Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) hafta sonu yapılan delege seçimlerinde bağımsız liste ile seçime giren Bahattin Arı, sonuçları değerlendirdi.

Delege seçimlerinde mevcut yöneticilerin parti tabanıyla iletişim kurmada zorluk çektiğini gördüklerini belirten Arı "Parti faaliyeti, programın ve tüzüğün emrettiği çalışmaları yapmadıkları için üyeden, tabandan kopuk, mahallelerde listelere yazacak kadar bile isim bulmakta zorlandıklarını, her mahallede liste çıkarmakta zorlandıklarını, çıkaramadıklarını gördük. Bu da oldukça üzücü bir durum partimiz açısından" dedi.

Öznur Güneş; Öncelikle hafta sonu yapılan delege seçimlerini değerlendirir misiniz?

Bahaddin Arı: Öncelikle bu süreci benimle değerlendirdiğiniz için teşekkür ederim.

Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de kongre süreci başladı.Parti Tüzüğü gereği kongre sürecinin birinci basamağı olan delege seçimleri olduğundan birinci aşaması gerçekleşmiş oldu.

Bu konuda şunu söylemeliyim, nedenlerini,niçinlerini sorgulamadan, mevcut İlçe Başkanı Yusuf Mar ve Yönetim Kuruluna teşekkür ediyorum.

Çünkü uzun yıllardır her delege seçimleri aşaması geldiğinde o günkü yöneticilere tabandan, bazen parti büyüklerinden, bazen demokrasinin olmazsa olmaz koşulu nedeniyle sandıkların mahallere konulması ve her mahalle de seçim yapılması önerilir,tavsiye edilir idi.Ama nedense mutlaka bir gerekçe bulunur ve o dönem de yine parti üyeleri parti binalarına sıkıştırılarak adına seçim denilen uygulama yapılırdı.Ve her seçim sonrasında da tartışmalar ayyuka çıkar,oy çalmalar,gelmeyen partililer adına oy kullanmalar, artık mizah konusu olan karton kutular konusu, vb çok tartışılırdı.

Şunu söylemeliyim ki bu tür ayak oyunları, son 15 yılda, parti politikasının ötesinde eski milletvekillerinin, eski il ilçe başkanlarının sürekli adamcılık üzerine kurduğu parti üye yapısı ve delege sistemi nedeniyle politik bir parti çalışmasından, sosyal demokrat parti ilkelerinin hayata geçmesinden çok kişisel geleceklerinin yeniden kazanılması ya da kaybedilmemesine hizmet eden bir anlayışa dönüşmeninde önemli basamağı haline geldi.

Şunu belirtmeliyim ki, bu delege seçimleri aynı zamanda da demokratik bir davranış alışkanlığına dönüşmediği için, yani geleneğe dönüşmediği için üyelerin sandığa katılımı çok düşük oldu.

Bir diğer önemli konu ise, mevcut yöneticilerimiz geçen yaklaşık iki yılda parti tabanıyla, üyelerimizle iletişim kurma, parti faaliyeti, programın ve tüzüğün emrettiği çalışmaları yapmadıkları için üyeden,tabandan kopuk, mahallelerde listelere yazacak kadar bile isim bulmakta zorlandıklarını, her mahallede liste çıkarmakta zorlandıklarını,çıkaramadıklarını gördük.Buda oldukça üzücü bir durum partimiz açısından.

Öznur Güneş; Seçimin ikinci günü mavi ve beyaz listenin birleşimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bahaddin Arı: Hani derlerya siyasete 24 Saat çok uzun saattir.Bu da öyle birşey.Aslında Mavi ve Beyaz ortaklığı,yan yana gelişi bugünün değil, geçtiğimiz seçimin,yani bugün görevde olan arkadaşlarımızla o göreve gelirken ortaklık ettikleri partili arkadaşların birlikteliği aslında.

Öznur Güneş; Yani?

