TÜRK-İŞ Kastamonu Şubesi tarafından organize edilen Çalışma Hayatındaki Güncel Gelişmeler Eğitim Semineri Şehit Şerife Bacı Öğretmenevinde gerçekleştirildi. Seminer açılışına Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, TÜRK-İŞ Sendikası Genel Sekreteri Nazmi Irgat, Şube İl Müdürleri ve işçiler katıldı. "Üretim olması, devamlı üretime teşvik halde olmamız, bizim en büyük hedefimiz olmalı" Programda konuşan Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, en önemli çalışma şartının üretim olduğunu ifade ederek "Günün koşullarına göre bir takım düzenlemeleri devamlı yapıyoruz. Tabi bizim bunlara da bir aşina olmamız, bunları iyi bilmemiz lazım. Tabii ki burada her şey tek taraflı da değil. Herkes yazılanlara uymak zorunda. Bizimde iyi yaşamaya refah seviyesi yüksek bir şehirde yaşamaya hakkımız var. Onun içinde çalışmak zorundayız. Bizim için en önemli olan çalışma şartı üretim elde etmek. İyi bir üretici isek gerçekten toplumda giderek refah seviyesi güçlenen bir toplum haline geliriz. Ama son yıllarda üretmek yerine gittikçe tüketici bir toplum haline geliyoruz. Görüyorum ki kamuda çalışmak kamuda devamlı isteği var. Bu da bizi üretimden düşürüyor görüşündeyim. Tabi ihtiyaca göre çalışmalar olsun ama üretim olması, devamlı üretime teşvik halde olmamız. Bizim en büyük hedefimiz olmalı. Bugün çiftçiden tutunda sanayiciye kadar tekstilciden tutun sağlıkçıya kadar her türlü üreticiye kadar ben desteklenmesinden tarafıyım" dedi."Halkımız yaşam zorluğu içinde, 1603 lira asgari ücret yetmiyor" Ülkede bir ekonomik krizin olduğunu ve asgari ücretinde yeterli olmadığını söyleyen TÜRK-İŞ Sendikası Genel Sekreteri Nazmi Irgat, "Biz ülkemizi, bayrağımızı, İstiklal Marşımıza canımızı feda ederiz. Ve biz bir şey daha biliyoruz ki üretmeden alalım. Alın teri dökmeden kazanalım istemiyoruz. En önemli, en kaliteli ürünün üretimini yapacağız. Ama bizde onurumuzla yaşayabileceğimiz bir gelir düzeyine erişmek ve şartların sağlanması içinde elbette ki varlığımızı ortaya koyacağız. Evet biz ülkemizi seviyoruz. Ve o ülkenin de demokrasi esasının yerleşmesi içinde beklentimiz var. Elbette ki barış ve huzur içinde yaşayabilmek. Ülke olarak maalesef ortalama her altı yılda bir kriz yaşıyoruz. Her krizde de öğrendik ki kriz asgari ücretle çalışanları daha etkiliyor. 2001,2008 ve adı konmadı ama son 3-4 aydır yüzde 40 oranına uzanan bir hayat pahalılığı var. Döviz arttı, faizler arttı ve ona bağlı olarak enflasyon arttı. Uzun yıllar düzene girdiğini varsaydığımız enflasyon ve enflasyonun şu anda geçen ay itibariyle artış oldu. Halkımız yaşam zorluğu içinde. 1603 lira asgari ücret yetmiyor. 1603 lira asgari ücret ile yaşanması için sihirbaz olunması gerekiyor. Peki nasıl geçiniyor asgari ücret alanlar? Aile içerisindeki dayanışma ile iyi geçiniyor. Ekmeğini ikiye paylaşarak geçiniyor. Bize ait olan aile dayanışması ile sağlanıyor" şeklinde konuştu. "İşçi sınıfı kahrı çeken, en çok sıkıntıya girenlerin içerisindedir" TÜRK-İŞ Kastamonu 1.nolu Şube Başkanı Mehmet Çelik, "Ülkemiz zor bir dönemden geçmekte. Ama işçi sınıfı da gerçekten bu zor dönemin içerisinde en çok kahrı çeken, en çok sıkıntıya girenlerin içerisindedir. Bu bakımdan sendikalarımızın daima gözü açık olmalıdır. Ve de en iyi şekilde temsil ettiği kişileri savunmak durumundadır. O bakımdan da bu eğitimin öneminden bahsetmek istiyoruz. Son günlerde taşeron işçilerimiz dahil olmak üzere teşkilatlara kazandıramadığımız bir sürü arkadaşlarımız var. Özellikle kapsam dışı kalan taşeron işçilerimiz. Bu konuların çözümünü istiyoruz sendikalar olarak. Bunu mutlaka çözmek gerekmektedir. Bunun dışında son aylarda dolar artışından kaynaklanan hayat pahalılığı son derece ülkemizi tüm çalışanlarımızı büyük şarttan etkilediğini arz ediyorum. Kıdem tazminatı ben sendikacıyım diyenin namus meselesidir. Kimse kıdem tazminatına el atamaz. Kıdem tazminatı ile çalışana kimse el koyamaz. Onu kenarından köşesinden kimse gıdıklayamaz" ifadelerini kullandı.Açılış konuşmalarının ardından seminere geçildi.