Emine Çift gazetecilerle buluştu

AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Emine Çift, beraberinde partililer Nahide Köksal, Ayşe Erbay, Münevver Öztürk ve Miran Acar ile birlikte Karaelmas Gazeteciler Derneği´ni ziyaret etti. KGD Başkan Yardımcısı Ayşe Danacıoğlu Mert ve gazetecilerle bir süre sohbet eden partililer, 12 Eylül´de yapılacak anayasa değişikliği referandumuyla ilgili bilgiler verdiler. Yeni anayasa paketinin siyasetin dışında bir konu olduğunu belirten Çift, "Ben isterdim ki, paket tartışılsın. ´Hayır´ diyenler niye ´hayır´ dediğini söylesin. Beni siyasetçi olarak değil, vatandaş olarak üzüyor. Yani benim akli melekelerim yerinde ortalama vatandaş olarak görüyorum kendimi. Bu bir paket, madde madde anlatıyor, pakete ilişkin bir şeyler konuşulsun. Bu zamana kadar kendi adıma yaptığım çalışmalarda söylüyorum, siyaset değil bu, şu an siyaset yapmıyoruz. 13 Eylül gelir, çıkarız sahaya tartışırız. Ama bu paket siyasetin dışında bir konu. Hadi siyasetin zeminine doğru çeksen, paketten bir şey söylesinler, anlatsınlar ve mümkünse bunu doğru anlatsınlar. Ondan sonra yine ´hayır´ derlerse bile insanların düşüncelerine saygılıyım. Elbette herhangi bir husus da tavırları olacaktır. Yani bir yerde bulunacaklardır. Buna saygılıyım. Ama orta da tartışma konusu olan bir paket var, fakat buna eleştiri getirilirken içindeki maddelerden getirilmiyor bu eleştiri" dedi. "DEMOKRASİ KURTULDU DİYE BİR İDDİAMIZ YOK" Vatandaşında da bu konuda sorumluluk sahibi olması gerektiğini belirten Çift, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben ´evet´ diyen bir insan olarak gerekçelerimi ortaya koyabiliyorum. Şunu iddia etmiyorum, ´Bu paket dört dörtlük, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olmuş, olabilecek en iyi paket, demokrasi kurtuldu´ demiyorum. Böyle bir iddiamızda yok zaten. Keşke Anayasa komple değişmiş olsaydı ama bunun bir sonraki aşaması zaten anayasa değişikliği. Kişisel olarak da üzüntü duyduğum tek şey bu. Tartışılması, konuşulması gereken mevzu ´evet´ ya da ´hayır´dır. Konuşmalarımızı paket üzerinden yapmalıyız. Bu arada vatandaşında bu konuda sorumluluk sahibi olması gerekiyor, okuması gerekiyor. Bilgiye ulaşmak çok zor değil. Bana inanmayabilirler. Haklıdırlar. Herkes kendine göre değerlendirmede bulunabilir. Kimseye itimat etmesinler bu durumlarda. Resmi Gazete´de yayımlanan metni alsınlar veya TBMM´nin sitesinden de alsınlar, okusunlar. Bir de anlaşılabilir bir metin. Bir kaç tane teknik husus var, onlarda belki zorlanabilirler. Ama onun dışında anlaşılabilir bir metin var ortada. Kendileri okusunlar, kendileri karar versinler. Bize de itibar etmeyebilirler." "PAKET YETERLİDİR DEMİYORUZ" 8 yıldır siyaset ile ilgilendiğini belirten Çift, siyasetin bir kavram olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Siz içini nasıl doldurursanız öyle anlam kazanır. Bu noktada da biz siyasetçiler içini dolduruyoruz. Kendi adıma ciddi bir tereddüttüm yok. Ben karşı partili kişilerle de oturup konuşuyorum. Geçenlerde bana, ´Karşı tarafta olsaydın benden ´hayır´ oyu isteyecektin´ diye bir şey söylendi. Soran kişiye, ´Helal olsun, ama yanlış kişiye sordunuz´ dedim. Evet, bu anlayışla siyaset yapan insanlar olabilir, ama ben şahsım adına yanlış gördüğüm nokta da kendi partili arkadaşlarımla çekinmeden tartışabiliyorum. Bugün paketle ilgili gelsinler, ´yetersizdir´ desinler. Kabulümdür. Ben ´yeterlidir´ demiyorum. Ama darbe anayasasına darbe indirebilmek için en önemli fırsatlardan biridir. 28 yıldan beri bu milletin önüne gelmiş böyle düşünüyorum. Ama vatandaşın kafasını karıştırmakta ayrı bir vebaldir. Bir vatandaşla dalga geçer gibi hareket edemeyiz. Onlar bizim oyuncaklarımız değil. Ama maalesef şu an muhalefette paket konuşulmuyor. Elbette zamanla bir şeyler yerine oturacak. Umutsuz değilim, daha iyi olacak her şey. Ama bu vatandaşın sorgulamaya başladığı anda olacak". KGD Başkan Yardımcısı Ayşe Danacıoğlu Mert de, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "İnsanlar neye ´evet´, neye ´hayır´ diyeceğini bilmiyor. Okumadıkları ve bilmedikleri için insanların akılları karışık. Bunların halkımıza çok iyi anlatılması gerekir" dedi.

‘Seni burada öldürürüm, sülalen gelse alamaz’