Bahaddin Arı: Yani şu, bundan iki yıl önce bu yönetime kimler destek verdi. Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, eski İl Başkanı Halil Furat, eski vekil Şerafettin Turpçu. Kongrede üç adaydan biri olan Fikret Zaman'ın Başkanlığında oluşan grupların bugün yeniden bir araya gelişi.

Öznur Güneş; Hayır ama ben şunu merak ediyorum, bir gün önce Mavi- Ayrı,Beyaz ayrı değilmiydi. Hatta basına yansıyan, Halil Furat ile Sevgi Alay'ın aralarında geçen ve tehdit iddiaları ortadayken nasıl oluyor da bir anda birlikte yan yana geliniyor. Bu ekip aynı zamanda Fikret Zaman'ı görevden aldırmadılar mı?

Bahaddin Arı: Evet, ama onu Fikret Zaman'a sormak lazım.Yani Fikret Zaman'ında Mavi Liste ile birlikte hareket ettiğini biliyorum. Ama Mavi Liste, Yani Halil Furat, Merkez İlçe'nin Beyaz Listesi ve Şenol Şanal belirli mahalllerde seçimi kazanmak için bazı yerde tek liste yada birbirlerini destekler tutumlar aldılar.Yani senin köşe yazında dile getirdiğin "Tükürdüğünü yalamak" doğru bir söz ama bugünün, bu ilişkilerinin geldiği aşamada fazla birşey ifade etmiyor.

Öznur Güneş; Neden?

Bahaddin Arı: Çünkü bu seçimlerin her aşaması başka bir duruma işaret ediyor. Bu seçimleri kazanan yarın İlçe Başkan ve Yönetimini, onu kazanan İl, Başkanlığını ve daha sonra, Milletvekilliğini,Belediye Başkanlığını, Meclis üyeliklerini diye sıralayıp gidiliyor.Yani öyle kentin,partinin geleceği vs.bunlar bir anda ikinci üçün sıralara düşüyor. Oysa, bizler, partiyi daha güçlü ve kente bölgeye umut veren mücadele noktasına yeniden kazandırmak için yola çıkmak gerektiğini her dönemde dile getiriyoruz.

Kavganın tarafları yarın olası seçimlerde, birinci sıra milletvekili kim olsun? üzerine kurulduğu için tabanın, genel parti kitlesinin ne dediği,ne beklediğinden çok,kişilerin kendilerinin ne beklediği daha fazla bir önem arz ediyor

Öznur Güneş; Bu tutumlar kendini sosyal demokrat olarak ifade eden partiye yakışıyor mu? Sizce bunun çözümü nedir?

Bahaddin Arı: Bunun panzehirinin Parti Programında belirtildiği gibi, "Sosyal demokrat kimlikli bir parti olarak; Çoğulculuk ve katılımcılığı, İnsan Haklarını, özgürlük ve hukuk devleti kurallarına sahip çıkmayı, Eşitlik ve adalet ilkelerini, Dayanışmayı, Barış ve hoşgörüyü, Emeğin önceliği ve bütünlüğünü, Çevrenin ve doğanın korunmasını, Yani sosyal demokrasinin çağdaş evrensel değerlerini her koşul ve ortamda sahiplenen, politikalarını rehber edinmelidir.

Öznur Güneş; Kırmızı-mavi ve beyaz liste dışındaki sarı ve lila rengi listeler partide kimleri temsil ediyor?

Bahaddin Arı: Aslında renkler bir sembol. Her seçimde birlikte olanlar ve karşıda buluşanlar hep vardı. Örneğin mevcut yöneticilerin seçildiği delege seçimlerini hatırlayalım o zamanda tüm mahalllerde iki liste (Beyaz-Mavi) yanılmıyorsam renklerde girilmişti ve o renkler ilçe kongresine gelinceye kadar oldukça iç içe geçti. Hatırlayalım, ilk olarak o günlerde basına yansıyan aday ismi Hürmet Kartal ve Ebru Uzun idi. Sonra renkler iç içe geçti, karıştı, farklı yan yana gelişler oldu ve Hürmet Kartal, ayrıştı ve ayrı aday oldu ve Fikret Zaman devreye girdi. Kongrede dört aday yarıştı.Fikret Zaman ekibi yani bugünkü asil ve yedekleriyle kongreden çıkan ekip te tıpkı bugünkü gibi koalisyondu.

