçesiyle Zonguldak'ta umut yaratan Sayın Özbakır, bize Cumhurbaşkanımız ile görüşme ortamı yaratmazken, anlıyoruz ki başka şeyler için kapıları çalıyor. Sayın Özbakır'ın TTK ve Zonguldak gibi bir derdi yok. Türkiye, yılda 30 milyon ton taşkömürü tüketiyor. Yaklaşık 4-5 milyar dolar ithalat için para harcıyor. Bu ithalatın 7 milyon tonu Demir Çelik sektörü için gerekli olan koklaşabilir özellikteki taşkömürüdür. Bu özellikteki kömür sadece Zonguldak bölgesinde var. Onun için Kardemir ve Erdemir fabrikaları bu bölgeye kurulmuştur. Düşük kalorili kömürü değerlendirmek için de termik santral kurulmuştur. Tarihimize baktığımızda kriz dönemlerinde, yani döviz fiyatları arttığında 1970'li yıllardan günümüze TTK'ya işçi alınarak üretimi artırma hesabı yapıldı. Ancak; Zonguldak tarihinden habersiz olan sayın vekilimiz bugün ülkemizin içinde bulunduğu sorunlara çözüm üretme şansını kullanamıyor. Tam tersine TTK'nın yok edilmek istenmesine katkı veriyor. Hastanenin mevcut bir yeri var, şehir trafiğini zora sokmayacak başka alternatif yerler de var. Sayın Özbakır kolay ulaşımdan söz ediyor ama Üniversite Hastanesini bulunduğu bölgeye yapanların kafası çalışmıyor muydu? Türkiye'nin bütün illerinde şehir hastanelerini şehrin dışına yapanların Sayın Vekil kadar bilgisi yok muydu? Başka illerdeki vekiller ve siyasetçiler, illerine, bölgelerine yatırım yaptırmak ve istihdam yaratmak için çalışırken Zonguldak'taki siyasetçilerin var olanları yıktırma, kapatma gibi girişimlerde bulunmaları manidardır. Şehrin önünü tıkayacak bir bölgeye hastane yapılmasını gündeme getirmek acaba bir kısım çevrelere rant sağlama, müşteri yaratma niyeti midir? Niyet üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? HER TÜRLÜ MEŞRU EYLEMİ HAYATA GEÇİRMEYE HAZIRIZ Devlet memuru olarak Zonguldak'a gelen ve milletvekili olan Özbakır'ın gidecek çok yeri var. Ancak fabrika çalışanlarının gidecek yerleri yok. Yüzyıllık Kömür rezervinin olduğu bu coğrafyaya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Merkez Atölyeleri üretim zincirinin vazgeçilemez bir halkasıdır. Ülkemizin ve milletimizin geleceğini düşünen siyasetçiler bu gerçeği görecek, Merkez Atölyelerinin sadece bölgeye değil tüm ülkeye ve tüm madencilik sektörüne hizmet eder hale gelmesini sağlayacaklardır. Aksi takdirde Maden Makinaları Fabrikası'nı kapatmak, TTK'yı kapatmak demektir. Bu nedenledir ki TTK'nın bir tek çakıl taşını dahi vermeyiz. Maden Makinaları Fabrikası'na kimsenin el sürmesine izin vermeyiz. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bu gerçekleri anlatıyoruz, anlatmaya devam edeceğiz. Maden Makinaları Fabrikası'nın farklı bir şekilde bir daha tartışmaya açıldığı ve TTK'ya işçi alımı ötelenmeye devam edildiği takdirde, Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk, Amasra, MTA ve Merkez Servisleri ve bölge halkıyla birlikte maden işçilerinin her türlü meşru eylemi hayata geçirmeye her an hazır olduğu bilinmelidir. Türkiye'nin olağanüstü şartlarda yönetilmeye ihtiyaç duyulduğu bu ortamda bizi tahrik edenler, geçmişte olduğu gibi, siyaseten de bedelini ödeyeceklerdir. Haklı ve meşru mücadele geleneğimizle tek yürek, tek ses olarak bu engelleri de aşacağız."