Çaycuma'nın Kızılbel köyünde; 1938 yılında doğan Muzaffer Çiloğlu ve 1940 yılında doğan Osman Katırcı çocukluğundan başlayıp yaşam boyu süren bir birini çok seven iki arkadaştılar. İkisi de 18 yaşında madene işbaşı yaptılar. Madencilik onların ata mesleğiydi. Köyde büyüklerinden; kahvede otururken, harman döverken, tarlada çift sürerken hep maden anılarını büyüklerinden merakla dinlemişler, henüz maden ocağa girmeden domuzdamını, sarmayı, bellemeyi, kavlağı, ayağı, bacayı öğrenmişlerdi. Sekiz yılı aşkın bir süre madencilikte "cephe" olarak da anılan ayakta kazmacı oldular. Çalışkanlığı ve saygınlığı ile ünlenen Osman Katırcı 8 yıl kazmacı ustalığı yaptıktan sonra mühendisleri tarafında maden nezaretçiliğine namzet olarak TTK bünyesindeki başçavuş kursuna gönderildi.

İşte bu kurs onun için dönüm noktası oldu. Osman Katırcı olmuştu Osman Çavuş. Herkes onu artık Osman Çavuş olarak biliyordu. Osman Çavuş un madencilik başarılarından dolayı kısa sürede ocak şefi de oldu. 25 yıl boyunca madencilik yapıp 1983 yılında emekli olan Osman Çavuş ve Muzaffer Çiloğlu birçok televizyon programına davet edildiler, programlarında eski çalışma koşullarını anlattılar. Bir vardiyada 700 ton kömürü hangi zorluklarla çıkarttıklarını övünerek anlattılar. O günlerde ki işçilerin birlik beraberliğine, üretime ve kömür üretim coşkusuna vurgu yaptılar.

Şimdiki gençlere; çok çalışmalarını ve işlerine sahip çıkmaları tavsiyelerin de bulundular. Emekli olduktan sonra bu iki dost Türkiye'nin birçok yerinde özel ocakların da ocak şefliği de yaptılar. Çanakkale, Çorum, Manisa, Denizli, Balıkesir, Kütahya, Bolu vb.) Türkiye'de Zonguldak dışındaki maden bölgelerinde de oldukça ünlendiler.

O illerdeki özel maden ocaklarında yeni madencilerin yetişmelerini sağladılar. Ocakları hem İşçi sağlığı ve İş güvenliği açısından hem de üretim açısından daha başarılı bir konuma getirdiler.
Her bir anısı başlı başına bir kitap gibiydi Osman Çavuş ve Muzaffer Çiloğlu nun.

1999 Düzce depreminde Osman Çavuş u emekli olduktan tam 16 yıl sonra devlet yetkilileri evinde bulup deprem kurtarma ekibinde bile görevlendirdi. Kendisi bu görevi seve seve kabul etmiş ve derhal Düzce ye gidip ekibi ile kurtarma çalışmaları yaptı. Orada da vatan sevgisi ile madencilik bilgilerini birleştirip başarılı kurtarma çalışmaları yapmıştı.
Osman Çavuş dan ve Muzaffer Çiloğlu'ndan gençlerin öğreneceği çok şey vardı. Onlar mümkün olduğunca gençlere bu bilgilerini aktardılar. Osman Çavuş TTK' dan emekli olduktan tam 36 yıl sonra çalıştığı iş yerine Muzaffer Çiloğlu'nun oğlu Savaş Çiloğlu'nu ziyarete geldi. Birlikte iş yerini gezdiler. Hatıralar tazelendi. Osman Çavuş, o kadar duygulandı ki göz yaşlarını tutamadı. Eski günlerini bol bol yad edip yeni işçilere nasihatler etti.

2019 yılı Haziranın da Muzaffer Çiloğlu göçtü bu dünyadan. Tam bir yıl sonra da kader arkadaşı Osman Çavuş'da beyaz ata binip ufka yol aldı (1 Temmuz 2020). Cennette bir araya gelecekler. Geçmişte, ebediyete göçen ataları gibi birer maden kahramanı olan bu iki değerli insanı saygı ile yad ediyoruz.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun...

Alıntı: Yüksel Yıldırım
Kaynak: Savaş Çiloğlu