Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alaplı Meslek Yüksek Okulu tarafından İstiklal Marşı´nın Kabulünün 89. yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy´u anma etkinlikleri nedeniyle konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Alaplı Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Murat Hulkiender katıldı. Konferansta konuşan Murat Hulkiender, İstiklal Marşı´nın kabul edilişinin 89. yıl dönümünde ünlü Şair Mehmet Akif Ersoy´u bir kez daha saygıyla andıklarını belirterek, &[#]8220;Mehmet Akif Ersoy´un ´Kahraman Ordumuza´ ithafıyla kaleme aldığı İstiklal Marşı 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi´nce Milli Marş olarak kabul edilmiştir. 1920 yılı sonlarında bir Milli Marş seçmek üzere meclisin düzenlemiş olduğu yarışmaya aslında Mehmet Akif Ersoy ortada bir para ödülü olduğu için katılmayı uygun görmemişti. Ancak yarışmaya müracaat eden diğer 724 eseri dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver uygun nitelikte bulmamıştı. Dolayısıyla Milli Marş olabilecek bir şiirin Mehmet Akif tarafından kaleme alınabileceğine inanan Hamdullah Suphi Bey, Mehmet Akif´ten hem bizzat kendisi bir eser kaleme almasını istemiş hem de şairin yakın arkadaşları vasıtasıyla ikna edilmesini sağlamıştır. Mehmet Akif´in ´Kahraman Ordumuza´ ithafıyla başlayan şiiri 1 Mart 1921 tarihinde mecliste bizzat Hamdullah Suphi Bey tarafından okunduğunda milletvekilleri büyük bir heyecana kapılarak şiirin kürsüden iki kere daha okunmasını talep etmişlerdir. 12 Mart 1921 tarihli Büyük Millet Meclisi toplantısında yapılan oylama neticesinde Mehmet Akif´in eseri Milli Marş metni olarak kabul edilmiştir. Yarışmayı kazanan eserin sahibine verilmesi gereken 500 lirayı Mehmet Akif´e takdim ettiklerinde şiddetle karşı çıkan milli şair ´Paranın meclis hesabından çıkışının yapılması gerektiğine´ dair izahatın kendisine verilmesi üzerine ödül meblağını almış ve genç kızlara biçki-dikiş öğretmek için kurulmuş olan Darü´l-Mesai adlı derneğe hibe etmiştir. Meclis bir de beste için yarışma açmış olmasına rağmen Milli Mücadele´nin sıkıntıları arasında uygun bir bestenin seçilmesi işi 1923 yılına kadar geçekleştirilememiştir. 1923´te ise 55 eser arasından Ali Rıfat Çağatay´ın bestesi seçilerek İstiklal Marşı´nın melodisi de resmen tespit edilmiştir. 1924´ten 1930´a kadar Ali Rıfat Çağatay´ın bestesi resmi olarak kullanılmasına rağmen 1930´da Osman Zeki Üngör yeni bir beste yapmakla görevlendirilmiş ve bu tarihten itibaren Osman Zeki Üngör´ün bestesi kullanılmaya başlanmıştır&[#]8221; dedi.<BR>