Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Zonguldak İl Temsilcisi Metin Kahveci, toplu sözleşmelerde hükümetin verdiği teklife sert tepki gösterdi. "Yandaş konfederasyona ve AKP iktidarına sesleniyoruz" diyen Kahveci, "Sözde toplu sözleşme görüşmeleri; ekonomik krize, enflasyona, büyüme rakamlarına ve gerçekçi ülke koşullarına göre belirlenmediği ortadadır" dedi. Kahveci, şunları söyledi: "Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; kamu emekçilerine ve emeklilerine 2020'de yüzde 3,5+3, 2021'de ise yüzde 3+2,5 ve enflasyon farkı teklif edilmesini şiddetle reddediyoruz. Bu amaçla Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalarımızla birlikte; 19 Ağustos 2019 Pazartesi günü saat 12.30'da Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde kamu emekçilerine ve emeklilerine 2020'de yüzde 3,5+3, 2021'de ise yüzde 3+2,5 ve enflasyon farkı teklif edilmesini protesto ettik. Kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük hakları konusundaki taleplerini ve çözüm önerilerini bir kez daha açıklamak, yapılan zamları ve ücretleri protesto etmek amacıyla Çalışma Bakanlığı önünde yapacağımız kitlesel basın açıklamasına emekten, alın terinden yana duran tüm konfederasyonları ve kamu emekçilerini, alanlarda birleşmeye ve eylem birlikteliğine çağırıyoruz. Çünkü hükümet verilen bu kölelik zamları revize etmiştir. Kısacası bundan başka zam yapamam diyor. Başkalarına han hamam, emekçilere bütçede yok kısacası din, iman siyaseti gütmektedir. Yandaş konfederasyon oyununa devam etmektedir. Zira ortada ne gerçek bir toplu iş sözleşmesi görüşmesi ne de toplu pazarlık masası bulunmaktadır. Her şey bir orta oyunundan ibareti ve öylede sonuçlandı. O masada kamu çalışanlarını temsil edecek olan yandaş konfederasyonun, göbekten bağımlı olduğu hükümete karşı, en ufak bir direnç gösteremeyeceğini tüm kamu emekçileri önceki sözde toplu sözleşme süreçlerinden iyi bilmektedir. Türkiye, zor bir ekonomik kriz döneminden geçiyor. Enflasyon yükseliyor, paramız değer kaybediyor, vatandaşın satın alma gücü eriyor, ekmeği her geçen gün küçülüyor. Ülkenin ekonomisi daralıyor. Ayrıca elektriğe, doğalgaza ve temel ihtiyaç maddelerine yapılan zam oranları ortadır. Ülkedeki tüm çalışanların kemer sıkma politikasına kurban gittiği, işçinin ve kamu emekçisinin yaşam şartlarının zorlaştığı koşullar yaşanmaktadır. Siyasal iktidarın bu ekonomik koşullarda kamu emekçilerine utanılacak bir zam verme teklifi ve cesareti yandaş konfederasyonun sessizliğinden ve göbek bağından kaynaklanmaktadır. Hükümetin hiçbir zaman gerçekleşmeyen enflasyon hedefinin bile altında kalan bu önerinin tartışılacak bir yanı yoktur. Ve diyoruz ki: Enflasyonu düzelttik, ekonomimiz iyi' diye yandaş medyada kükreyen iktidar emekçiye gelince buçukluk zam oranlarını dayatmaktadır. Ancak memurun alın terinden aldığı vergilerle kışlık ve yazlık saraylarda oturup devlet gelirini hamutuyla götürmektedir. AKP iktidarı ile yandaş konfederasyon arasında yapılan sözde toplu sözleşmede tüm kamu emekçileri geçmişte olduğu gibi bugün de enflasyonun altında ezdirilmekle kalmadı, yüzdelik dilimlerle ücretli kölelik koşulları dayatıldı. AKP hükümetinin övgülerini ve desteğini alarak sendikacılık yapanların buçukluk zamlarla kamu emekçilerini tekrar satması utançtır ve sendikal tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Bizler kamu emekçilerinin maaş zamlarının belirlenmesinde yüzdelik oranlı zam pazarlığına ve enflasyonun temel alınmasına bir son verilmesini, ülkemizin ekonomik ve sosyal gerçekleri üzerinden bir hesaplama üzerinden hareket edilmesini bekliyoruz. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; AKP hükümetinin ve yandaş konfederasyonun yüzdelik zam aldatmacasının ve Sözde Toplu Sözleşme görüşmelerinin sonlandırılmasını; ekonomik krize, enflasyona, büyüme rakamlarına ve gerçekçi ülke koşullarına göre belirlenmesini ve emeği ile geçinen herkesin birlikte hareket etmesini acilen istiyoruz. 'Hükümet zammını al başına çal' diyoruz."