YOL TÜRKÜLERİ... Zonguldak yolundayız.Dağların tepesinden,Birdenbire denizi göreceğiz.Denizi gökle bir göreceğiz,Şimal rüzgarları gelecek uzaktan.O yolcu, biz yolcu,Şimal rüzgarlarıyla öpüşeceğiz.Güneşli bir günde,Masmavi göreceğiz Karadeniz'i.Balkaya'dan Kapuz'a kadar,Karış karış biliriz biz bu şehri;Eki'nin çiçekli bahçeleriRıhtıma kömür taşıyan vagonlariyle;Paydos saatlerinde yollara dökülenSoluk benizli insanlariyle."Siyah akar Zonguldağın deresi;Yüzkarası değil, kömür karası;Böyle kazanılır ekmek parası."Gemiler vardı limanda gemilerHer biri yeni bir ufka gider. 1945Orhan Veli Kanık(1914 - 1950 ) TÜRKİYEM Seni boydan boya sevmişim,Ta Kars'a kadar Edirne'den.Toprağını, taşını, dağlarınıFırsat buldukça övmüşüm.Sen vatanımsın, ekmeğimsinDuyduğum, bildiğim zafersin yıllarca.. Zonguldak'ta 63 numara Nazlı sahiller Akdeniz'de.Sevdasın ciğerlerimde parça parçaYarı kalmış dileğimsin.Sen Koçhisar'da tuzum,Sille'de kızım.Çift kulaklı Sürmene bıçağı belimde.Varmışım çiğ köfte yemeye Adana'yaDadaloğlu'ndan bir koçaklama dilimde:- Şu yalan dünyaya geldim geleli..Hey vatanım, bacım, sağdıcım, emmimSenden bir yara her yerimde.Desteye güreşmişim Kırkpınar'da.Durmuş da yorgunluk çıkarmışım,Bir akşam vaktiDört bardak kırtlama çayla Erzurum'da..Ardahan'a varmışım yollar uzamışBel vermiş, yol vermemiş dağlar.- Yüce Tanrı dört yanını bezemiş,Beni yakan bir Konyalı kızimiş..Seni boydan boya sevmişimTa Edirne'ye kadar Kars'tan.Taşını, toprağını, yiğidini,Fırsat buldukça övmüşüm... Turgut Uyar(1927 - 1985) Çaylar Kuyusu... Ana, kardeş çocuk bıraktılar geldiler,Yeryüzünden yüz kırk metre aşağıya indilerBir uğultu duyuluyor, neyleyim neyliÇıkamadılar tam kırk sekiz kişi idiler....Yüzbeş işçi indi yeraltına bir postadaKırksekizi kaldı yeraltında bir postadaİncir Harmanı bölümünde Çaylar KuyusuAğır olur kara gözlü kömürlerin uykusuÇeker kucağına Ereğli'den, Devrek'tenNice uykusuz garipleri bir anda uyuturÇaylar Kuyusu derler bir derin kuyudur.Ceyhun Atuf Kansu Ağıtlara yakın durur Zonguldak Sabahın köründe açarKara ağızlarını ocaklarEkmeğimiz derindeBurnumda canımın kokusuCiğerlerimde kömür tozuAvuçlarım patlar akşamlara dekKaranlığa kazma sallamaktanKendimden kopar biraz daMadenden kopardığım her parçaÖnümde bir çimdik ışıkArkamda grizu, göçükIslak tüyleri değer vücudumaÖlümün ve yalnızlığınYüreğimin sesi dağları oyarPaydosa doğru her fısıltıylaHaber sorar geride kalanlardanGayrı hiç dışarıya çıkmayan arkadaşlarBastıkça basar omuzlarımaDünyanın ağırlığıAğıtlara yakın durur ZonguldakKanımı süzer uzak akşamlar Mehmet Başaran BU ŞİİR KÖMÜR KOKAR bu şiir kömür kokar kapkara buram buram kömürdürdağlar nehirler göller tren yolları bir yarım asrın ipe dönmüş insanları kederleri ümitleri buruk boyunlar ile bu şiirden geçerler bu şiirde dağlar sıra sıradırkırmızı kayaların sırtında kertenkeleler dolaşırağaçlar bir karıştıryaprakların üzerinde tavşanlar oynaşır toprak rüya görmez toprağın altı paramparçadır dağlar düşünceli ve vakarlıdırbir akar su gibi inmiştir üstüne insanlarıntepelerinden