ZONGULDAK'ta emekli olmasına rağmen 2 kızını okutabilmek için girdiği kaçak kömür ocağında 3 yıl önce göçük altında kalarak ölen Mehmet Aygün'ün kızları 21 yaşındaki Elif ve 18 yaşındaki Gülşah Aygün, babalarının çok istediği üniversiteyi kazandı ve ondan kalan emekli maaşıyla eğitimlerini sürdürüyor. İki kardeş, Babalar Günü'nde babalarının mezarını ziyaret ederek dua etti. Bolu'nun Mengen İlçesi'nde özel maden şirketinden emekli olan 40 yaşındaki Mehmet Aygün, birisi liseyi yeni bitiren, diğeri liseye giden iki kızının eğitim masrafları için Zonguldak'ın Kilimli İlçesi Gelik Beldesi'nde kaçak kömür ocağında çalışmaya başladı. Kızlarının üniversite okumasını çok isteyen Aygün, ocaktaki 2'nci yılında 14 Mayıs 2014 tarihinde göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. İKİSİ DE ÜNİVERSİTELİ OLDU Aygün'ün büyük kızı Elif, aynı yıl İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü'nü tam burslu kazandı. Gülşah ise, 2016-17 eğitim yılında İstanbul Üsküdar Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu Gebelik Bölümü'nü yüzde 50 burslu kazandı. Anne Bayhan Aygün, eşinin çok istediği üniversiteyi kazanan iki kızı için İstanbul'da ev kiralayarak başlarında durdu. Babalarından kalan 1200 TL emekli maaşıyla geçimlerini sağlayan, hem eğitimlerini sürdüren iki kardeşten bu yıl 4'üncü sınıfa geçen Elif, aynı zamanda boş vakitlerinde kuyumcuda tezgahtar olarak çalıştı. İlk yılını iyi bir başarı ortalamasıyla tamamlayan Gülşah ise okul ücretinin yüzde 50'lik kısmını ödemekte zorlandıkları için devlet okuluna geçiş yapmak için başvuracak. BABALAR GÜNÜ'NDE MEZAR ZİYARETİ Okulların tatile girmesi ile birlikte Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi Şeyhoğlu Köyü'ndeki dedelerinin evine gelen Elif ve Gülşah Aygün kardeşler, Babalar Günü nedeniyle anneleri ile birlikte babalarının mezarını ziyaret etti. Babasını 18'nci yaş gününde kaybettiğini anlatan Elif Aygün, şöyle konuştu: "Kız evladı için baba daha kıymetlidir. Biz arkadaştan, sırdaştan öteydik. Babamın tek amacı bizim okumamızdı. Ben bazen 'Keşke okumasaydım, o zaman babam o madene girmeyecekti' diyorum. Her defasında üniversiteyi kazanalım okuyalım diye çalıştığını söylerdi. Başkalarına muhtaç olmadan kendi ayaklarımızın üzerinde durmamızı istiyordu. Şu an babamın dedikleri çivi gibi aklımda. Hepsini yerine getirmeye çalışıyorum. Çalışıyorum, eğitimime devam ediyorum. Sorumluluklarımı biliyor. Benim en büyük amacım mezun olduktan sonra kepimi alıp, diplomamı alıp babamın yanına gelmek. Babalar Günü geldi. Herkes bugün sosyal medyaya babasıyla fotoğrafını koyacak. Atmasınlar. Her gün babalarını sevsinler. Bir gün kutlamasınlar. Bizim maddi durumumuz iyi değildi. Bir tespih yapardık, ona bir yemek yapardık o günü kutlardık ama her gün babamızı severdik. İnsanlar 'Babama ne alacağım?' diye düşünürken ben onun için dua ediyorum. Babalar Günü çok kötü bir şey. Küçük bir çocuğu kıskanır hale geldim. 'Keşke benim babam da burada olsa' diyorum." 'BABALARININ SON ARZUSUNU YERİNE GETİRECEKLER' Anne Bayhan Aygün de eşinin vefatı ardından çocuklarının eğitimi için mücadeleye devam ettiğini anlatarak, "Hem anne hem baba olmanın ağırlığı altına yaşıyorum. İstanbul'a gittim orada işe girdim. Kalp rahatsızlığı geçirince işi bıraktım. Artık çocuklarımdan başka beni hayata bağlayan bir şey kalmadı. Şimdi büyük kızım üniversiteyi bitiriyor. İnşallah küçük kızım da okulunu bitirecek ve babasının son arzusunu yerine geitrecek" diye konuştu. Kaçak ocaktaki göçükle ilgili Zonguldak 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde Mayıs 2016'da sonra eren davada ocak sahibi Rafet D.'nin 3 yıl 6 ay hapis cezası aldığı ve dosyanın Yargıtay'a gittiği belirtildi.