Şimdi bu delege seçimleri öncesi de benzer bir yan yana gelişler oldu, daha da olur. Öncelikle Mavi-Beyaz-Sarı, Kırmızı-Lila renkleri nasıl oluştu ona da değinmek lazım.Yanılmıyorsam 20 Kasım'da İl Başkanı Hakkı Güney'in çağrısı ile Mahallelerden (aslında gruplardan da diyebiliriz)temsilci çağrıldı.

Niye öyle diyorum.Hani bir söz var ya, "Allahın bildiğini kuldan mı esirgiyorsun" Bu delege seçimleri de öyle.Kongre takvimi henüz başlamadan herkes konumunu aldı aslında, Örneğin ben ve benimle birlikte çalışma yapan arkadaşlar, partinin bu durumundan rahatsızlık duyanlarla bir çalışma başlattık ve bu çalışmayıda bir deklarasyon ile kamuoyuna duyurmuştuk.

O deklarasyonda; "Bunun için; İyi donanımlı, parti tüzük ve programını iyi özümsemiş, teorik donanıma sahip, parti örgütlerinin yerelde nasıl çalışmaları, kitlelerle nasıl bağ kurmalı, parti tüzüğünün emrettiği hangi alanlarda çalışmalar yapması gerektiğini bilen kadrolara ihtiyaç vardır. Gençliğin enerjisini ve dinamizmini değişimin itici gücüne dönüştürmek, değişim ve yenilik vizyonunu topluma aşılamayı önüne kayacak kadro politikasına ihtiyaç vardır. Partimizi gençler için iş bulma kurumundan çıkaracak, kadınlarımızın, üretkenliğini, çalışkan, fedakar, mücadeleci yanlarını öne çıkararak partiyi ayağa kaldırmalıyız" diye ifade etmiştik.

Bizim dışımızda da eski İl Başkanı Halil Furat, eski Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun,31 Mart Yerel seçimlerinde Belediye Başkan adayı olan Şenol Şanal ve mevcut İlçe yönetimi bu hazırlıkları kendince yaptılar. İl Başkanı Hakkı Güney'in toplantısına gelindiğinde aslında herkes gardını almış ve öyle gelmişti. O toplantıda Mavi Renk (Halil Furat) ekibini, Beyaz Renk (Merkez İlçe Yönetimini) bu iki grup çalımasını orada bir anlamda deklere ederek bütün mahalllerde aynı renk liste çıkaracaklarını ifade ettiler.

Bu iki rengin dışında kalan (Sarı-Kırmızı-Lila) bir anlamda, mevcut ilçe yönetimine, yukarıda söylediğim son 15 yıllık sürede partinin sürüklendiği noktaya dikkat çeken, hepsi bir grup tutumuyla değil,yer yer birbiriyle ilişki içinde olan,ama kimi konularda ayrışan özellikle de ileriki sürecte yer alışlara görede yeniden tutum belirleyecek aslında çok komplike de olmayan partililer.

Öznur Güneş; Örneğin basında Ebru Uzun adı çok öne çıktı, bu konuda ne söylemek istersiniz?

Bahaddin Arı: Ebru kardeşimiz bizim, ilçe başkanlığında ve daha sonraki adaylık süresinde kendisine açıktan destek verdim. Bu dönem yeniden çalışma yaptı-yapıyor. Her partili arkadaşım her kademeye aday olma hakkı var. Öne çıkma konusunda basının da bazen maniplasyonu,eksik bilgisi yer yer butür durumlara neden oluyor. Aslında sadece CHP açısından değil genel Zonguldak'ın hak etmediği birçok konuda biz basın mensuplarının da oldukça günahları fazla. Çünkü dönem algı yönetimi, manipülasyon dönemi. İletişim, reklam vb. Ama bazen bunlar gerçeği değil tam tersi, gerçeği örtmek için kullanılan önemli argümanlar.