yaban ördekleri geçerbulutların hışırtısını duyarsındağlar katıp önlerinebinlerce insan elini ayağını kolunudağlar insanlarıpeşin ellerinden ayaklarındansonra kendilerinden etmiştir bir asılı çengele benzer insanlar elleri kocaman yürekleri ufacıktoprağın üstünde kara bir akrep gibidir çocuklar çöp gibi kadınların memeleri görünür gariptirler naçardırlar arabalar hayvanlar insanlar bir gün dağların arkasındaki köylerinden dağları bir pabuç gibi giyip gelmişlerdir. kimi tertemiz gökyüzünü kimi masmavi denizi kimi anasının san yüzünü kimi karısının iki korkunç gözünü içine yerleştirip çıkmıştır kursaklarında bir parça kara somunla iki minare boyu toprağın altında hepsinin rüyaları başka başkadır öyle insanlar gördüm kiölüm peşlerine düşmeğe korkardıkılları uzamış hayvanların yanısıraya kuyulara iniyorlarya kuyulardan çıkıyorlardıkazmaları kürekleri lambalariyleya insanlar gibi toprağın üstündeya köstebekler gibi toprağın altındaydılar bir düdük sesinde bütün şehir ayaktaydıdağlara tepelere doğru bir ayaklanmadır başlıyorduikinci düdüğe kadar bütün şehirde tıs yoktuuyudum uyandım hep aynı seslerdianladım insanlar bir vardiya giriyorlarbir vardiya çıkıyorlardıanladım en kısa ömür insan oğlunundusonra kurtlar böceklerve tarla farelerinindi birtakım insanlar gördüm kikelepçeli jandarmalıydıya dağların arkasından geliyorlardıya dağların arkasına gidiyorlardıbaktım sapsarıydılargözleri çıkık boyunları buruktusanki hiç yaşamıyordularbir acaip mahluklardı ben boyuna seni düşünüyordumsen kederimizin yanısıra ayaktaydınsen kara bir somun gibi yediğimiz şehirsen ki gecenin aralığındankapkara ellerini kollarını çıkarmışnefes alıyordunboyuna insanlar geçiyordusanki hiç bitmiyeceklermişsanki hiç tükenmeyeceklermiş gibikahrın ve zulmün önünde dimdiktiler bu şiir kömür kokarbu şiirde ölüm iki kaş arasıdırbu şiirde insanlarbirbirinin nefesiyle yaşarlarbirbirlerinin soluğuna kulak verip çalışırlarbu şiirde insanlarvatan dışı dünya dışıdır İlhan Berk Zonguldak Ağıdı Bir kömür, bir uzak, bir kara, bir derin,Ellerin, yer altında yitmiş kocaman ellerin.Yıllarca çalışırsın, gündeliğin on lira,Açsın, susar kuyular bağıra bağıraKo yamyassı ayakların balçık toprağa girsin,Kim yürürse öldürürler bilirsin.Zonguldak ölü iki gecede gecede diri bir,Zonguldak bir Türkiye, bir aç Türkiye değil midir?Tanrı yeryüzünündür, bir pay düşmez sana,Sen yer altındasın, Tanrısızsın, anlasana. Fazıl Hüsnü Dağlarca Ay oğul Ay Kemal'im Sen hep samsun'a mı çıkarsın ay oğul ay kemal'imhele bir de buralaraçık hele birçık hele birkemal'ım!yol uzakhane virandersen eğer kemal'ım!dilediğin yere çıkçık hele birçık hele birkemal'ım!gör ki ne haldedir 'ey türk gençliği'ngör ki ne haldedir bursa'da dedikleringör ki ne haldedir 'bu yurdun efendisi'sen hep samsun'a mı çıkarsın ay oğul ay kemal'ımhele bir de oralaraçık hele birçık hele birkemal'ım!karadeniz derler bir kara deryaabanmış üstüne kozlu'da çocuklarınkömür müdür yürek midir ocaklardakiağıt mıdır figan mıdır bacalardakizonguldak zonguldak vurur