Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı eski Başkanı ve Toplum Gönüllüleri Vakfı Kurucusu Türkiye'nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Toplum Gönüllüleri Vakfı da dahil çok sayıda STK'nın kurucusu İbrahim Betil, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Çaycuma Meslek Yüksek Okulu'nda Çaycuma Kent Konseyi'nin katkıları ile konferans verdi.

Konferansa, Kaymakam Serkan Keçeli, Jandarma Komutanı Yüzbaşı Selçuk Özen, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özdemir, Çaycuma MYO Müdürü Hikmet Yazıcı, Emekliler Derneği Başkanı Nizamettin Eyidoğan, Kent Konseyi Başkanı Berna Çimsalan Özyurt, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.

Çaycuma'da müstesna bir misafiri ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirten Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı; "Ömrünü eğitime ve insanlara hizmet etmeye adamış, ok değerli büyüğümüz İbrahim Bey'e minnettarlığımı ve Çaycuma adına teşekkür ediyorum. Değerli hizmetlerinin devamı için kendisine Allah'tan güç ve enerji diliyoruz"diye konuştu.

Sosyal girişimciliği örnekler vererek anlatan İbrahim Betil ise yaklaşık bir saat konuşma yaptı. Betil; "Ben 1994 yılından beri sivil toplumun içindeyim. Meslek yaşamımda önemli bir kısmını bankacı olarak geçirdim. Gördüm ki kuruluşların gelişmesi için iki tane önemli sermaye var. Biri maddi diğeri insan sermayesidir. İnsan sermayesinin maddi sermayeden her zaman çok daha önemli ve değerli olduğunu gözlemledim. Para oradan veya bulunuyor. Değerli insanı bulmak o kadar kolay olmuyor. İnsan değer verdiğiniz zamanda o kurum hızla gelişiyor. Çünkü her insanın yaratıcığı ve yetenekleri kullanabilmesi o kurumun gelişmesine katkı sağlıyor.

Sosyal sermaye dediğimiz zaman insani sermayenin gelişebilmesi, eğitimle mümkün. İyi bir eğitim almayan toplumun gelişmesi mümkün değildir. Ne yazık ki insanı gelişim endeksine baktığımız zaman Türkiye çok gerilerdedir. Dünyanın 18'nci büyük ekonomisi olmuş Türkiye'nin bunu sürdürülebilir kılması için eğitimde gelişmesi şarttır. Ülkemiz eğitim endeksinin 92'nci sırasındadır.

Sosyal sermayeyi eğitimsiz geliştiremeyiz. Sivil toplum kuruluşu eğitime katkı sağlamak amacıyla karşımıza çıkıyor. Ama ne yazık ki bazıları ideolojik çalışmalarla olayları farklı yöne yönlendirme girişimleri ile toplumda sivil topluma karşı olan güveni de ciddi şekilde zedeliyor. Bunu gençlerimiz çok iyi biliyor. Liseden sonra yüksek okula yönlendikleri zaman ailelerinde en çok duydukları söz 'Sakın bir derneğe vakfa bulaşama , derslerinde uğraş" dır. Çünkü STK'lar ideolojik çalışmalarla toplumda ciddi bir güvensizlik oluşturmuştur. Oysa temel amaçları, toplumun yerelden başlayarak nabzını tutmak ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda toplumsal gelişmeye katkı sağlaması olmalıdır. Toplumda güven sağlamsı için sivil toplum kuruluşunun şeffaf olması hesap verebilmesi lazım. Bir gencimiz sivil toplum kuruluşuna adım attığı zaman onun ne kadar şeffaf olduğunu sorgulayın. Siz kendi ideolojilerine bir araç olarak kullanmasına izin vermeyin. Gönüllüsünüz kimsenin size hükmetmemesi lazım. Sosyal girişimcilik hem sivil girişimdir hem de sürdürebilirliği sağlamak için bir ekonomik gelir sağlayıcı ve bu gelirle de topluma hizmet edecek bir yaklaşımdır. Yapılacak ekonomik çalışmanın toplum yarına olması gerekiyor. İkincisi de sürdürülebilir olması gerekiyor.

Türkiye dünyaya göre sivil toplum kuruluşları açısından az gelişmiş bir noktada. Devletim merkeziyetçi yapısı sivil toplum örgütlenmesini engellemesi, pek çok sivil toplum girişimlerinde merdiven altı işi yaparak güvensizlik oluşturmasına yol açmış"diye konuştu.

Son olarak İbrahim Betil katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

Kaymakam Keçeli, Belediye Başkanı Kantarcı ve Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yazıcı tarafından Betil'e günün anısına çeşitli hediyeler takdim edildi.

Editör: Pusula Gazetesi