Kalyoncu; "Köy enstitüleri kapatıldı. Köy enstitüleri neden kapatıldı?

Çünkü, bu sistemde yetişen ve yetişecek olanlar soru soruyorlardı. Tartışıyorlardı.

Farklı düşünmeleri destekleniyordu. Karşı çıkmaları suçlanmıyordu.

Böyle yetişecek insanlar, toprak ağalarının, emek sömürücülerinin, iktidar yağmacılarının işine gelmedi. Maalesef Köy Enstitüleri Demokrat Parti döneminde kapatıldı.

Köy Enstitülerini kapatan zihniyetin devamı olduğunu söyleyen mevcut siyasal iktidar ise KHK'lerin de gücü ile gitgide dini kimliğini açıkça ortaya koymakta, her fırsatta toplumu ötekileştirmektedir.

Biz de birkaç gün önce Çaycuma kamuoyunda tartışılmaya başlayan konunun da tam olarak bununla ilintili olduğunu düşünüyoruz. Nedir konu? Pehlivanlar Mahallesine yapımına başlanan İHO... Bizler okul yapımına karşı değiliz. Karşı olduğumuz düşünce"Ben yaptım oldu" zihniyetidir. Buraya düşünülen okulun o bölge için ihtiyaç olmadığını, bizler kadar Sayın Çaycuma Kaymakamı, İlçe Milli Eğitimi, hatta kendince İHO savunmaya çalışan sendika yöneticileri de biliyor.

Çaycuma Pehlivanlar Mahallesi'nin öncelikli okul ihtiyacı, imam hatip ortaokulu değil, ilkokul ve anaokuludur. Neden acil ihtiyaçtır, çünkü Atatürk İlkokulu artık ihtiyaçlara cevap verememektedir. Okulun durumunu anlatmaya gerek yok, kalabalık sınıflar, yetersiz oyun alanı vs.

Ne gariptir ki " Mum dibine ışık vermez misali" bahçesine okul yapılan Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi prefabrik binada eğitim, öğretime devam etmekte iken bunlar yaşanmaktadır"dedi.

FETO'DAN EL KONULAN OKULLAR İMAM HATİPE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

Her geçen gün İmam Hatiplerin sayısının arttığını söyleyen Kalyoncu; "Milli Eğitim Bakanlığı, her nedense diğer devlet okullarına ihtiyacı olan ödenekleri ayırmazken, imam hatip okulları söz konusu olunca bütün parasal kaynaklar ve diğer imkanlar seferber edilmektedir. Yıllardır siyasal istismar konusu olan imam hatip okulları her açıdan desteklenerek, tüm masrafları devlet tarafından karşılanarak, özellikle yoksul ailelerin çocuklarını bu okullara göndermeleri yönünde çalışmalar yapılmaktadır.

Her yer İmam Hatip oldu. Siyasal iktidar, bu vahim eğitim politikası yanlışlarını dayatmaktan hızla vazgeçmek zorundadır

Türkiye, 2017'de 645 milyar liranın 85 milyarını ancak eğitime ayırmıştır. Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim Kültür Örgütü UNESCO'nun 2030 Eğitim Eylem Çerçevesi kapsamında, ülkelerin kamu harcamalarının %15-20'sini eğitime ayırması hatırlatıldığında bu artış bile yeterli görülmüyor. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı, 2017-2019 yatırım dönemi bütçesinde İmam Hatip okullarına 1 milyar 723 milyon lira ayırırken; fen liselerine 109 milyon 666 binlira gibi komik sayılabilecek ödenek ayırmıştır.

"El konan ne kadar FETÖ okulları varsa hepsi İmam Hatip oluyor, İmam Hatip sınıfları açılıyor"

Bu fırsatla bir başka vahim durumu da Çaycuma kamuoyu ile paylaşmak isterim. Geçtiğimiz günlerde Tokat'ta yaşanan ve ulusal basına da yansıyan "Mustafa Kemal Atatürk hakkında ölüm fermanı çıkaran Mustafa Sabri'nin adı bir okula verilmiş gelen tepkiler üzerine o isim değiştirilmişti. Memur Sen ve Eğitim Bir-Sen Başkanı Ali Yalçın "Tabela iner ama yüreklerden ve zihinlerden saygınlığı asla inmez" diyerek sahip çıktı. Çaycuma'da bu sendikanın (söz de imam hatipleri savunan) temsilcilerinin ve yöneticilerinin hala kamuoyuna bir açıklama ve özür borcu vardır.

Bizler bunu unutmayacağımız gibi, Çaycuma halkı ve kamuoyu da unutmayacaktır"dedi.

Editör: Pusula Gazetesi