İstasyon Caddesi'nde buluşan emek örgütleri, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının grupları Madenci Anıtı'na kadar yürüdüler.
1 Mayıs Bayramı'na katılan gruplar, hava muhalefetine rağmen alanları doldurdular. Türkiye'nin en büyük işçi sendikası Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ve maden işçileri alanda yerlerini aldılar.
Zonguldak'ta kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı'na; CHP Genel Başkanı Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Milletvekili Eylem Ertuğrul, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Merve Kır,
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Devrim Dural, CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu,
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, Makine Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Melih Başören, Belediye İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Osman Karataş, KESK'e bağlı sendikaların şube başkan ve temsilcileri, katıldı.
Madenci Anıtı'na gelen gruplar, yağmur altında saatlerce bekleyip slogan attılar ve konuşmaları dinlediler.
1 Mayıs Tertip Komitesi adına konuşan Birhan Şahin, şunları söyledi:
"1 mayıs Bir kömür, bir uzak, bir kara, bir derin,
Ellerin, yeraltında yitmiş kocaman ellerin.
Tanrı yeryüzünündür, bir pay düşmez sana,
Sen yeraltındasın, anlasana
Yitip giden madencilerin ardından “Zonguldak Ağıtı”nda böyle dile getirmiş şair Zonguldaklı madencilerin dramını…
Bir avuç kömür uğruna ömürlerini tüketen maden işçilerinin kurduğu kent, Ülkenin ilk ağır sanayi-endüstri kenti, Genç Cumhuriyetin ilk Vilayeti, Emeğin başkenti Zonguldak… Sizleri Zonguldak Demokrasi Platformu ve 1 Mayıs Tertip Komitesi adına sevgi ve dostlukla selamlıyorum..
GÜNLERİN BUGÜN GETİRDİĞİ BASKI ZULÜM VE KAN DIR
ANCAK BU BÖYLE GİTMEZ SÖMÜRÜ DEVAM ETMEZ
YEPYENİ BİR GÜNEŞ DOĞAR DAĞLARIN DORUKLARINDAN
YEPYENİ BİR HAYAT GELİR BİZDE VE HER YERDE
Bugün Dünyanın birçok yerinde kutlanan Dünya İşçi Sınıfının Emek ve Dayanışma Günü…
1 Mayıs Dünya İşçi Bayramı Kutlu Olsun….
Emeğin başkenti hiç bu kadar güzel olmamıştı. Son yılların en coşkulu 1 Mayısını yaşıyoruz.
Hemen ilerimizde valilik binası önünde bir heykel var.. Gövdesi yerin altında, elleri üzerinde kömürü yerüstüne ulaştıran madenci heykeli… Elleriyle yeraltındaki kömürü yeryüzüne ulaştıranlar, bir avuç kömür için ömürlerini feda edenler, bu kenti kuranlar, Ocakçılar, domuzdamcılar, kazmacılar, yerüstünün mahir ustaları, maden işçileri;
1 Mayıs İşçi Bayramınız kutlu olsun…
Sanayinin çarklarını çevirenler, Ülkenin ilk ağır sanayi-endüstri bölgesinin Ereğlinin demir-çelik işçileri,
Hak arama mücadelesinde üretimden gelen güçlerini kullanmaktan çekinmeyen Çaycuma kağıt-selüloz işçileri;
1 Mayıs İşçi Bayramınız kutlu olsun…
Kadın-erkek birlikte üretiyoruz, birlikte, omuz omuza mücadele ediyoruz, birlikte yöneteceğiz, kadın emekçiler, emekçi kadınlar;
Tohumu toprakla, suyla buluşturan, domatesi dalından koparan tarım emekçileri;
Gün ağarmadan sokakları caddeleri süpürenler, kentleri - vicdanları temizleyenler, temizlik işçileri;