yüreğimzonguldar dertlerim günde beş öğünkatarlanır albayraklı cenazelerimkimi ağlar ekmek ekmek, ne bilemkimi ağlar okul okul, ne bilsinne bilsin grizuyu grevi sendikayı, kemal'ımne bilsin yoksul yetim?sen hep samsun'a mı çıkarsın ay oğul ay kemal'ımhele bir de kömürlereçık hele birçık hele birkemal'ım!kimi kurşun sıkar kimi cop sallarkan akar okulların kapılarındadefteri kan kitabı kan günaydını kanböyle mi doğmuştu güneş samsun'dan?ekmeksizler okul diye meleşirbir kalemi yedi kardeş üleşirölen ölür ölmeyenler ağlaşırbu muydu beklediğin kurtuluşundan?sen hep samsun'a mı çıkarsın ay oğul ay kemal'ımhele bir de okullaraçık hele birçık hele birkemal'ım!pamukta tütünde neler dönüyordemirden petrolden kimler vuruyormillet ucun ucun akmış gidiyor'benim bu gidişe aklım ermiyor'vahdettin döküntüsü fetva veriyor'derdim çoktur hangisine yanayım?'hangi bir kurbana ağıt düzeyimne yöne gittik ki geldik bu yanabu kuyudan hangi yöne bakayım?kemal'ım kemal'ım tatlı kemal'ımkılıcı belinde atlı kemal'ım!sen hep böyle heykelde mi durursunsen hep böyle nutuk'ta mı durursun?sen hep böyle samsun'a mı çıkarsın ay oğul ay kemal'ımhele bir de ırgat pazarlarınahele bir de zindanlaraçık hele birçık hele birkemal'ım! yazın gel güzün gel zemheride gelzemheri soğuk dersenkemal'ımazıcık beride gelgel de anlasınlar sen kimin kemal'ısınağanın mı beyin mi beyoğlunun mutacirin mi tefecinin mi kompradorun muyoksa benim gibi emekçinin migel hele birgel hele birgel de anlasınlar sen kimin kemal'ısın!gel de bir gör hele hallerimizikimler çalıp çırpar ellerimiziyunus'lu pir sultan'lı dillerimizi!sen hep samsun'a mı çıkarsın ay oğul ay kemal'ımhele bir de her yereçık hele birçık hele birkemal'ım!çık ki her yer samsun olsun kemal'ımçık ki her yer samsun olsun kemal'ım! Hasan Hüseyin Korkmazgil KÖMÜR Uzun Mehmet'ten hediyedir taş kömür,Uğrunda nice bedenler tüketti ömür.Helalleşip evinden çıkar madenci,Ekmeğini taştan çıkarır, dilinde şükür.Çekilir besmeleler, yayılır ses,Kuyulardan süzülerek iner kafes.Çavuşlar çalışanlara verirken emir,Zehirli gazdır soludukları nefes.Gözlerde sevinç, alınlarda ter,Yerin üstünde gün doğar, gün biter;Alt tarafı karanlık, geceden beter.Tüneller uzar, bölüm bölümBir ihmal kadar yakındır ölüm.Grizu yıllardır kanayan yara,Kömür gibi el, yüz kapkara;Alınlar ak, helaldir kazanılan para.Aşağısı ıslak, çizmeler çamur,Emeğin nuru damlar üstüne.Dışarıda inceden yağar bir yağmur,Bir kadın bekler gözleri mahmur;Kaygılı yüreğinde acepler dumur,Vardiya servisini bekleyip durur...Karaelmas yıldır yıldır parlar,Vagonlar hazırda, çıkanları toparlar.Kışın çıtır çıtır yanarken kömür,Karalar içerisinde, sadece gözlerininBeyazı ışıldayan bir madenci gülümser.Yüreğinin sıcaklığıyla odamızı ısıtır,Yataklarımız rahat, koltuklarımız samur;Farkında bile olmayız çoğu kez.Bütün şehir tatlı uykusunda uyur,Maden şehitlerine, gökten iner nur. Muhittin Alaca Kömür yorgun çeliği yalanladığın harflerinsözün tütmez içinin ham kilidindensancıdaş küslükadaş yemintuzaklarla doğar bazı insanlarkimse kimsenin