Ankara'da, 24 Ocak 1993 Pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile katledilen Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, özlemle anılıyor. Mumcu'nun 25'inci ölüm yıldönümü dolayısıyla anma mesajları yayımlandı.

Mesajlar şöyle:

TURPCU: "UNUTURSAK, İŞTE O ZAMAN 'GERÇEKTEN SUSTURULDU' DEMEKTİR"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, 24 Ocak 1993'te arabasına yerleştirilen bomba ile Ankara'da evinin önünde katledilen Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'yu andı. Milletvekili Turpcu'nun 25 yıl önce katledilen Uğur Mumcu'yu anmak için yaptığı açıklama şöyle:

"Bundan 25 yıl önce, bir pazar sabahı, 24 Ocak 1993'te usta gazeteci, yazar ve düşünür; Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük aydınlardan Uğur Mumcu, Ankara Karlı Sokak'taki evinin önünde faili meçhullerce, arabasına konan bir bomba ile kalleşçe öldürüldü. Bugün takvimler yine aynı tarihi gösteriyor. Atatürk'ün yılmaz devrimcisi, laik Cumhuriyetin savunucusu, ardında 'bir keskin kalem, bir kırık gözlük ve sayısız eser' bırakan Uğur Mumcu'yu anıyoruz! Ülkemiz bugün, Uğur Mumcu'nun, Muammer Aksoy'un, Ahmet Taner Kışlalı'nın, Çetin Emeç'in, Abdi İpekçi'nin, Bahriye Üçok'un katledildiği o karanlıkta boğuluyor. Kalemi keskin, yürekli bir devrimci olan Uğur Mumcu, inandığı Cumhuriyet değerleri ve ulusun bağımsız geleceği için mücadele etmiş, bildiklerini korkmadan yazmış, Cumhuriyet Devrimlerine karşı olan bütün gruplarla mücadele etmiştir. Uğur Mumcu, yaşadığı dönemin ve içerisinde bulunduğumuz çağın ilerisinde fikir ve görüşlere sahip büyük gazeteci ve cesur bir araştırmacıydı. Yazdığı kitapları, hatta köşe yazılarını tarihine bakmadan okursanız sanki bugün yazıldığını düşünürsünüz. Düşünceleri, insan haklarına ve demokrasiye verdiği değer yüzünden ve birikimi sayesinde hiç bir zaman güncelliğini yitirmemiştir. Büyük Gazeteci Uğur Mumcu, devlete sızmayı hedefleyen çeteyi 90'lı yıllarda net şekilde ortaya koymuştu. 'Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar' demişti. 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan darbe girişimi Uğur Mumcu'nun öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Uğur Mumcu, şiddet nereden ve nasıl gelirse gelsin karşısında durmuş, demokrasiye ve insan haklarına büyük değer vermiş aydın bir insandı. O 'herkes isteğini özgürce söylesin' diye çabalarken onun bu özgürlüğü hain bir bombayla elinden alınmıştır. Uğur Mumcu, ülkemizin tüm insanlarından yalnız bir dilekte bulundu. 'Vurulduk ey halkım unutma bizi'... Unutursak işte o zaman gerçekten susturuldu demektir, Uğur Mumcu'lar, Abdi İpekçi'ler, Muammer Aksoy'lar, Ahmet Taner Kışlalı'lar, Çetin Emeç'ler, Bahriye Üçoklar... Uğur Mumcu'nun keskin kalemine, cesur, yürekli araştırma anlayışına ve aydın düşüncelerine, bugün çok daha fazla ihtiyacımız var. Cesur devrimci, araştıran ve sorgulayan gazeteci, Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi, demokrat Türkiye'nin savunucusu Uğur Mumcu'yu, demokrasi ve aydınlık Türkiye mücadelesi verirken katledilen tüm aydınlarımızı saygıyla anıyorum."

DEMİRTAŞ: "UĞUR MUMCU, YAŞAMI, İLKELERİ VE ONURLU DURUŞU İLE HER ZAMAN ÖRNEK ALINACAK BİR AYDINDIR"

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun ölümünün 25'inci yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Mesajında, Uğur Mumcu'nun bir "Demokrasi Şehidi" olduğunu vurgulayan Milletvekili Demirtaş, "Uğur Mumcu, yaşamı, ilkeleri ve onurlu duruşu ile her zaman örnek alınacak bir aydındır" dedi.