Ben Ebru Başkanımın ilk açıklamasında daha ben merkezli bir etki sezdim. Ama sonrasında TV programında daha toparlayıcıydı. Çünkü Sarı-Kırmızı-Lila renklerinin önemli bir bölümü , bir anlamda mevcut durumdan rahatsızlık duyan,vekil (eski-yeni)sultasına itiraz eden,partinin yeniden ayağa kalkmasını isteyen geniş bir yelpaze.Örneğin Ebru Uzun'un Kırmızı Liste de Bahçelievler Mahallesi içinde, bizim aylardır çalışma yaptığımız grup arkadaşlarımız var.Yada Tepe Başında Sarı Listede Halil Furat ve Mevcut Yönetim karşısında ki patililer var orada Sarı Liste kazandı örneğin.Şunu açıkça söylemeliyim ki, parti kitlesi önümüzdeki süreçte değişik kodlar üzerinde durarak tercih yapacak

Öznur Güneş; Nasıl ?

Bahaddin Arı: Bölen olmayacak örneğin,sadece şuandaki renklerin tarafını değil tüm renkleri kucaklayacağına inandığı aday destek verecek,kavgayı parti içideki yoldaşlarıyla değil, AKP ile, haksızlıklara,yoksulluğa,işsizliğe,açlığa karşı,hak,hukuk,adalet için kavga verecek adaya destek verecek.Bugün Ekrem İmamoğlu'nun tüm toplumun sempatisini neden kazandığını hepimiz biliyoruz.Kişisel hırslara,ben merkezli olana,partiyi dükkanı gibi görenlere fırsat tanımayacak.

Öznur Güneş; Bundan sonraki süreçte hangi gelişmeler olacak?

Bahaddin Arı: Teknik olarak İl Başkanlığının belirleyeceği tarihlerde İlçe Başkanlığı ve yönetim seçimleri olacak.O kongreler aynı zamanda da İl Kongre adaylarını seçecek üst kurul delegelerini belirleyecek ve il kongresi süreci en üst aşamada Kurultay ve Genel Merkez seçimi olacak

Öznur Güneş; Sizin merkez ilçe başkanlığında adaylığınız da kulislerde konuşuluyor. Sizi ve ekibinizi temsil eden hangi renk listeler?

Bahaddin Arı: Evet daha önce basında siz ve bazı meslektaşlarım kulislerde konuşulduğunu ve kamuoyuna bir anlamdada yansıdığını izliyorum.Bana "Bahaddin CHP Merkez İlçe-İl Başkanlıklarında adın geçiyor ne diyorsun"sorusu sorulduğu zaman ilk olarak,ben bir soru yönettim ve dedim ki, "Peki adaylığım ile ilgili olarak ,Kala kala CHP İlçe Başkanlığı Bahaddin'e mi kaldı"diyen, yada, "Yapamaz,beceremez,altından kalkamaz,o koltuk ona bol gelir vs"var mı diye sordum.Tam tersi memnun edici sözler aldım.Bu beni sevindirdi bunu baştan söylemek isterim.

Partide aday olmak, muhtarlığa yada belediye başkanlığına,milletvekilliğine adaylıkta karar vermeye benzemiyor.Bir ekip isen, yada tabanda böyle güçlü bir baskı var ise,ancak bir görev olarak verildiğinde, böyle bir sorumluluk alınıyor.Hani klasik bir söz, "Aday olunmaz,aday gösterilir" işte o nedenle bende benimle birlikte olduğum dostlarımla,yoldaşlarımla,partili-partisiz,genel parti kitlesiyle yan yana geliyorum,değerlendirmeler yapıyorum.Henüz delege seçimleri yeni sona erdi,önümüzdeki günlerde daha net bazı durumlar ortaya çıkacağına inanıyorum.

Öznur Güneş; Teşekkür ediyorum

Bahaddin Arı; Ben teşekkür ediyorum bana bu imkanı verdiğiniz için.

Editör: Pusula Gazetesi