<P class=MsoNoSpacing style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><SPAN style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: ´Times New Roman´,´serif´">Aşkar, 17 Aralık&[#]8217;ta gerçekleştirilen küresel bir senaryonun içine yerleştirilmiş yolsuzluk iddiası üzerinden Türkiye&[#]8217;nin karıştırılmak istendiğini ifade ederek, &[#]8220;Memur-Sen olarak, hiç tereddüt etmeden yolsuzlukların üzerine sonuna kadar gidilmesini istiyoruz. Medeniyet değerlerimizin hükmü açıktır. Rüşvet alan da, veren de suçludur. Yetimin malına göz diken varsa, sonuna kadar üzerine gidilmelidir&[#]8221; diye konuştu.<?xml:namespace prefix = "o" ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></SPAN></P> <P class=MsoNoSpacing style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><B style="mso-bidi-font-weight: normal"><SPAN style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: ´Times New Roman´,´serif´">&[#]8220;YETİMİN MALINA GÖZ DİKEN VARSA, SONUNA KADAR ÜZERİNE GİDİLMELİDİR&[#]8221;<o:p></o:p></SPAN></B></P> <P class=MsoNoSpacing style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><SPAN style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: ´Times New Roman´,´serif´">Aşkar, yazılı açıklamasında şunları söyledi:<o:p></o:p></SPAN></P><SPAN style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: ´Times New Roman´,´serif´; LINE-HEIGHT: 115%; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-language: EN-US; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-theme-font: minor-latin">&[#]8220;Türkiye&[#]8217;nin demokratik kazanımlarına zarar verecek girişimlerden kaçınılması gerekmektedir. 2010 referandumunda devletin milletinden, milletin devletine geçilmiştir. Referandumda &[#]8216;evet&[#]8217; diyerek demokrasinin gelişmesine katkıda bulunan tüm kesimlerin birlik ve beraberlik içinde olması kaçınılmazdır. Referandumda &[#]8216;evet&[#]8217; diyenler, &[#]8216;hayır&[#]8217; diyenlerin ekmeğine yağ sürmemelidir. Küresel operasyonun asıl amacı, Türkiye&[#]8217;nin dünyanın dengesini değiştirecek süper bir güç olmasının önüne geçmektir. Amaçları, Türkiye&[#]8217;nin de Suriye gibi, Mısır gibi bir ülke olması. 28 Şubat sürecinde, 12 Eylül&[#]8217;de olduğu gibi, görünüşte demokrasiyle yönetilen ancak vesayetin hâkim olduğu, milletin de göbeğini kaşıyan adam ilan edildiği bir ülke olsun isteniyor. Batı&[#]8217;nın medeniyet anlayışının çifte standartlıdır. Kendilerinden biri haksızlığa uğramışsa, insan hakları devreye girer. Bugün dünyanın birçok yerinde zulümler, savaşlar, insan hakları ihlalleri var. Batı, hangisine ses çıkartıyor? Hemen yanı başımızdaki Suriye&[#]8217;de, Mısır&[#]8217;da, Myanmar&[#]8217;da, Doğu Türkistan&[#]8217;da, Gazze&[#]8217;de yaşananlar bunun en güzel örnekleri. Küresel güçlerin ne istediğini, bundan sonra ne isteyeceğini görmek için Siyonizm&[#]8217;in icraatına bakmak lazım. Mısır&[#]8217;da darbe olunca, &[#]8216;niye darbe bile diyemiyorlar?&[#]8217; diye hepimiz sitem ediyoruz. Hepimizin şunu görmesi lazım, Batı&[#]8217;nın medeniyet anlayışı çifte standartlıdır. Batı&[#]8217;nın tüm ülkelerinin demokrasinin merkezi, beşiği, insan haklarının merkezi olduğu öne çıkar ama bu mazlumlar onlardan değilse, burada demokrasi hatırlanmaz, insan hakları hatırlanmaz. Küresel bir senaryonun içine yerleştirilmiş yolsuzluk iddiası üzerinden Türkiye&[#]8217;nin karıştırılmak istenmektedir, Memur-Sen olarak, hiç tereddüt etmeden yolsuzlukların üzerine sonuna kadar gidilmesini istiyoruz. Medeniyet değerlerimizin hükmü açıktır. Rüşvet alan da, veren de suçludur. Yetimin malına göz diken varsa, sonuna kadar üzerine gidilmelidir. Ancak kimse uluslararası oyunu gizlemek için yolsuzluk iddialarını kendine perde yapmasın. Yasama, yürütme, yargı kuvvetler ayrılığı ilkesi bugün yara almış, devlet çatışmasına dönmüş gözüküyor. Bu, Türkiye&[#]8217;nin hak ettiği bir tablo değildir.&[#]8221; </SPAN>