GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, TTK'ya işçi alımlarının 31 Mart yerel seçimlerinden önce gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek siyasilere ince mesajlar gönderdi. İşçi alımı süreciyle ilgili TTK ve GMİS'in yapacağı açıklamaların önemli olduğunu ve bunun dışındaki duyumların doğru olmadığını belirten Demirci, şöyle konuştu; "Beklentimiz; söz verildiği tarihten sonra en kısa zamanda bu işçilerin işe alınmasıydı. Biz Aralık ayı içerisinde arkadaşlarımızın iş başı yapabileceğini dahi söyledik. O konuda beyanatlarımız da var. Sosyal medyada bazı haberler çıktı. Örneğin 22 Aralık diye bir tarih var. 22 Aralık zaten Cumartesi'ye geliyor. Cumartesi işçi alımı olmaz. Perşembe başlar, Cuma, Cumartesi, Pazar diye gidebilir. Öyle haberlere arkadaşlarımız kanmasınlar. En güzel haberi Sayın Genel Müdürümüz verecek. Bu hafta içerisinde biz işçi alımı tarihinin açıklanacağını bekliyoruz. Sayın Genel Müdürümüzün de şu ana kadar da böyle bir açıklaması yok. Ben 24 Aralık'ta İşkur'a müracaatlar başlar diye düşünüyordum. Yaş konusunda netlik yok. İzlenecek yol da belli değil. Ama başvurular yüzde 99 İş Kur üzerinden olacak." "KURUM BİR ANDA 4-5 BİN İŞÇİYİ KALDIRMAZ" Demirci, işçi alımının mutlaka yerel seçimlerden önce alınması gerektiğini belirterek şöyle konuştu; "Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşılsaydı işçi alımı çoktan gerçekleşirdi. Süreç yavaş gidiyor. Biraz daha hızlı olabilirdi. Burada bizim dönemimizde 3 seçim yaşadık. Bir yerel seçim yaşadık, akabinde erken seçim oldu. Normal seçimlerde bizim işçi arkadaşlarımızın daimiye geçmesi, grupların kadroya alınması gibi. Enerji Bakanımız Taner Yıldız vardı o zamanlar. Taner Yıldız'ın Karadon'a ziyaretinde, Adnan Tıska kardeşimiz "Sayın Bakanımız daimi işçiler falan söz verdi deyince" bize biraz tepki gösterdi. Azarlar gibi hareketler oldu. O seçimin akabinde burada 2-2-1 çıktı. Onun akabinde de toplu sözleşmemizi imzaladık. İşçiler daimiye geçti. Cumartesi tatilini aldık. Boş grubu kömürünü aldı. Birçok hakları aldık. En son ne oldu 3-2 oldu. Onun akabinde de Sayın Cumhurbaşkanımız buraya geldiği zaman bizim işçi talebimiz vardı. Biz 'işçi alınsın üretim artsın' derken, cumhurbaşkanımız bize bir seslenişte bulundu. Ben 3500 kişi anlamında üretim artmadı zarar oldu gibisine. Kıl payı da 'hayır' çıktı. Ben bu işçi alımının mutlaka seçimlerden önce olacağını tahmin ediyorum. Olmazsa yapacak bir şey yok. Mutlaka seçimlere yansır. Zonguldak'ta çalışacak yerimiz yok. Fabrikamız yok. Fabrika olsa ben çocuğumu madene sokar mıyım? Babasının ocakta rahmetli olduğu yerde çocuğu işe girmek istiyor. Zonguldak'ımızın en güzel anıtı bu. Zonguldak'ta TTK'dan başka çalışacak yer yok. maalesef. Ya çocuklarımız gurbete gidecekler. Ya kaçak ocakta çalışacaklar vesaire, ya da TTK'da çalışacaklar. Biz diyoruz ki "Kaçak ocaklar kapatılsın". İş olmayınca ne yapacaklar. Evine ekmek getirecekler, çocuk evde bekliyor, karısı aç, kendisi aç. Mecbur sigortasız da olsa, ölümle burun buruna da olsa orada çalışmak mecburiyetindeler." "BUNA KARAR VERECEK OLAN DEVLETİMİZDİR" Kaçak ocaklarda çalışanlar ve şehit madenci ailelerinin işe alınmasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Demirci, şunları söyledi; "İşten çıkartılanlarla ilgili bir şey söylemem doğru olmaz. O arkadaşlarımız profesyonel madenciler. Tecrübeli ve işi bilen arkadaşlarımız. Yaş sınırı sıkıntı olabilir. Onlarda kura ile girecekler. Onlara öncelik tanıyacaklar mı bilmiyorum. Madenci kardeşlerimizin çocuklarının işe alınması için elimizden gelen mücadeleyi gösterdik. 2003-2014 yılları arasını kapsayan bir kanun çıktı. Ama o kanundan da şehit ailelerinden işe giren olmadı. Şuanda da söz konusu değil. Şehitlerimizi birazcık seviyorsak, bu kardeşlerimizin çocuklarının bin 500 haricinde 150- 200 veya kaç kişi alacaksak alsın kumrumuza. Zaten işçiye ihtiyacımız var. Ama bu konu hakkında kararı verecek olanlar devlet yetkilileridir."