<DIV><FONT face=Verdana size=2>CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Ergenekon soruşturmasının kilit ismi olarak gösterilen Tuncay Güney´in TRT 2´de katıldığı "Büyüteç" programında açıklamalar yapmasıyla ilgili Devlet Bakanı Mehmet Aydın´a bir soru önergesi sundu. <BR>CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Devlet Bakanı Mehmet Aydın´a cevaplaması amacıyla şu soruyu yöneltti: "Tuncay Güney´in suçladığı kişiler için aynı programda söz hakkı kullandırılacak mıdır?" <BR>Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Anayasa´nın 133´üncü maddesine göre TRT´nin özerk ve yayınlarının tarafsızlığının esas olduğunu belirterek, Tuncay Güney´in devlet televizyonu TRT 2´de yayınlanan "Büyüteç" programına telekonferans yöntemiyle katılarak yaklaşık 4 saat birçok insanı suçladığını söyledi.<BR>Köktürk, 14 Ocak 2009 tarihinde, Ergenekon soruşturmasının kilit ismi olarak kamuoyuna duyurulan ve ´şüpheli firari´ olarak soruşturulan Tuncay Güney´in devlet televizyonu TRT 2´de yayınlanan ´Büyüteç´ programına telekonferans yöntemiyle katılıp yaklaşık dört saat birçok insanı suçladığını hatırlattı.<BR><STRONG></STRONG></FONT></DIV> <br><DIV><FONT face=Verdana size=2><STRONG>TRT YAYINLARI</STRONG><BR>Köktürk, "Anayasa´nın 133´üncü maddesine göre, TRT özerktir ve yayınlarının tarafsızlığı esastır" kuralını hatırlatarak şu bilgileri verdi: "2954 sayılı TRT kanununa göre, ´Türkiye Radyo -Televizyon Kurumu, Hükümet ile ilişkilerini Başbakan aracılığıyla yürütür´ 2954 sayılı Kanuna göre, TRT Kurumu, Başbakanlığın ne ´bağlı kuruluşu´ ne de ´ilgili kuruluşu´ konumundadır. Danıştay 10. Dairesi´nin Anten A.Ş. ile ilgili Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin verdiği 29.01.2008 tarihli<BR>yürütmeyi durdurma kararında, ´TRT yayınlarının tarafsızlığından anlaşılması gereken, kurumun yayınlarında, idari vesayeti altında olduğu yürütme organı da dahil hiç kimseden emir almaması, toplumsal, siyasi, etik, inançsal ve benzeri hiçbir kurum veya kuruluşun yanında yer almaması ve sadece Türk hukuk düzeninin temel ilkelerine ve mesleğin evrensel kurallarına uygun bir yayıncılık faaliyetinde bulunmasıdır. TRT´nin, özerkliği ve tarafsızlığı, kurum tarafından yönetilip, yönlendirilemeyecek yapılanmalar içerisinde yer almamasını da gerektirmektedir." <BR></DIV><STRONG></STRONG></FONT> <br><DIV><FONT face=Verdana size=2><STRONG>DEVLET BAKANI AYDIN´A SORULAR<BR></STRONG>CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Devlet Bakanı Mehmet Aydın´a, Tuncay Güney hakkında cevaplaması amacıyla şu soruları yöneltti:<BR>"Tuncay Güney´e TRT 2´de yayınlanan ´Büyüteç´ programına katılması karşılığında herhangi bir ödeme yapılmış mıdır? Söylediklerinin doğru olup olmadığı belli olmayan bir ´şüpheli firari´ sanığın devam eden bir dava hakkında, halkın vergileriyle varlığını sürdüren bir kurumda, yayına katılmasına ve kamuoyunu kirli bilgilerle yanıltmasına olanak tanınması, saygın kişi ve kurumlara açıkça saldırı teşkil eden yorumlarına izin verilmesi nasıl bir yayıncılık anlayışını yansıtmaktadır? Konuyla ilgili Anayasa,<BR>TCK ve CMUK´un açık hükümleri göz önünde tutulduğunda TRT´nin yayıncılığı yasalarımıza uygun mudur? TRT´nin bu yayıncılık anlayışı hangi etik ve ahlaki değerlerle bağdaşmaktadır? Bu yayıncılık anlayışıyla gün geçtikçe yıpranan siyasal iktidara karşıt olan demokratik ve yasal kişi veya kurumların yıpratılarak halkın gözünden düşürülmesi hedeflenmekte midir? Program sırasında söz hakkı kullanmak isteyen bir avukatın sözü bir dakika bile geçmeden kesilmiş ve bu durum stüdyoda bulunan bir konuk tarafından da dile getirilmiştir. Bu uygulama, tarafsız, anayasal bir kurum olması gereken TRT´nin, yayıncılık ilkelerine uygun düşmekte midir? Tek taraflı ´Çamur at izi kalsın´ mantığıyla hazırlanan programları yıllarca ülkemizin en saygın kurumlarından biri olmuş TRT´ye yakıştırabiliyor musunuz? ´Şüpheli firari´ Tuncay Güney´in suçladığı kişiler için aynı programda söz hakkı kullandırılacak mıdır." <BR></DIV></FONT>