Zonguldak'ın Çaycuma İlçesinde sivil toplum kuruluşları tarafından Doğu Türkistanlı vatandaşlara destek amacıyla basın açıklaması yapıldı.

Açıklamaya, CHP İlçe Başkanı Şeref Köktürk ve SP İlçe Başkanı Engin Zeren de katılarak destek verdi.

Basın açıklamasından önce Kuran-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.

Diva- Sen, İHH, Diyanet Sen, Çaycuma Din Görevlileri Derneği ve Vakıf Sen adına açıklama yapan Diva Sen Çaycuma Temsilcisi Yusuf Bayhan şunları söyledi; "Namaz kılmanın, oruç tutmanın, özgürce seyahat etmenin, dini eğitim almanın kısıtlandığı, hatta yasak edildiği Doğu Türkistan topraklarında asimilasyon ve baskı politikaları aralıksız devam ediyor. Kur'an öğreten hocalar, terörist muamelesi görüyor. Babalar hapishanelere, toplama kamplarına dolduruluyor, çocuklar annelerinden ayrı bırakılıyor. Müslüman isimleri çocuklara yasak ediliyor. Zorla Çin isimleri ve eğitimi veriliyor. Bu işkenceler daha ne kadar devam edecek? Maalesef büyük bir çoğunluk da sessizce bekliyor. Bu korku nedendir Allah aşkına? Nerelerdesiniz ey insan hakları savunucuları, neredesiniz ey demokrasi savunucuları, neredesiniz ey hayvan severler, neredesiniz? Neredesiniz ey İslam devletlerinin başkanları? Neredesiniz? Niçin sesiniz çıkmıyor? Uygurlar, yıllardır devam eden Çin işgali altında hayatlarından endişe ederek, en temel ihtiyaçlarından yoksun bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyorlar. Çin asimilasyonuna ve işkencelerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar için bugün Türkiye'mizde özelde de Çaycuma'da STK ve halkımız tek yürek.

Doğu Türkistan'la ilgili, dünyanın tüm kesimlerinde, bir duyarsızlık, bir sessizlik var. 2017'den itibaren ise Çin devleti kurmuş olduğu kamplara Doğu Türkistanlı erkekleri, kadınları, çocukları alıp götürmeye başladı, 16 tane kampın kurulduğu tahmin ediliyor. 1 ile 3 milyon arasında insanın bu kamplarda yaşadığı bilgisi var. Bunun ne kadar gerçek olduğunu anlamak için Çin'in Doğu Türkistan topraklarını gözlemcilere açması gerekiyor. Siz, Doğu Türkistan topraklarını istediğiniz gibi bugün ziyaret edemezsiniz. Orada insanlarla konuşamazsınız. Sizler Doğu Türkistanlı İnsanlarla konuştuğunuz zaman, onlar size bazı bilgileri aktardıklarında, sizi hemen Çin devleti hapislere alıyorlar.

Çin, Doğu Türkistan'a heyetleri davet ediyor. Kendine göre dizayn ettiği bazı kamplara bu heyetleri götürüyor. Bakın bir de utanmadan diyorlar ki: "Biz burada kültürel seviyeyi yükseltmeye çalışıyoruz." Böyle bir şey olabilir mi? Hangi dünyada yaşıyoruz? Hangi çağda yaşıyoruz? Ey zalim Çin, Sen birilerinin iradesini hiçe sayarak evinden alıp kamplara götürüyorsun. Zorunlu bir şekilde insanları ailesinden uzaklaştırıyorsun ve buna da eğitim kampı diyorsun. Dünya da buna sessiz kalıyor ve hiç kimse bu konunun peşine düşmüyor. Çünkü Çin ekonomik olarak İslam dünyasını baskılamış durumdadır. Çünkü Çin'in politikası böyledir. Bütün Doğu Türkistan topraklarını açık hava hapishanesine çevirdiler. Oralardan bilgi alamıyoruz. Oralarda sessiz çığlık var. Öyle büyük işkenceler yapıyorlar ki oradan çıkan insanlar ya akıllarını kaybediyor ya da bilinçlerini kaybediyorlar. Büyük bir kısmı da ölüyor. Onun için Doğu Türkistan'da gerçeğin ortaya çıkmasının yolu, heyetlerin oraya gitmesi olduğu gibi bugün iletişim ve haber alma özgürlüğünün de Doğu Türkistan halkına verilmesidir. O zaman gerçekler ortaya çıkacaktır. Dünya bu zulme sessiz kalsa da Biz Türkiye olarak, Çaycuma halkı olarak, STK'lar olarak sessiz kalmayacağız. Bakın ses çıkartan her Doğu Türkistanlının ailesi ya işkence görüyor ya hapislere gidiyor. O nedenle ağlama hakkına bile sahip değil Doğu Türkistanlılar. Saygı değer Çaycumalılar, sizleri Çin mallarını boykot etmeye, namazların arkasından da zalim Çin devletine beddua etmeye davet ediyeruz. İnşallah bu haklı eylemimiz Doğu Türkistan halkı için bir kurtuluş umudu olabilir. Bütün sivil toplum kuruluşlarını, bütün siyasi partileri ve tüm halkımızı bu ortak Doğu Türkistan meselesinde her zaman haklı eylemlerimizde bir araya gelmeye davet ediyoruz. Devlet büyüklerimizden de bu haklı sesimizi ilgili birimlere ulaştırmalarını talep ediyoruz".

Yapılan duaların ardından açıklama sona erdi

Editör: Pusula Gazetesi