Bu fotoğraf aslında bize Filyos Çarşı`nın tamamen sahil olduğunu gösteriyor. Filyos'un eski yerleşim yeri daha geride ve iç kısımdadır.

Demiryolu kurulduktan sonra istasyonun çevresinde sadece lojmanların olduğu görülüyor. Demiryolu ile sahil arasında hiç bir ev bulunmuyor. İskele daha önce yapılmıştı.

Demiryolu çalışmasına başlamadan önce malzemeleri buradan indirmek için kurulan ilk iskele oldukça kısa. İskele ile İstasyon arasında yeni yapılan binalar var. Yani demiyolunun sahil tarafına ilk bir kaç bina daha 1930`lu yıllarda yapılmış.

Filyos Kalesi görünmüyor.

( M.Ö ) Tion, Falies. Tios,Tieum olarak bilinen; Miletos, Hellenlerin lön kökenli kenti, Miletos`luların kolonisinin yerleşkesi olan bu tepe (Akropol) Tion (Filyos) Kenti. Bu Akropolde ki kale surları kalıntıları daha o yıllarda orijinal. 2002`lerde bugün var olan bahçe duvarı daha örülmemiş.

Bugün Öteyüz Cami olan, hemen istasyonun yakınlarında ki alanda bir köy gözüküyor. Gerçek Hisarönü işte burası.

Pazaryeri`nin arka taraflarında da köyler var

.Bu alanda M.Ö`lere dayanan eskiden de yerleşim vardı. Haritalarda "Agiua" ismi ile geçiyor.

Aslında M.Ö ve sonrasında ünlü gezgincilerin bu kentten geçtiklerinde aldıkları notlarda, Filyos'un çok önemli bir şehir olmadığı vurgulanır.

Sanırım bu şehrin önemi, Kale ve çevresi olmuş. Bir de Billaos veya Salyus veya Filyos Irmağı`nın "sınır" olmasından kaynaklanıyor.

Filyos yüzyıllardır, Paphlagonia Bölgesi ile Bithynion`un Mariandy bölgesinin arasında sınır olmuş. Bu neden ile Kale`nin varlığı bu açıdan önemliymiş.

Fotoğrafa, bu yıllardan (1935) bakıldığında, Demiryolunun Zonguldak`ta yerleşimleri nasıl şekillendirdiği, kentlerin oluşturduğu, ağaçlandırmanın da aynı yıllara denk geldiği görülür.

Demiryolları, tüm rayların geçtiği yerlere, Eskişehir`de kurduğu Fidan Çiftliği`nde yetiştirilen Çınar Ağaçlarını dikmiştir.

Hani diyorlar ya! Atatürk döneminde CHP ne yaptı, İsmet İnönü ne yaptı? Daha ne yapsın; şehirleri onlar kurmuş

1935`den önce Filyos kayıpmış. Kayıp şehri onlar yeniden kurmuş.