Demirtaş, mesajında şunları ifade etti:

"Uğur Mumcu, cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, aydınlık bir gelecek için araştıran ve sorgulayan bir gazeteciydi. Hayatı boyunca savunduğu değerlerden ödün vermedi. Vatanını sevdi, demokrasiye inandı ve toplumun gerçekleri öğrenmesi için mücadele etti. Cesur ve kararlı tavrından bir an bile taviz vermedi, yaşamı, ilkeleri ve onurlu duruşu ile her zaman örnek alınacak bir aydın oldu. Adalet ve demokrasiye olan inancını asla yitirmeyen, tüm mücadelesini bunun üzerine kuran, yüzünü aydınlığa dönmüş demokrasi şehidimiz Uğur Mumcu'yu hain bir pusuda kaybedişimizin 25'inci yılında saygı ve özlemle anıyorum."

AKDEMİR: "UĞUR MUMCU, DEMOKRASİ VE ADALET İÇİN MÜCADELE EDEN AYDINLARIMIZDAN BİRİDİR"

Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, 24 Ocak 1993 tarihinde arabasına bomba yerleştirilerek suikast sonucu hayatını kaybeden Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun 25'inci ölüm yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Başkan Akdemir, "Uğur Mumcu, demokrasi ve adalet için mücadele eden aydınlarımızdan birisiydi. Bir fikir insanının haince suikasta uğraması hiçbir şekilde kabul edilemez. Mumcu'nun hayatını kaybetmesinin üzerinden tam yirmi beş yıl geçti. Kalemini sadece kendi doğrularını ve gördüğü gerçekleri yazmak için kullanmış, barış, demokrasi, adalet, özgürlükler, emek için mücadele vermiş, hayatı pahasına da olsa doğruları söylemekten geri durmamış, Laik Cumhuriyetin, Atatürk Devrimlerinin, yara almaması için suikast sonucu yaşamını yitirmiştir. Mumcu, 'bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz' diyordu. Bu yüzden çok okuyan, araştıran, sorgulayan, belgeleriyle konuşan biriydi. Bu acı olayın arkasındaki sorumluların biran önce ortaya çıkarılması ve vicdanların temizlenmesi gerekmektedir. Bu ülkenin önemli değerlerini aydınlarını asla unutmayacağız. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Uğur Mumcu olmak üzere bu uğurda yaşamını yitiren tüm aydınlarımızı saygıyla anıyorum" dedi.

KANTARCI: "O BİR HAKİKAT SAVAŞÇISIYDI"

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun katledilişinin 25'inci yılı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Kantarcı, anma mesajında, "Türkiye'de gazeteciliğin anıt ismi olan Uğur Mumcu'nun hain bir pusuda öldürülmesinin üzerinden tam 25 yıl geçti. Aradan geçen 25 yılda, birçok iktidar değişti. Ülke siyasal yaşamında devrim niteliğinde altüst oluşlar yaşandı. Ancak onu aramızdan alan karanlık güçlerin üstü hep örtülü kaldı. Aradan geçen 25 yıla karşın, Ankara'nın göbeğinde işlenen ve tüm ülkeyi sarsan bir cinayetle ilgili en küçük bir ipucu bile bulunmamış olması manidardır. Ona kast edenlerin güçlerin, devletin derinliklerindeki gücünü hala koruduğunu göstermektedir. Uğur Mumcu kalemiyle hep yolsuzlukların, uğursuzlukların peşini kovaladı. Tam bağımsızlıktan yana bir aydın olarak Atatürk'ün ışıklı yolundan hiç ayrılmadı. Bir gazeteci olarak ucu kime dokunursa dokunsun, hakikatin peşinden hiç ayrılmadı. Mafya, tarikat, siyaset üstüne odaklanan yazılarıyla, yıllar öncesinden bugün yaşadığımız büyük tehlikelere işaret etti. Şeytan üçgeni olarak nitelediği kirli ilişkileri ortaya çıkarmak, toplumu olası kötü sonuçlardan koruyabilmek için gözünü budaktan esirgemedi. Bunun bedelini de canıyla ödedi. O bir hakikat savaşçısıydı. O bugün yaşıyor olsaydı tıpkı 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün mağduru olduğu gibi, Ergenekon süreçlerinin 15 Temmuz'un, OHAL uygulamalarının da mağduru olacak, belki de hala hapislerde çile dolduruyor olacaktı. Ama o hakikati aramaktan asla geri durmayacak, gizli kalmış pek çok olayı aydınlatmak için büyük çaba harcayacaktı. Demokrasi cephesi çok daha güçlü, karanlıkları aşma irademiz çok daha büyük olacaktı. Nasıl 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün kirli ilişkilerini bir bir ortaya çıkardıysa, ulaştığı belgelerle, 15 Temmuz'un siyasi ayağını da ortaya çıkaracaktı. Katline sebep olan da zaten bu yönüydü. Bir hakikat savaşçısı olarak, ülkemizin önemli bir değeri olan Uğur Mumcu'yu rahmetle anıyor, şahsında faili meçhul cinayetlere kurban giden tüm demokrasi şehitlerini saygıyla anıyorum" ifadelerini kullandı.

