Zonguldak Belediyesi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gurup Başkan Vekili Atınç Kayınova, Ağustos ayı meclis birleşim toplantılarını değerlendirdi. CHP binasında yapılan toplantıda İl Başkanı Hakkı Güney de meclis guruplarının aldığı her kararın arkasında olduklarını belirtti. Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ve AK Parti Gurubunu eleştiren Kayınova "Mecliste Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu'nun ve Sayın Ömer Selim Alan'ın tek adam sistemini, yine en üstten Cumhurbaşkanlık sistemindeki, başkanlık sistemindeki tek adamlık duruşunun Zonguldak Belediyesi'ne yansımasını gördük" diye eleştirdi. "BU YETKİ DOĞRU DEĞİL, HUKUKA DA AYKIRI BİR YETKİ" Kayınova, açıklamasında şunları söyledi; "Mecliste bir madde hariç, diğer kararları da oy birliğiyle hem meclisten hem de komisyonlardan geçmesi konusunda belediye çalışmalarına destek vermiş olduk. Biz zaten baştan bugüne kadar denetsel yetkimizi pozitif yönde kullanmak, Zonguldak yararına kullanmak, öyle sadece siyasi polemikler uğruna, her şeye 'hayır' demek, negatif bir duruş koymanın içinde olmayacağımızı söylemiştik. Ama maalesef bazı önergeleri, komisyonlarda da, mecliste de söylediğimiz önergeleri beklediğimiz görüşü, desteği, anlayışı Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu tarafından karşılık bulmadığını da görüyoruz. Onlar nasılsa 'sayısal çoğunluğumuz var' diyerek, bir çoğulcu politika yerine çoğunlukçu bir duruşla, 'sayılarımızla istediğimiz kararı geçiririz' duruşunu devam ettiriyorlar. Dinliyorlar bizi. Saygı gösteriyorlar bunu görüyoruz ama yansıması pozitif olmuyor. Bu nereye gidiyor? Tek adamlık pozisyonuna gidiyor. Çünkü, dünkü mecliste, bu ay ki mecliste sayın başkanın istediği iki yetki vardı. O iki yetkiden bir tanesinde kendisine destek verdik, ATM'lerin yerleştirilmesiyle ilgili ama orada da yine ince bir rahatsızlığımız oldu, dokunuşumuz oldu, bedelsiz verilmesi konusunda. Zonguldak'ın istenilen noktalarına, bankalar tarafından ATM konulmasıyla ilgili dilekçe ücretsiz düşünüldü. Bunu özellikle söyledik ama o yetkiyi verdik. Önemli şey dünkü meclisten kamu, kurum ve kuruluşlarının Zonguldak Belediyesi'ne aktarılacak olan yerlerle ilgili, bunların satın alınmasıyla ilgili, taşınmazların satın alınmasıyla ilgili belediye başkanı tam yetki istiyordu, bütün her şeyi kapsayacak şekilde. Burada hangi kurumdan, nereyi, ne kadar metrekareyi, hangi yöntemle, ne için alacağız, burayı nasıl kullanacağız, bunlarla ilgili ödeme yöntemleri ne olacak, borçlanılacak mı, takaslar mı yapılacak bunlarla ilgili meclisin ve dolayısıyla da hem muhalefet anlamında denetsel yetkiyi, demokratik denetsel yetki anlamında muhalefetin bilgilenmesinin önünün kesildiği, hem de meclisle basın üstünden de kamuoyunun beklenen, olması gereken denetsel yetkisinin baypas edildiğini söyledik. Bu yetkinin doğru değil, esasında hukuka da aykırı bir yetki. Gerekirse bunu yine kendi içimizde değerlendireceğiz. Belki bunu hukuka taşıma olasılığı da var. Belki itiraz edebiliriz. Şu anda bunu değerlendiriyoruz. Henüz karar vermedik ama çok büyük olasılıkla yargıya giderse bu yetki iptal edilecek diye düşünüyoruz. "TEK ADAMLIK DURUŞUNUN ZONGULDAK BELEDİYESİ'NE YANSIMASINI GÖRDÜK" Başkan Alan'ın eşitlikçi ve adaletli davranmadığını belirten Kayınova, şöyle konuştu; "Zonguldak'ın önünü kapatmamak anlamında belediyenin mal varlığını artırmak, değerlendirmek, güçlendirmek önemli. Başkana 'Bunun nasıl olacağını bizle ve kamuoyuyla paylaşın' dedi. Bu yetkiyi uygun görmüyoruz. Bu yüzden çekimser kaldık. Bu madde kapsamında, mecliste yine Adalet Kalkınma Partisi Grubu'nun ve Sayın Ömer Selim Alan'ın tek adamlık sistemini, yine en üstten, cumhurbaşkanlık sistemindeki başkanlık sistemindeki tek adamlık duruşunun Zonguldak Belediyesi'ne yansımasını gördük. Klasik Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 'Ben yaptım oldu' mantığı. Bu önümüzdeki 4 yıl boyunca Zonguldak'ın hazırlanan kararları bunlar. Bugünden biz kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz. Bunların dışında iki tane personelin işe alımı vardı. İşçilerin ücretlerinin belirlenmesiyle ilgili bir komisyon kararıydı. Bunların belirlenmesine destek verdik. Ancak şöyle bir istekte bulunduk. Sözleşmeli olarak işe alınan kişilerdi, inşaat mühendisi arkadaşlarımız. 'Hayırlı olsun' dedik. İştirak üzerinden, belediyenin şirketi üstünden, iştirak üstünde çalışan yaklaşık 20 civarında tekniker personelin de olduğu kadroda, bunların ücretlerinin yaklaşık yüzde 40 civarında, aşağıya düşmüş olduğunu, bunun adaletli olmadığını söyledik. Eşitlikçi olmadığını söyledik. 20 kişilik bir meclis kadrosu ihtisas etmiştik. Burayı bu şekilde kullanabileceğini, eğer kullanmayacaksa da tek yetkinin sayın belediye başkanı olmasından dolayı da, bu kişilerin ücretlerinin, maaşlarının, yevmiyelerinin artırılması hususunda da kendisine görüşümüzü aktardık."