Eyidoğan emekli aylıklarındaki kayıplara çözüm bulunması gerektiğini ifade ederek; "Temmuz ayından itibaren geçerli olacak olan İşçi ve Bağ kur emeklilerine yapılan %5 lik zam emeklileri memnun etmedi. Çalışanlar ve emeklilerin gelirlerinin artış sisteminin enflasyona endekslenmesi, koruyucu bir uygulama olmamıştır. Enflasyonun hesaplanması, 418 madde grubunu içine alan ve 12 ağırlık grupların paylarının karşılığı olan yüzdelere göre yapılmaktadır. Emeklilerimiz yönünden bir değerlendirme yapıldığında, emeklilerin harcamalarının dışında kalan maddelerin enflasyona etkisinin analizleri yapıldığında, genel enflasyonun düşük kaldığı gerçeği ile karşılaşılmaktadır. Emeklilerimizin harcamalarındaki fiyat artışlarının daha yüksek olması karşısında, bu sistemin emeklilerimizi koruyan bir uygulama olmadığını savunuyoruz. Emeklilerimizin milli gelirden adil bir pay alması içinde, refahtan pay verilmesini talep ediyoruz. Tek başına tüfe artışına göre emekli aylıklarının altı aylık dönemler olarak artırılması, özellikle de emekli aylıkları düşük olanların aleyhine olmaktadır. Yüzdeli artışlar yerine seyyanen zamlar ile birlikte büyümeden de pay verilmesi, sosyal devlet olmanın da bir gereği olarak benimsenmelidir. Ekim 2008 sonrasında emekli olanların aylıklarındaki ciddi kayıplara çözüm bulunmalıdır. Sosyal güvenliğin temel ilkesi; insanca yaşamaya yetecek gelir ve aylığın ödenmesidir. 2000 sonrasında intibak talebimize çözüm getirilmeli ve emekli aylıklarında eşitlik sağlanmalıdır. Prim kazançları ve ödeme gün sayıları aynı olanlara, emekli olunan tarihlere bakılmadan eşit aylık ödenmelidir. Bu yönüyle intibak, emekli aylıklarında oluşan dönemsel farklılıklara çözüm bulunması bakımından da yerine getirilmesi gereken en temel haktır. Emekli aylıklarının artış sistemi değiştirilmeli ve emekli aylıklarında yaşanan kayıplara neden olan parametreleri oluşturan güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranları yeniden ele alınmalıdır"dedi.