gecesini anlamak zorunda değildüşman ve sırdaş cehennemibirbirine benzeyen erkekleriniçlerinde tutuşmayan, yanmayan çiğ kömürbirbirlerini silahlandıran ve istisnalardan tanrılarsen de öylesinhem görünmeyeni okşarhem kendiyle dargınkömür siyah silahya da şiir yaptıkları hoyrat hatıralarındankimse çıkamaz dışarıkendileriyle yüzleşmemek içindünyaya karşı açtıkları savaşyalnızca kendini kavurur ölü kömürsen de öylesin Murathan Mungan Maden Ocağı Maden ocağının dibindeHava yok ışık yokMaden ocağının dibindeBesin yok karın yokMaden ocağının dibindeOğlun bile yokMaden ocağının dibindeBir sen varsın direnenAyırdılar seni dünyadanAldılar elindenIşığını havanı besininiSevdiğin kadını taptığın oğlunuAldılar elindenAyırdılar seni dünyadan Cem Karaca Yanartaş isimli romanından... Açılmış yerin altınaSayısız kara kanlı kapakBu kapaklar üstüne kurulmuşZONGULDAK Mehmet Seyda... Deli kızın türküsü... Güneşli bir gündeMasmavi göreceğiz Karadeniz'iBalkaya'dan Kapuz' a kadar,Karış karış biliriz bu şehri;EKİ' nin çiçekli bahçeleri,Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;Paydos saatlerinde yollara dökülen,Soluk benizli insanlarıyla.Siyah akar Zonguldağın deresiYüz karası değil, kömür karasıBöyle kazanılır ekmek parası? Orhan Veli Kanık Kömür Yine bir kömürkütürdedi sobadakayıp bir madencininkalbi rastgeldiatıverdi sıcak odada Sunay Akın ARKADAŞLIK Şiirler söylemek istiyorum sizeEn tatlı ümitler içindeİstiyorum ki korkutmasın sizi mezarlıkO kadar can sıkıcı değildirBenimle arkadaşlıkBenRivayete göreAllah'ın talihsiz kuluBen...Üsküdarlı Şükrüye Hanım'ın ortanca oğluVe yirminci yüzyılınEli ayağı bağlıZavallı şairiŞiirler söylemek istiyorum sizeSiz sevgili insan kardeşlerime. Muzaffer Tayyip Uslu NOSTALJİ Sen aziz şehrimUykusuz yaşadığımı bilmelisinBütün işçilerinSaçak altında uyuduğu bir saatteBen mızıka çalarak geçiyorum sokaktanSen aziz şehrimEllerim gözlerim kadar benimsin. Rüştü Onur Ay Oğul kömur-gözlerkaradeniz derler bir kara deryaabanmış üstüne kozlu'da çocuklarınkömür müdür yürek midir ocaklardakiağıt mıdır figan mıdır bacalardakizonguldak zonguldak vurur yüreğimZonguldak dertlerim günde beş öğünkatarlanır albayraklı cenazelerim,kimi ağlar ekmek ekmek, ne bilemkimi ağlar okul okul, ne bilsinne bilsin grizuyu grevi sendikayı, kemal'ımne bilsin yoksul yetim?sen hep samsun'a mı çıkarsın ay oğul ay kemal'ımhele bir de kömürlereçık hele birçık hele birkemal'ım! Hasan Hüseyin Korkmazgil Bu Şiir Kömür Kokar öyle insanlar gördüm kiölüm peşlerine düşmeye korkardıkılları uzamış hayvanların yanı sıraya kuyulara iniyorlarya kuyulardan çıkıyorlardıkazmaları kürekleri lambalarıylaya insanlar gibi toprağın üstündeya köstebekler gibi toprağın altındaydılarbir düdük sesinde bütün şehir ayaktaydıdağlara tepelere doğru bir ayaklanmadır başlıyorduikinci düdüğe kadar bütün şehirde tıs yoktuuyudum uyandım hep aynı seslerdianladım insanlar bir vardiyaya giriyorlarbir vardiya çıkıyorlardıanladım en kısa ömür insan oğlunundusonra kurtlar böcekler ve tarla farelerinindi İlhan Berk