&8216;Kadınlar Günü&8217;nü buruk kutluyoruz&8217;

Türk Eğitim-Sen Bartın Şubesi Kadın Komisyonu Başkanı Sevil Salan, Türk kadınının günlük hayatta, sivil toplum örgütlerinde, siyasette ve karar mekanizmalarında yerini istenilen düzeyde alamadığını söyledi. Salan 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle dün yaptığı açıklamada şöyle konuştu: Türk kadınının siyasal ve sosyal hayatta &8220;ben de varım&8221; diyebilmesi Atatürk sayesinde olmuştur. Medeni Kanunun kabulü ile medeni haklarına kavuşan kadınlarımıza, milletvekili seçme ve seçilme hakkı da tanınmış, kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır. Buna rağmen, Cumhuriyetin kuruluş yıllarından bugüne baktığımızda, kadınlarımız değişimin ve gelişimin öncü kuvveti, modernleşmenin mihenk taşı olarak görülse de hak ettikleri konumu hiçbir zaman alamamıştır.

Ayrımcılık hala sorun halinde

Cinsiyet ayrımcılığı hala toplumda büyük bir sorundur. Kadınlar fiziksel ve cinsel şiddetle karşı karşıyadır. Şiddetin gölgesinde yaşayan, ayrımcılığa tabi tutulan milyonlarca kadın vardır. Töre adı altında kadınlarımızın hayatlarına kastedilmektedir. Yine töre kisvesi altında küçük yaştaki kız çocuklarımız istemediği evlilikler yapmak zorunda bırakılmaktadır. Çalışma hayatında kadınların varlığı yeni yeni hissedilmektedir. Kadın yöneticilerin sayısı, erkek yöneticilere göre çok azdır. TBMM&8217;de de kadın milletvekili sayısı yeterli değildir. Siyasi parti genel başkanları her ne kadar kadın milletvekillerinin sayısının artırılması gerektiğinden dem vursa da, bunu hayata geçirmemektedir.

Kız çocukları hâlâ okula gidemiyor

Ülkemizde okula giden kız çocukları hâlâ yüzde 100 seviyesinde değildir. Kampanyalara rağmen özellikle Doğu ve Güneydoğu&8217;da aileler özellikle kız çocuklarını okula göndermemek için yoğun çaba sarf etmektedir. Kadınlar sivil toplum örgütlerine, sendikalara soğuk bakmakta, buralara üye olmakta tereddüt yaşamaktadır. Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. Anket sonuçlarının bir kaçını sizinle paylaşmak istiyorum. Kadın eğitimcilere, &8220;Kadın olarak çalışma hayatında yaşadığınız en büyük sorun nedir?&8221; diye sorduk. Buna göre; ankete katılanların yüzde 32,7&8217;si &8220;ayrımcı tutum ve davranışlar&8221;, yüzde 30,8&8217;i &8220;çalışma saatleri ve koşulları&8221;, yüzde 18,4&8217;ü &8220;mesleki yükselme ve terfilerde yaşanan sorunlar&8221;, yüzde 5,9&8217;u &8220;sözlü, fiziki taciz, baskı ve dayatmaya maruz kalma&8221;, yüzde 2,6&8217;sı &8220;sözlü ve fiziki şiddet&8221;, yüzde 2,9&8217;u da &8220;diğer&8221; cevabını verirken, yüzde 5,4&8217;ü de birden çok değişik görüş ifade etmiştir.

Ayrımcılık bir an önce önlenmeli

A nkete katılan kadınların yüzde 49,7&8217;si sendikalara üye iken, yüzde 50,3&8217;ü sendikalara üye olmadığını ifade etmiştir. Ankete katılanların yüzde 25&8217;i üye olduğu sendikanın yönetim organında yer almak istediğini belirtirken, yüzde 75&8217;i bu yönde bir istediği bulunmadığını ifade etmiştir. Eğitimcilere kadın sorunlarını çözmek için en çok hangi konuya öncelik verilmesi gerektiği sorusunu yönelttik. Buna göre ankete katılanların yüzde 26,2&8217;si &8220;kadın-erkek ayrımcılığının önlenmesi&8221;, yüzde 18,5&8217;i &8220;eğitimde fırsat eşitliğine önem verilmesi&8221;, yüzde 17,2&8217;si &8220;kadın istihdamının artırılması&8221;, yüzde 16,8&8217;i &8220;kadının siyasal yaşama daha fazla katılımının sağlanması&8221;, yüzde 11,9&8217;u &8220;hepsi&8221;, yüzde 2,3&8217;ü de &8220;diğer&8221; cevabı verirken, yüzde 7&8217;si birden çok değişik görüş bildirmiştir.

Karar mekanizmalarında yer almalıyız

Bu sonuçlara göre; kadın sorunlarının ortadan kaldırılması için öncelikle kadın-erkek ayrımcılığına son verilmesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın istismarının önlenmesi, eğitime gereken önemin verilmesi, kız çocuklarının okullaşma oranlarının artırılması, kadın istihdamının artırılması, kadının çalışma hayatında etkin olmasının sağlanması, kadının karar mekanizmalarında yer alması ve siyasal hayata katılımının sağlanması gerekmektedir. Bunları gerçekleştiremediğimiz sürece kadınlarımız, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü buruk kutlayacaktır&8221;

‘Seni burada öldürürüm, sülalen gelse alamaz’