Dayakçı anne cezaevinde, Yağmur bebek hastanede

İddialara göre, dünyaya gelen Yağmur bebeğin doğumundan sonra beyninde su toplandı, tedavi görürken annesi tarafından darp edildi. Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Cumhur Aydemir, bebeğin iki kolu ve bacaklarının alçı ile sabitlendiğini belirtti. Bebeğin değerlerinin düşük olduğunu ifade eden Aydemir, Bebeğimizden dünden beri bir gelişme yok. Kırıkları için bakımlarını zaten uyguluyoruz. Besliyoruz, damardan bir miktar sıvı alıyor. Kan değerleri düşük o yüzden dışarıdan kan ve protein desteği veriyoruz. Ama iki kolu ve bacakları alçıda sabitlendiği için hareketsiz bir şekilde, ağrılı bir durum onun için, çoğu zaman hareketli uyuyarak, göğsünde de kırıkları olduğu için oksijen alıyor. İlaç tedavisine de devam ediliyor. Şu an normal odada ama mümkün olduğunca yoğun bakımda koşullarında, ama yoğun bakımda izlemeden maksimum desteği vermeye çalışıyoruz dedi. Annenin belirli bir zeka problemi olduğunu öne süren Aydemir, şöyle konuştu: Son duruma kadar şiddetin bu kadar ağır olduğu şeyle karşılaşmamıştık. Ama bize daha önceden bir takım ip uçları vardı elimizde. Daha önce belirgin darp izleri vardı ama, bu boyutta değildi. Ben bu bebeği yeni doğan dönemden beri takip ediyorum. 4 ay önce doğdu. Erken doğuma bağlı beyin kanaması sonrası kafasında su toplamaya başladı. Bununla ilgili ameliyat oldu. Ameliyattan sonra yeni doğanda yatarken, boynunda çiziğe rastladık. Annesi besliyordu. Beslerken tırnağının battığını söyledi. Annenin belli bir zeka problemi olduğunu biliyorduk. İlk olarak bunu şiddete yoramadık. İki hafta sonra ameliyat olunca çocuk cerrahisi servisinde yattı. Kasık bölgesini tırnağıyla çizmiş. Doktor ve hemşireler bunu sapladı." Adli tıpa ve sosyal hizmetlere haber verdiklerini anlatan Aydemir, sözlerine şöyle devam etti: "Anneyi psikiyatriye yönlendirdik. Bebekten anneyi ayırdık. Bir süre anne ayak tedavi oldu. 15 gün anneyi sokmadık servise. Sosyal hizmetlere resmi yazı gönderdik bebeğin el konulmasıyla alakalı, ailesiyle birlikte yaşadığını biliyorduk. Durumu değerlendirmişler. Anneye de tedavi başlamıştı. Biz cevap bekledik, bebeği taburcu etmek için. Ya sosyal hizmetlere ya da aileye vereceğiz diye. Resmi yazı geldi, bebeğin aileye verilmesi uygundur diye. Bunun üzerine anneyi biz tekrar aldık servise bir iki gün anneyle bebeği bir araya getirelim. Bakımını falan öğretelim. Taburcu etmeden bir gün önce ateşi çıktı. Ateşi çıktığı için taburcu olmasını engelledik. Birkaç gün sonra huzursuzlaşmaya başladı. Kendi hastalığı var. Ama bu kadar kötü değildi. Dokunuyoruz ağlıyor. Çocuğu susturamıyoruz. Bir akşam muayene sırasında bir hemşire damar yolu açarken hocam ses geliyor cilt altından dedi. Böyle olunca filmlerini çektik. Açıksası bu kadar ağır bir tramvayı beklemiyorduk. İki kolunda kırık, bacak kemiği çatlak, 2-3 tane de kaburgasında çatlak var. Gereken müdahaleleri uyguladık. HUKUKİ BOYUT BEKLENİYOR Yağmur bebekle ilgili olarak bütün bölümlere başvurduklarını, gereken desteklerin uygulandığını aktaran Cumhur Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü: Bütün bölümlere danıştık. Filmleri çekildi, gereken destekler uygulandı. Adli rapor tuttuk gereken yerlere gönderdik. İki gün sonra anneyi tutukladılar. Anne de ciddi zeka geriliği var. Anne suç işlese dahi ceza alacak durumda değil. Psikolojik anlamda da problemleri var. Bizim için de trajik bir durum oldu. Aylardır baktığımız bebeğin bu durumda olması, ciddi bir hastalığı varken birden çok vücut kemiğinde kırık olması bizi üzdü. Bir taraftan tedavisine devam ediyoruz. Anne hapiste, çocuğun o evde bakılması mümkün değil. Bir süre daha biz bakacağız. Şu an işin hukuki boyutunun sonlanması bekleniyor. Çocuğun tekrar anneye verileceğini düşünmüyorum. Çocuk zaten beyin ameliyatı yaşayan bir bebekti. Şu anda çok yoğun bir hayati tehlike yok ama iyileşme süreci uzadı.

‘Seni burada öldürürüm, sülalen gelse alamaz’