1 Mayıs İşçi Bayramınız kutlu olsun…
Bilimi ve tekniği emekçi halkın hizmetine sunanlar, mühendisler, mimarlar,
Beyin emekçileri, Büro çalışanları,
Canımızı emanet etiğimiz Sağlık çalışanları,
Geleceğimizi emanet etiğimiz, malzemesi insan olan Eğitim emekçileri, Haber kaynağımız Basın emekçileri, Şu anda bariyerlerin arkasında görevde olan, güvenligimizi sağlayan, 7/24 mesai mevhumu olmaksızın zor ve stresli koşullarda görev yapan Emniyet mensupları,
Oda, Baro, Siyasi Parti, Emek örgütü yöneticileri, sendikacılar,
İşçi milli takımı Zonguldakspor taraftarları,
Okumak için geldikleri kentte müşteri muamelesi gören öğrenciler;
1 Mayıs Emek Bayramınız kutlu olsun…
Dünyanın bir ucundan, binlerce km uzaktan artı değer üretmek için Zonguldak’a gelen Çinli Emekçiler, Dünya Emekçileri emek ve dayanışma günü kutlu olsun…
CUNN-GO GUN-YEN (中国工人 Zhōngguó gōngrén)
LAO-DUN TUAN-TİYE YU-KAYLAO (劳动团结日快乐Láodòng tuánjié rì kuàilè)
Unutulanlar, yok sayılanlar, Açlığa mahkum edilen, yok sayılan, yük sayılan, ama unutanlara unutamayacakları bir ders veren, bir arada durmanın birlikte hareket etmenin en güzel örneğini sergileyen emekliler, Emekli emekçiler 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününüz kutlu olsun…
Akın var akın, güneşe akın!
Güneşi zapt edeceğiz güneşin zaptı yakın!
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin… Yıllar sonra ilk kez bir seçim sonrası yüzümüz gülüyor. Bize bu coşkuyu yaşatanlara, Türkiye haritasını kızıla boyayanlara, Ülkeye hakim olan karanlığı aydınlatanlara selam olsun, emeğinize sağlık, yüreğinize sağlık…
Yerel Seçimlerde Halk bir anlamda 2023 seçimlerindeki yanlış oy tercihinin “öz eleştirisini” yaptı, Türkiye toplumu laikliği hiçe sayan uygulamalara, cemaat ve tarikatlara, halka üstten bakan yöneticilere, gelir ve servet dağılımındaki bozulmaya, ekonomideki kötü gidişe ”artık yeter!” dedi.
Hatırlarsınız, geçen yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidar bloğunca beka meselesi olarak güvenlik politikaları öne sürülmüş ve bunun üzerinden seçim stratejisi izlenmişti.. Bir beka sorunu var ama zeka sorunu da olduğu da açık… Asıl tehdit altında olan ülke sınırları değil, sınırların içerisinde adım adım tahrip edilen ve dönüştürülmeye çalışılan Mustafa Kemal ve arkadaşlarınca 100 yıl önce kurulan bağımsız, sosyal, hukuk devleti olarak kurgulanan demokratik, laik Cumhuriyettir. Bu seçimin en önemli sonuçlarından biri de yürütme-yasama-yargı kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe sayan Cumhur Başkanlığı Yönetim Sistemi’ne gösterilen kırmızı karttır.
Türkiye gibi bir ülkenin kurumsal yapıları, demokratik teamülleri hiçe sayan bir zihniyetle, tek kişinin iradesiyle yönetilemeyeceği de artık anlaşılmıştır. Bakmayın siz “Büyük Usta” nın dolmuş arkası sözlerle “biz bitti demeden bitmez” demelerine…. Geçmiş olsun. İktidar bu şekilde sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Ülke yakın tarihindeki bir çok örneği gibi siyasette böyle keskin bir ivme kaybı durdurulamaz, düşüşün önüne kolay kolay geçilemez….
