Bu ilçede yaşayan Ece ve Emre de birbirlerine hayranlık duyan iki gençtir. Ece, bir lisede Türkçe öğretmeni olarak çalışmakta, Emre ise bir otelde resepsiyonist olarak görev yapmaktadır. İkisi de aynı mahallede büyümüş, aynı okullara gitmiş ve aynı arkadaş çevresine sahip olmuştur. Ancak aralarında hiçbir zaman bir yakınlaşma olmamıştır. Ece, Emre'yi hep uzaktan beğenmiş, Emre ise Ece'ye hep saygı duymuştur.

Bir gün, Ece'nin okulunda düzenlenen bir kermes vesilesiyle ikisi yıllar sonra karşılaşırlar. Emre, oteldeki işinden sıkılmış ve kermese gelmiştir. Ece ise kermeste öğrencileriyle birlikte görev almaktadır. İkisi de birbirlerini görünce şaşırır ve sevinirler. Kısa bir sohbetten sonra, Emre Ece'yi akşam yemeğine davet eder. Ece de bu teklifi kabul eder.

Akşam yemeği sırasında, ikisi de hayatlarındaki değişiklikleri, hayallerini ve beklentilerini anlatırlar. Aralarında sıcak bir samimiyet oluşur. Emre, Ece'nin güzelliğine ve zekasına hayran kalır. Ece ise Emre'nin nezaketine ve esprilerine bayılır. Yemekten sonra, Emre Ece'yi evine bırakırken, ona hislerini açıklar ve onunla çıkmak istediğini söyler. Ece de Emre'ye karşı boş değildir ve onun teklifini sevinçle kabul eder.

Böylece Karadeniz Ereğli'de bir aşk hikayesi başlar. Ece ve Emre, birlikte mutlu günler geçirirler. Birlikte denize girerler, piknik yaparlar, sinemaya giderler, dans ederler. Aileleri ve arkadaşları da onların ilişkisini destekler ve mutlu olmalarını isterler. Ece ve Emre, birbirlerine olan sevgilerini her fırsatta dile getirirler. Karadeniz Ereğli'nin güzel manzarası da onların aşkına şahitlik eder.

Ece ve Emre'nin aşk hikayesi, Karadeniz Ereğli'de yaşayan herkesin diline düşer. Onlar da bu ilçede yaşamaktan ve birbirlerini bulmaktan çok memnundurlar. Karadeniz Ereğli'de bir aşk hikayesi yazmak isteyenlere de ilham verirler.

Kaynak: Y.Z.

Editör: Metin Özden