BAŞOĞLU: "MUMCU, ÖZGÜRLÜĞÜN SİMGESİ, CUMHURİYETİN SESİ OLMUŞTUR"

CHP Zonguldak İl Başkanı Umut Başoğlu, Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun 25'inci ölüm yıldönümü dolayısıyla yayımladığı anma mesajında, "Laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yılmaz savunucusu, gazeteci yazar Uğur Mumcu'yu aramızdan ayrılışının 25'inci yıl dönümünde bir kez daha özlemle anıyoruz. Yaşamını, toplumun gerçekleri öğrenmesine adayan, gerçeklerin ve doğruların üzerine korkusuzca giden Mumcu, özgürlüğün simgesi, cumhuriyetin sesi olmuştur. Kişiliği, ahlakı, mücadelesi ve yazarlığıyla önümüzdeki kuşaklara örnek olmuş ve örnek olmaya devam edecektir. Onun aydınlık fikirleri, savunduğu ve inandığı değerler, laik Türk milletinin aklında ve yüreğinde sonsuza dek var olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerimle; aramızdan ayrılan demokrasi adına, barış ve aydınlanma adına hayatlarını hiçe sayan kaybettiğimiz tüm aydınlarımızı rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz" ifadelerini kullandı.

OCAKCI: "BU BÜYÜK İNSAN, VATANI VE MİLLETİ İÇİN YAPTIKLARIYLA, ÖRNEK MÜCADELESİYLE HER ZAMAN SAYGI VE ÖZLEMLE ANILACAKTIR"

CHP Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakcı'nın Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'yu anma mesajı şöyle:

"24 Ocak 1993'te Ankara'da, Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu bizlerden koparılan, ülkemizin tartışmasız en önemli araştırmacı, gazeteci ve yazarlarından Uğur Mumcu'nun vefatının 25'inci yılını idrak ediyoruz. Suikasta kurban giderek yaşamını yitiren Mumcu'ya gerçekleştirilen o alçak saldırının hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin süpürgeyle süpürüldüğü iddia edilen o Karlı Sokak da, bizlerin de yürekleri üşüyor bugün. İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütlerin üstlendiği bombalı suikastın arkasında Mossad'ın ve kontrgerillanın olduğu da iddia edilmiş, Ergenekon davası sanıklarından Ümit Oğuztan, iddianamede yer alan ifadesinde Mumcu'nun, seri numarası silinmiş ve Kürdistan Demokratik Partisi lideri Celal Talabani'ye götürülen silahlarla ilgili araştırması nedeniyle öldürüldüğünü belirtmişti. Ayrıca ağabeyi Ceyhan Mumcu kendi yaptığı araştırmada ölümüne yakın bir süre içerisinde Mossad ve Barzani ilişkisi ortaya çıkınca İsrail büyükelçisinin ısrarla kardeşi Mumcu'yla bire bir olarak görüşmek istediği, ancak Uğur Mumcu'nun tek görüşmeyi kabul etmemesine rağmen görüşmenin yapıldığını söylemişti. Bu bilgiler bile, Mumcu'nun katlinin perde arkasında nasıl tezgahlar planlandığının, hangi güçlerin bu suikastın arkasında olabileceğinin bir kanıtıydı. Aradan geçen çeyrek asır boyunca göreve gelen her iktidar, Mumcu'nun faillerinin bulunmasının bir namus borcu olduğunu söylemişlerse de Türkiye ne yazık ki bunda başarılı olamamıştır. Bu, cumhuriyetçi, Atatürkçü hatta ülkesini, vatanını, milletini seven her bireyin yüreğinde kanamaya devam eden bir yaradır. Uğur Mumcu'nun bu ülke için yaptıklarını, yılmaz mücadelesini, demokrasiye, sosyal hukuk devletine ve bu aziz cumhuriyete olan bağlılığını anlatmak için satırlar, sayfalar yetmez, yetmeyecektir de. Böyle büyük bir kalemin ardından, yıllar sonra bile taziye duygularımızı dile getirmek bizleri ziyadesiyle mahzun etmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha Uğur Mumcu'ya rahmet diliyorum. Bu büyük insan, vatanı ve milleti için yaptıklarıyla, örnek mücadelesiyle her zaman saygı ve özlemle anılacaktır."

