Haberal, çobanlık günlerine geri döndü...

Prof. Dr. Haberal, ziyaret ve gezi programının ikinci gününde, önce eski müsteşarlardan İmdat Akmermeri ziyaret ederek, Akmermer Ailesinin konuğu oldu. Ailenin, Ardeşen Işıklı Köyündeki evinin bahçesini dolaşan Haberal, burada yetiştirilen çeşitli meyve ağaçları ile ilgili, İmdat Akmermerden bilgi aldı.

Prof. Dr. Haberal, daha sonra da Rizenin yaylalarına çıkmak üzere yola koyuldu. İlk durak olarak belirlenen Açkar Yaylasına giden uzun yolda, önce Hemşindeki Zilkaleyi ziyaret eden Haberal, tarihi kaleden manzarayı izledi. Ardından, beraberindekilerle Zilkale Şelalesi önünde anı fotoğrafı çektiren Haberal, çok özlediği ve çocukluğunun geçtiği yollarda doya doya çevreyi izledi. Çat, Başhemşin, Aşağıköy güzergahı üzerinden, Açkar Yaylasına çıktı. Kaçkar Dağlarının karşısında, üç bin metre yüksekliğindeki, bölgenin en yüksek yaylası olan Açkar Yaylasının, çocukluğunda hayvanları otlatmak üzere geldiği ve kaldığı bölge olduğunu anlatan Haberal, o yıllarda iki gün boyunca patika yollardan yürüyerek ancak ulaşabildikleri yaylaya, bugünse toprak yollardan iki saat gibi bir sürede varılabildiğini dile getirdi. Çocukluk günlerinde birlikte çobanlık yaptığı arkadaşlarını İşte bu benim katırcılık arkadaşımdır diye tanıtan Haberal, Tabiatın bozulmadığı buralar aslında herkesin bilmesi gereken yerlerdir. Ülke nereden nereye gelmiş. İki günden, iki saate gelmiş. Sabah horoz öttüğünde, katırları yükleyip, ineklerle yola çıkıyorduk. dedi.

Açkar Yaylasında geçirdiği günleri, yolculuklarını ve bölgeyi anlatan, sevdiklerinin de bol bol fotoğrafını çeken Haberal, daha sonra da Cahbeyk Yaylasına geçti. Burada, kendilerine ait yayla evinin bulunduğu bölgeyi dolaşan Haberal, dönüş yolunda da Tahpur Yaylasında keçi sürüsüyle arazide bulunan çoban Mehmet Erdemle sohbet etti. 450-500 keçisiyle mevsimi geçirmek üzere yaylaya çıktıklarını ifade eden Erdem, Prof. Dr. Haberala keçi sütünden yağ-peynir gibi çeşitli ürünler hazırladıkları makinelerini de gösterdi. CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberalın anılarını tazelediği yayla turu, Çatta yenen akşam yemeğiyle sona erdi.

‘Seni burada öldürürüm, sülalen gelse alamaz’