TÜRK ATA'SININ ÖLÜMÜ Mustafa Kemal Atatürk, bizim biricik Atamız ne yazık ki On Kasım Bin Dokuz Yüz Otuz Sekiz te ve saat dokuzu beş geçe İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'nda aramızdan ayrıldı. Ölmeden kısa bir öncesinde zaten yeterince yorgun ve bitap düşmüştü. Tabi ki de o kadar savaş, o kadar zafer ve o kadar devrimin onda kalıcı bir izi olacaktı. Savaş yerlerinin o tozu dumanı onu bizden alacak siroz hastalığına yakalanmasına neden olacaktı. O sarı saçları, mavi gözleri sonsuzluğa karışacaktı. Ve aramızdan ayrıldığında daha sade elli yedi yaşındaydı. Koskoca elli yedi yıla ne zaferler, ne destansı bir hayat sığdırmıştı kim bilir belki bir on yıl daha yaşasa daha nicelerini yapacaktı. Bedeni o kadar yılın vermiş olduğu o ağırlığı kaldıramadı artık daha fazla ve vefat etmeden önce komaya girdi. Oysaki ne yiğit bir savaşçıydı, kafasına koyduğunu yapardı ve sonsuzluğu istedi ansızın gitmeyi tercih etti. Geride ne şiirler, ne türküler, ne ağıtlar, ne gözyaşları bıraktı ama hiçbiri yanan yürek acısına yetmedi... ANITKABİR NASIL YAPILDI? Atamızın on kasım bin dokuz yüz otuz sekizteki vefatından sonra, on üç kasım da Mustafa Kemal Atatürk'ün cenazesinin başkentte yapılacak olan anıt bir mezarlığa defnedileceği ve bu inşaatın son bulana kadar Mustafa Kemal Atatürk'ün cenazesinin Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı tüm Türkiye'ye duyuruldu. Bu anıt mezarlığın nasıl ve nerede, ne kadar süre zarfı içerisinde yapılması gerektiğini konuşmak ve beli bir karara varmak için Cumhuriyet Halk Partisi toplandı. Ve mecliste bir takım kararlar alındı. Bu kararlar sonucunda anıtlığın Raşşatepe'ye yapılmasını doğru buldular. Ve proje yarışmaları başlatıldı. Amaç bu anıt mezarlığın tasarımının en iyi şekilde ve eşsiz olmasıydı tıpkı Atamız gibi. Emin Onat ve Orhan Ada'nın projeleri yarışmada birinci oldu. Ve artık anıt mezarlığın mimarları beli olmuştu. Hemen çalışmalara, tasarımlara başlandı ancak bu çalışmalar tam olarak ekim bin dokuz yüz elli ikide tamamlandı. On Kasım Bin Dokuz Yüz Elli Üçte Atamızın naaşı Anıtkabir'e yani evine nakledildi. Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan da abisinin yanındaydı tüm Türkiye ile birlikte abisini sonsuzluğa uğurlarken ağlıyordu. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar konuşmasını yaparken ağlamaktan konuşamıyordu. Tüm Türkiye orada toplanmış adım atacak yer kalmamıştı. Milyonlarca, binlerce, yüzlerce insan o gün Ankara'ya gelmiş otellerde yer kalmamıştı ve kaldırımda uyumuşlardı. Herkes için o gün sanki Ata'nın ilk ölümü gibiydi... ANITKABİR NEDEN YAPILDI? Anıtkabir'in yapılması aslında orada yatan kişinin bizim geçmişimizin olması, tarihimizin olması, kurtarıcımızın olmasıdır. Biz Türklerin Atasına bir vefa, minnet borcudur, Mustafa Kemal Atatürk'ün ve mücadelesinin, silah arkadaşlarının hiçbir zaman unutulmaması ve ölümsüz kılınması için yapılmıştır. Anıtkabir gibi Ankara'nın önemli yerlerinden daha fazlasını görmek için Ankara gezilecek yerler sayfasına bakmalısınız.