KAHVECİ: "SAKINCALI PİYADE'Yİ KATLEDİLİŞİNİN 25'İNCİ YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ"

Birleşik Kamu-İş'e bağlı Eğitim-İş Zonguldak Şubesi Başkanı Metin Kahveci'nin, Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'yu anma mesajı şöyle:

"Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesiyle ucunu sivrilttiği keskin kalemi, 24 Ocak 1993'te uğradığı suikastta kırıldı Uğur Mumcu'nun aramızdan ayrılışının 25'inci yıldönümünde, onu ve tüm devrim şehitlerimizi derin bir özlem ve saygıyla anıyoruz. Bu yiğit kalemi halkımız unutmamıştır, unutmayacaktır. İlkeli ve cesur gazeteciliğin, tam bağımsız Türkiye'nin, gericiliğe karşı mücadelenin simge isimlerinden Uğur Mumcu, mafya ve siyaset ilişkisine, teröre, yolsuzluğa, kökten dinci akımlara karşı, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle hayatını derin yapıların ortaya çıkarılmasına adamış, bu yapıların ortaya çıkmasından endişelenenler tarafından katledilmiştir. 12 Mart faşizminin 'Sakıncalı Piyadesi' Uğur Mumcu'nun özelleştirmeler ile ekonomik kaynaklarımızın peşkeş çekilmeye başlandığı, etnik ve dinsel kimliklerin 'demokratikleşme' adı altında ortaya atıldığı bir süreçte katledilmesi sıradan bir terör saldırısı olamaz. Artık şu çok iyi anlaşılmıştır ki, ister dinsel, ister etnik olsun her türlü terörün arkasında emperyalizm ve işbirlikçileri vardır. Bugün hala Uğur Mumcu'nun katledilmesinin üzerindeki sis perdesinin bilinçli olarak aralanmamasını bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bugün Türkiye'de 25 yıl öncesine göre değişen hiçbir şey yoktur. Bu bağlamda geçmişte Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi aydınlarımız cinayetlerle susturulurken günümüzde emperyalizm ve AKP iktidarının saldırıları demokrasiden, laik eğitimden, cumhuriyet devrimlerinden yana olan örgütlere, gazetecilere, aydınlara karşı yapılmakta, hukuksuz yargılamalar ve faşizan baskılarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Ancak Uğur Mumcu'nun da dediği gibi: Bir kalem susar, yerini bir başkası alır. Bu kalemler tükenmez. Ne kelepçeler, ne demir kapılar, ne iddianameler ve ne de beş yıldan yirmi yıla uzanan hapis cezaları, bu kalemleri korkutamadı, bundan sonra da korkutamaz."

UĞUR MUMCU ANILIYOR

Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, katledilişinin 25'inci yılında, Zonguldak'ta çeşitli etkinliklerle anılacak. Basın ve demokrasi şehidi Uğur Mumcu için 24 Ocak 2018 Çarşamba günü saat 18.00'da Uğur Mumcu'nun özel arşivinden oluşan "Uğur Mumcu'nun Bilinmeyen Fotoğraflarıı Sergisi", Zonguldaklılarla buluşacak.

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Zonguldak Şubesi ile Zonguldak Demokrasi Platformu tarafından ortaklaşa düzenlenen sergi, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi'nde açılacak ve 26 Ocak'a kadar açık kacak. Serginin ardından; Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı ve CHP 24'üncü Dönem İstanbul Milletvekili Umut Oran ile Cumhuriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya, Uğur Mumcu'yu anlatacaklar.

Editör: Pusula Gazetesi