Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, parti binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya; CHP İl Başkanı Ahmet Altun, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun ve partililer katıldı.
Milletvekili Turpcu, Atatürk'e son günlerde yapılan saldırılar, Irak'taki tezkere görüşmeleri ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın politikalarının değişimi ve hafta sonu yapılacak delege seçimleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Irak'a tezkere görüşmeleri ile açıklamada bulunan Turpcu, "Suriye'de ve Irak'ta yaşananlar aslında AKP'nin Türkiye'de iktidara gelmeden önceki ayak seslerinin duyulduğu Ortadoğu coğrafyasında namı diğer projesi BOP, önce Irak'ta sonra Suriye'de ve tüm Arap ülkelerini kan gölü haline getirdiler. Darbe girişimleri yaşadık, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uçaklarını uçuracak pilotumuz kalmadı. Şu anda da örtülü bir ambargonun başta Almanya tarafından uygulandığını görüyoruz. Bunlar her ne kadar içteki hükümetle bağlantılı olsa da Türklerin tüm bütünlüğüne yapılan hareketlerdir. Türkiye'yi güçsüz bırakarak emperyalizmin dış ülkelerin bu coğrafyadaki uygulamakta oldukları oyuna fırsat verdiği için suçluyoruz. Dış düşmanlara karşı, Türkiye'nin bölünmesine karşı, Kürdistan'da yapılacak olası referanduma karşı hepimizin birlik bütünlük içinde olması gerekiyor. Biz CHP'liler olarak, genel başkanımız ve önceki genel başkanlarımızı hep bu tehlikeyi ortaya koydular. Ama bizi dinlemediler. Zorla da olsa Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün bağımsızlıkçı dış politikası çerçevesinde komşularımızın daha bölünmemesi için, komşularımız bölünürse Türki yede bölünür. Mecliste tezkere görüşmeleri var, partimiz Cumhuriyet Halk Partisi de bu görüşmede olumlu yönde oy kullanacağını yetkililer de açıklamıştır. Maalesef AKP kuruluş ayarlarından vazgeçmiyor. Önüne gelen Atatürk'e saldırma bu hükümetle başladı, bayağı bir tırmanma halinde. Elbette gerçek yurtseverler, gerçek Atatürkçüler, Türkiye'nin bağımsızlığını savunan halkımız görüyor" dedi
Hedeflerinin 2019'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğu vurgulayan Turpcu, "CHP'nin 2019'da da bu belalardan kurtarmak üzere partimizin yeni delegeleri, Türkiye'de olduğu gibi Zonguldak Merkez ve ilçelerinde de seçim var. Ülkeye adaleti getirecek CHP kendi üyeleri arasında adaletsizlik yapmayacağını, bütün ilçe başkanlarının bu görüşte olduğunu, il başkanımızın bu görüşte olduğunu biliyorum. Herkes aday olabilir, kimse aday olduğu için delegelere ters bakılmaz. Her şey şeffaf olacak, bütün arkadaşlarımız delege adayı olabilir. Listeler çıkarabilirler ama kazanırlar ama kaybederler. Kazanalar da kaybedenlerde sonuçlara razı olmaları lazım. Tüm ilçelerimiz için konuşuyorum; yeni delegelerimiz, yeni yönetimleri ve yeni illerimizi seçecekler. Tüm hedef, 2019 cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Kendi tecrübe ve birikimlerimi geçtiğimiz günlerde Genel Başkanımızla yaptığım görüşmede paylaştım. Bütün konularda hem fikir olmuşumdur. Tüm arkadaşlarımız hiçbir şeyden korkmadan aday olabilir, liste yapabilirler. Ama çıkacak sonuçlara, CHP ahlak ve terbiyesi çerçevesinde sahip çımalarını bekliyorum. Gücü olan arkadaşlarımız, liste çıkaracak arkadaşlarımız bu dediklerimi iyi dinlesinler. Aday olacak tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Başarı partimizin başarısıdır. Partimizin başarısı da 2019'da Türkiye'yi 15 yıldır yaşamakta olduğumuz bu belalardan temizleme mücadelesidir. Partimize başarılar diliyorum" diye konuştu.
Öğrencilerin Milli Eğitim tarafından kobay olarak kullanıldığını savunan Turpcu, "Atatürkçü eğitim ve Milli Eğitimden bu hükümetin ne kadar rahatsız olduğunu ortaya koyuyor. Bununla ilgili bütün yöntemleri deniyorlar. Kindar bir nesil yetişiyor, eğitim politikalarımıza da el atmışlardır. Diyanet İşleri Başkanını da kendi istedikleri gibi değiştirmişlerdir. Diyanet İşlerinin son verdiği demeçte büyük bir yalan ve iftiradır. Bu yalan ve iftira nedir? Güya eskiden Kur'an kursları yokmuş, dinimizi öğrenemiyormuşuz. 62 yaşına girdim, ben 57 yıl önce Çaycuma'da köyümüzde Kur'an kursuna arkadaşlarımla birlikte gittim. Bu büyük bir kuyruklu yalandır, bu haberi yaptıran Diyanet İşleri Başkanını kınıyorum. Ses çıkarmayanları da kınıyorum. Bütün köylerimizde cami vardır, camilerde Kur'an kursları AKP ile birlikte yapılmamıştır. Atatürk Cumhuriyetçi olmasa da bu ülkede bugün neler olabileceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu.