Saraylar saltanatlar çöker,
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
Karadenizin diger ucunda kuzeyimizde, Karadenizin hemen diğer ucunda Ukraynada sivillerin de hedef alındığı yıllardır süren savaş var. Yine ülkemizin de yer aldığı Ortadoğuda küresel emperyallerin desteğindeki İsrail tarafından tüm dünyanın gözü önünde Gazzede Filistin halkına kanlı, vahşi, işgalci saldırı, adeta soykırım uygulanıyor….
“Emperyalizm çağı kaçınılmaz olarak yeni savaşlar üretecektir" Çağımızın işgalci, kanlı-barbar-vahşi savaşlarının stratejik ana hedefi, sömürgecilerin hammadde kaynakları ve pazarları üzerindeki egemenliklerini kalıcı ve güvenli hale getirmektir. Ülkemizin de yer aldığı Ortadoğudaki savaşların temel nedeni budur.
Böl-parçala–yönet klasik anlayışı gereği İnsanlar arasındaki etnik ya da inanç kökenli farklılıklar, ayrışma, ötekileşme ve savaşma nedeni olarak dayatılmaktadır. Halbuki tüm bu farklılıkların ötesinde yeryüzündeki tüm insanlığın tek bir ortak kimliği vardır İNSAN OLMAK…
Yeryüzü toprakları tüm insanlığın ortak malıdır, dünya kaynaklarının tüm insanlara yeteceği açıktır, yeter ki adil ve eşit paylaşılsın.. İnsanlığın tek bir ortak VATANI vardır DÜNYA!.. Bütün yeryüzü toprakları tüm insanlığın ortak vatanıdır.
Bugün dünyanın her yerinde işçiler, emekçiler, 1 Mayıs İşçi Bayramını, uluslararası birlik ve mücadele gününü kutluyorlar. Yeryüzünün bütün dillerinde özgürlük şarkıları söyleniyor. Tüm Dünya halkları tek yürek aynı günde Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Dünya emekçilerinin birlik ve mücadele günü diye haykırıyor…
Savaşsız, sömürüsüz, daha eşit ve adil bir dünya için, emek güçlerinin birliği, dayanışması şart.. Ülkemize baktığımızda emek güçlerinin parçalı yapısını net bir şekilde görüyoruz. Kamuda işçi-memur ayrımı, işçi konfederasyonlarının sayısı, memur sayılarının konfederasyon sayısı, özel sektörde sendikasız güvencesiz emekçiler, bir yandan canları hiçe sayılan göçmen yabancı işçiler… Yapay ayrımların ötesinde işçilerin sendikal birliği, işçi-memur sendikalarının rengine bakmadan birliği, işçilerin tamamının birliği, sınıfın birliği sağlanmalı, sendikalı işçinin sendikasız işçiyle, çalışan işçinin işsizlerle, emeklilerle dayanışması, erkek işçilerin kadın işçilerle, gençlerle dayanışması, işçilerin tüm ezilen halk kesimleriyle birlik ve dayanışması, Laiklerin inananlarla, ulus ve etnik kökene bakılmaksızın işçilerin tamamının dayanışması üzerinden EMEK MÜCADELESİNİN yükseltilmesi, emperyalizme karşı işçilerin, ezilenlerin, sömürülenlerin uluslararası dayanışması…
Emeğin gücü bir arada olmasından, birlikteliğinden, dayanışmasından geçer. Dünyayı güzelleştirecek ve daha yaşanabilir hale getirecek olan yegane güç budur.
ne kırlarda direnen çiçekler, ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler…
bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Sözlerime son verirken; düşmanlıkların, ötekileştirmelerin olmadığı, birbirine güvenen, birlikte yaşamaktan mutlu olan, üreten, çalışan, yaratan insanların toplumu olma dileği ve umuduyla, sizleri sevgi ve dostlukla selamlıyorum..
İyi ki varsınız, iyi ki varız… Yaşasın 1 Mayıs…"
